Milli takımın oynadığı iki maç ve aldığı puanlardan ziyade her iki karşılaşmada gol sevinci sonrasında verilen asker selamının yansıması hem Fransa’da hem de Almanya’da hissedildi. Önce Fransa’dan başlayalım, Fransız rejisi milli takımımızın gol sevincini göstermemek için elinden geleni yaptı ve bu pozun ekranlara yansımasını engelledi. Maçın bitiminde bu kez milli takımın futbolcuları ile stadyumu dolduran binlerce gurbetçi yurttaşımızın kucaklamasını da yine göstermemeyi tercih etti. Ve tabii ki maçı anlatan spikerimiz başta olmak üzere gerek sosyal medya üzerinden gerekse de maçın bitimindeki futbol yorum programlarında bolca eleştirilerin de muhatabı oldu.
Uzun bir aradan sonra Şenol Güneş’in yönetimindeki milli takımın oynadığı futbol kadar saha içerisindeki uyumu da gözlerden kaçmıyor. Oynanan yedi karşılaşmada sadece üç gol yiyen ve on dokuz puan toplayan ve hepsinden önemlisi çok büyük bir sürpriz olmadığı takdirde Euro 2020 finallerine gidecek olan bir takım var karşımızda. Saha içerisindeki gençlerin azmi ve coşkusu gerçekten uzun yıllardır görmediğimiz kadar keyifli bir milli takım seyretmemize yol açıyor. Özellikle Merih Demiral’ın saha içerisindeki görüntüsü son derece dikkat çekiyor.
Milli takım futbolcularının gol sevinçlerini şehitlerimize armağan etmeleri ve oynanan karşılaşmalardan sonra şehitliklere gidip dua etmelerini gösteren fotoğrafların spor sayfalarını kaplaması yeni bir durum değil. Futbolun bu topraklarda sadece futbol olmadığını gösteren çok sayıda örnekten sadece bir tanesi ve içinden geçilmekte olan dönemde yaşanan gelişmelerle birlikte düşünüldüğünde çok fazla anlamı beraberinde taşıyor. Arnavutluk maçının son dakikasında gelen gol sonrasında verilen selamın sonrasında söz konusu fotoğrafı beğendiği için Almanya milli takımında oynayan Türk asıllı futbolcuların(İlkay Gündoğan ve Emre Can) beğenilerini silmelerine kadar uzanan bir süreç yaşandı. Fortuna Düselldorf kulübü Kenan Karaman ve Kaan Ayhan’ın verdiği poz ile ilgili olarak kendilerinden açıklama talep etti. Ayrıca fotoğrafı paylaşması nedeniyle St.Pauli takımı da Enver Can Şahin’i kadro dışı bıraktığını açıkladı.
Görüldüğü gibi verilen tepkilerin ardında ortaya konulan yaklaşımın çokça dile getirilen demokratik yaklaşımlarla herhangi bir ilgisi bulunmuyor. Kendi ülkemize yönelik eleştirileri sıralarken bu kez farklı bir pencereyi de açma gereksinimi içerisinde bulunduğumuzu ortaya koymak durumundayız. Futbol sahalarının her açıdan çoğulculuğu ve farklılığı barındırmakta olduğu gerçeğinin altını kalın çizgilerle bütün ülkelerin çizmesinde fayda bulunmaktadır. Avrupa ülkelerinin her yaptığı nasıl kendi çıkarları ve gelecekleri uğrunaysa ve bu doğrultuda yönetiliyorlarsa, benzer durum ülkemiz açısından da geçerlidir. Doğrudur tek tipliği ve kendi düşüncelerimizi daha fazla seviyor ayrıca bu doğrultuda duygularımızı çoğu kez mantığımızın önüne geçirebiliyoruz. Fakat yaşadığımız son iki ülke örneği gösteriyor ki söz konusu durum farklı yansıtılıyor olsa bile hem Fransa da hem de Almanya da çok da başka bir biçimde gerçekleşmiyor!
Burada yine futbolun kendi içerisindeki hikayelerine ve duygusallığına sığınmak, ideolojik angajmanların yaratabileceği heyulaların çok daha ötesinde bir anlama sahip gibi gözükmektedir. Bu yüzden futbolun güzelliklerini daha çok yaşayabilecek ve bu yaşananları daha geniş kitleler ile buluşturabilecek yaklaşımları, bir başka deyişle farklılığın futbolunu sadece bizim değil bütün dünyanın kucaklamaya ihtiyacı bulunuyor. Keseri sadece kendimize doğru yontmayalım ve biraz da diğerlerini de göstermenin önünü açalım.