Türkiye’de futbolun sevilip benimsenmesinde emeği geçmiş olan yüzlerce futbolcu ve teknik direktör ismi sayabiliriz ancak bir kişinin daha bu listeye eklenmesi gerekir ki o kişinin adı Halit Kıvanç’tır. Mikrofon başındaki usta isim sayesinde bugün ülkemizde yaşı otuz beşin üzerinde olan milyonlarca kişi, futbolun coşkusunu yaşamıştır. Gündelik olanın ne kadar anlamlı ve bir o kadar da içe işleyen tarafı olduğunun en net ifadelerinden birisi Halit Kıvanç ustanın sesi ile ete kemiğe bürünmüştür.
Bir zamanlar bu topraklarda TRT kurumunun rahle-i tedrisatından geçmiş olan usta isimler spikerlik yaparlardı ve o isimlerden bir tanesi olan Halit Kıvanç, sunduğu bütün programlarda evimizden biri olmayı işte o sesindeki buğulu etki ile başarı verirdi. Öylesine mikrofon hakimiyetine sahipti ki konuşmaya başladığı andan itibaren sizi alıp bambaşka bir yere götürebilme gücünü gösterebilmekte ve bunu da hiç şüphesiz uzun yıllar gerçekleştirmiş olduğu radyoculuk günlerinden alıyordu. TRT ekranlarının tıpkı hayatlarımız gibi siyah beyaz olduğu yıllarda sunduğu müzik-eğlence programları içerisinde oraya katılan konuklarla yaptığı sohbetleri lütfen bulup izleyin. Her sunumda karşımızda ekranda biraz daha büyüyen ve Türkçe hakimiyeti ile adeta çağlayan gibi gürül gürül akan bir su misali, iliklerimize kadar işleyen bir sese tanıklık edeceksiniz. Tabii bir de bütün bu sesin gücüne eşlik eden müthiş bir entelektüel birikim ve yıllar içerisinde inşa edilmiş olan kültürel ve sosyal sermayeyi de unutmamalıyız.
Halit Kıvanç adı zikredildiğinde aklıma ilk gelen şeyin dünya kupası karşılaşmalarını anlatmasıdır. Onun eşliğinde dünya kupasının heyecan verici yolculuğuna çıkmak, bir futbolsever olarak hepimiz için müthiş bir mutluluktu. Bağırmadan, ortalığı yıkıp dökmeden ve en önemlisi oynanan karşılaşmanın insicamını bozmadan maç anlatılabildiğini bizler Halit Kıvanç ustanın anlatımıyla öğrendik. Belki de onun çıtayı bu kadar yükseğe koymuş olması ile arkadan gelenlerin işleri hiç ama hiç kolay olmamıştır. Fakat yine de onun açtığı yolda ilerlemek isteyen bütün adayların ona özenmeleri de kaçınılmaz bir durum olmuştur. Sadece bu bile onun ne kadar büyük ve ne kadar önemli bir isim olduğunu ortaya koymaya fazlasıyla yetecek bir örnektir. Dünya kupası maçlarının yanı sıra ülkemizdeki lig karşılaşmalarının anlatımıyla da zaman zaman karşımıza çıkar Halit Kıvanç ve burada hepimizin gözünde bir kez daha büyüyen bir usta olarak varlık kazanır. Çünkü taraflı tarafsız bütün futbolseverler için o, takımlar üstü bir kişilik olabilmeyi başarabilmişti. Ne kadar ilginç değil mi?
Bir zamanlar bu topraklarda insanlar tuttukları takımlar, oy verdikleri partiler veyahut kimlikleri üzerinden değil yaptıkları işler ile anılıp, öyle değerlendirilebiliyorlardı. Zaman içerisinde belki de asıl kaybettiğimiz noktalardan bir tanesi tam da kişilerin yaptıkları ile anılmaları durumuydu. Halit Kıvanç’ın bu ülkenin futbol tarihine geçen bir kişilik olmasının arka planında da işte bu husus rol oynamıştı. O, yaptığı işi aşkla ve büyük bir özveri ile yapmayı başarabildiği için milyonlarca futbolseverin kalbinde taht kurmayı başarabilmişti. Halit Kıvanç demek bu ülkenin futbol tarihinin altın sayfaları kadar anmak istemeyeceğimiz zaman dilimlerinin de ustaca anlatılabilmesinin başarılabilmiş olması demektir. Nurlar içinde yat büyük usta, senin sayende bu ülkede futbolun radyodan televizyona doğru kat ettiği yolculuk içerisinde yaşanan pek çok aksaklığı, sesinin ve söylediklerinin etkisi ile hissetmedik bile. Allah rahmet eylesin, kederli ailesi ve yakınlarına baş sağlığı diliyorum. Kendisini daima maç anlatırken ve mikrofonun başındaki o haliyle hatırlamayı sürdüreceğiz.
Ahmet Talimciler kimdir?Ahmet Talimciler, 1970 yılında İzmir Karşıyaka'da dünyaya geldi. Karşıyaka spor kulübünün minik ve yıldız takımlarında, Tarişspor kulübünün genç takımında oynadı. 1988 yılında Ege Üniversitesi Coğrafya bölümüne kaydoldu ve iki yıl burada okuduktan sonra tekrar sınava girerek aynı üniversitede Sosyoloji bölümünü kazandı. 1994 yılında "Futbolun Toplumsal İşlevi" başlıklı lisans teziyle bölümden mezun oldu. Ardından Ege Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsünde 1998 yılında Türkiye'de Futbol Fanatizmi ve Medya İlişkisi başlıklı yüksek lisans tezini, 2005 yılında da Türkiye'de Futbol ve İdeoloji İlişkisi başlıklı doktora tezini tamamladı. 2001 yılında Milliyet Gazetesi Sosyal Bilimler ödülünü kazandı. 1996 yılında Araştırma Görevlisi olarak başladığı Ege Üniversitesi Sosyoloji bölümünden 2019 yılında ayrılarak İzmir Bakırçay Üniversitesi Fen-Edebiyat Fakültesi Sosyoloji Bölümü Uygulamalı Sosyoloji ana bilim dalına profesör kadrosuyla geçiş yaptı. Halen aynı üniversitede görev yapmayı sürdürmektedir. Son yirmi yılda yerel ve ulusal düzeyde gazetelerde, internet sitelerinde yazmıştır. Mart 2016'dan bu yana T24'te başta spor ve gündelik hayata ilişkin olmak üzere gündeme ilişkin yazılar yazmaktadır. Karşıyaka Belediyesinin çıkartmakta olduğu Gazete Karşıyaka'nın yazarlarındandır. Bir diğer önemli tutkusu ise radyo yayıncılığıdır, üç yıl boyunca TRT İzmir Kent Radyosunda Sporun Arka Planı programını hazırlayıp sunmuştur. Halen TRT Türkiye'nin Sesi Radyosu Memleketim FM'de Spor Daima programına cuma günleri konuk olmayı sürdürmektedir. YouTube üzerinden yayınlanmakta olan Geek Futbol programının da yorumcularından birisidir. Evli ve spor tutkunu bir çocuğun babasıdır. Kitapları -Türkiye'de Futbol Fanatizmi ve Medya İlişkisi (2003,2014, Bağlam Yayınları) -Sporun Sosyolojisi Sosyolojinin Sporu (2010,2015, 2018, Bağlam Yayınları) -Futbol Yazıları (2017, Bağlam Yayınları) -Türkiye'de Futbol En Az Futboldur (2020, Spor Yayınevi ve Kitabevi) -Saçmanın İktidarı (2021, Sakin Kitap) -Beklentilerin Tersine Çıktığı Alan: Eğitim (2022, Sakin Kitap) -İlkelerimizi Kim Yazacak? Cem Can Yazıları (Yayına Hazırlayan- 2012, Moss Spor) -Fair Play Yemin İstemez (Yayına Hazırlayan-2012, Moss Spor) -Şiddet, Şike ve Medya Kıskacında Futbol ve Taraftarlık (2015, Litera Türk Academia, Müge Demir ile) -Football in Turkey (Editör- 2016, PL Academic Research) |