Az önce sonuçlanan Fenerbahçe - Dinamo Kiev karşılaşmasında son yıllarda sahalarda ender görülebilecek bir tuhaflığa imza atıldı. Karşılaşmanın 58. dakikasında Dinamo Kiev Buyalskiy'nin golüyle öne geçti ve attığı gol sevincini abartan futbolcu neredeyse bütün tribünleri dolaşmak suretiyle golün tribünler üzerindeki etkisinin de artmasına yol açtı. Fakat bütün bu etkiye rağmen Fenerbahçe tribünlerinden söz konusu davranışa karşılık olarak yükselen 'Vladimir Putin' sloganı hakikaten çok ama çok tuhaf bir durumun ortaya çıkmasına neden oldu.
Taraftar olmak, kendi takımının mutlak galibiyetine şartlanmak ve her koşulda takımının başarılı olmasını istemek anlamına gelebilir, buna karşın futboldaki duygu hâlini abartmanın yaratabileceği durumlar konusunda da her daim hazırlıklı olmak gerekiyor. Fenerbahçeli taraftarların hepsinin iştirak etmediği ancak yine de tribünlerden yükselen sesin sosyal medyaya da konu olduğu gerçeğini göz ardı edemeyiz.
Futbol, içinde yaşanılan hayatın bir yansıma alanıdır ve bu alan içerisinde yapıp ettiklerinizin belki de hiç beklemediğiniz şekilde sizi etkileyebilme durumu söz konusu olabilmektedir. İşte bu noktada Fenerbahçe tribünlerinden yükselen sloganın tarihe son derece kötü bir biçimde işleneceği gerçeği ile karşı karşıya kalırız. Yaşanan bu orantısız savaşı ve orada olup bitenleri ister onaylayın isterseniz onaylamayın ancak gole tepki olarak atılan bu slogan ile ne yazık ki taraf olma durumu ortaya çıkmıştır. Acı olan kısım ise bunun yenilen bir gole karşılık olarak ortaya konulmuş olmasıdır.
Atılan veyahut yenilen hiçbir golün savaşı onaylaması daha doğrusu savaş çıkartan bir lideri anma vesilesi yapması anlaşılabilir bir durum değildir. Türkiye'de taraftarların tribünlerde mutlak surette kendi haklılıklarını ve başarılı olma durumlarını ortaya koyabilmeleri bu ülkenin taraftarlık kültürü ile olduğu kadar genel anlamıyla güçlüden yana olma anlayışıyla yakından bağlantılı bir durumdur. Tribünlerin ulusal marşı ıslıklamalarından başlayarak kendileri dışındaki tribünleri aşağılamaya dönük her türlü hamlesinin arka planında bir anlamda içinden geçtikleri toplumsal süreçlerin etkisi söz konusudur. Kültürel iklimin ortaya koyduğu vurgular sadece siyaset arenasında kalmamakta uygun zemin bulduğu her ortamda adeta pıtrak gibi bitebilmektedir. Futbolun bu açıdan son derece mümbit bir alan olduğu gerçeği, bu gece yaşanan olay ile bir kez daha gözler önüne serilmiştir.
Fenerbahçe taraftarlarının bir kısmının Putin'in adını otuz saniye haykırmış olması bile son derece yakışıksız bir durumdur. Futboldaki başarıyı ya da başarısızlığın faturasını bambaşka bir alan üzerinden hayata geçirmenin ne kadar tuhaf halleri ortaya koyabileceğini, sürecin yurt dışına yansıması sonrasında bir kez daha görmüş olacağız. Avrupa medyasının durumu öğrenip yayınlar yapması hâlini önemsiyor falan değilim. Asıl üzerinde durmak istediğim nokta bizim kendimizin yaşananlar karşısında net bir duruş sergilememiz gerektiğidir. Çünkü bizi biz yapacak olan yegâne hâlin dışarıdan bize aktarılacak olanlar değil bizim kendimiz olduğunu anlamamız gerekiyor. Hiçbir şeyin milyonlarca insanın vatanından uzak kalmasına neden olan, binlerce kişinin yaralanması, son derece zor koşullarda hayatını idame etmek durumunda olması ve hepsinden önemlisi ölmesi ile sonuçlanan kirli bir savaşın müsebbibini desteklemeyi normalleştiremeyeceğini idrak etmek durumundayız. Şükrü Saracoğlu stadyumunda bu açıdan kara bir gece yaşanmıştır ve keşke bu karşılaşmadaki o otuz saniyeyi hiç ama hiç yaşamamış olsaydık! Sonuç açısından da Fenerbahçeli taraftarlar bir kez daha Şampiyonlar Ligi macerasının uzağında kalmış oldular. Son altı aydır düzenli olarak maç yapamayan Dinamo Kiev takımı Fenerbahçe'yi İstanbul'da 2-1 yenerek yoluna devam etti.
Ahmet Talimciler kimdir? Ahmet Talimciler, 1970 yılında İzmir Karşıyaka'da dünyaya geldi. Karşıyaka spor kulübünün minik ve yıldız takımlarında, Tarişspor kulübünün genç takımında oynadı. 1988 yılında Ege Üniversitesi Coğrafya bölümüne kaydoldu ve iki yıl burada okuduktan sonra tekrar sınava girerek aynı üniversitede Sosyoloji bölümünü kazandı. 1994 yılında “Futbolun Toplumsal İşlevi” başlıklı lisans teziyle bölümden mezun oldu. Ardından Ege Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsünde 1998 yılında Türkiye'de Futbol Fanatizmi ve Medya İlişkisi başlıklı yüksek lisans tezini, 2005 yılında da Türkiye'de Futbol ve İdeoloji İlişkisi başlıklı doktora tezini tamamladı. 2001 yılında Milliyet Gazetesi Sosyal Bilimler ödülünü kazandı. 1996 yılında Araştırma Görevlisi olarak başladığı Ege Üniversitesi Sosyoloji bölümünden 2019 yılında ayrılarak İzmir Bakırçay Üniversitesi Fen-Edebiyat Fakültesi Sosyoloji Bölümü Uygulamalı Sosyoloji ana bilim dalına profesör kadrosuyla geçiş yaptı. Halen aynı üniversitede görev yapmayı sürdürmektedir. Son yirmi yılda yerel ve ulusal düzeyde gazetelerde, internet sitelerinde yazmıştır. Mart 2016'dan bu yana T24'te başta spor ve gündelik hayata ilişkin olmak üzere gündeme ilişkin yazılar yazmaktadır. Karşıyaka Belediyesinin çıkartmakta olduğu Gazete Karşıyaka'nın yazarlarındandır. Bir diğer önemli tutkusu ise radyo yayıncılığıdır, üç yıl boyunca TRT İzmir Kent Radyosunda Sporun Arka Planı programını hazırlayıp sunmuştur. Halen TRT Türkiye'nin Sesi Radyosu Memleketim FM'de Spor Daima programına cuma günleri konuk olmayı sürdürmektedir. YouTube üzerinden yayınlanmakta olan Geek Futbol programının da yorumcularından birisidir. Evli ve spor tutkunu bir çocuğun babasıdır. Kitapları -Türkiye'de Futbol Fanatizmi ve Medya İlişkisi (2003,2014, Bağlam Yayınları) -Sporun Sosyolojisi Sosyolojinin Sporu (2010,2015, 2018, Bağlam Yayınları) -Futbol Yazıları (2017, Bağlam Yayınları) -Türkiye'de Futbol En Az Futboldur (2020, Spor Yayınevi ve Kitabevi) -Saçmanın İktidarı (2021, Sakin Kitap) -Beklentilerin Tersine Çıktığı Alan: Eğitim (2022, Sakin Kitap) -İlkelerimizi Kim Yazacak? Cem Can Yazıları (Yayına Hazırlayan- 2012, Moss Spor) -Fair Play Yemin İstemez (Yayına Hazırlayan-2012, Moss Spor) -Şiddet, Şike ve Medya Kıskacında Futbol ve Taraftarlık (2015, Litera Türk Academia, Müge Demir ile) -Football in Turkey (Editör- 2016, PL Academic Research) |