ABD dolarının uluslararası piyasalarda ciddi düşüşler yaşamasına rağmen Türk Lirası karşısında son aylarda gösterdiği sert tırmanış, Suriye'nin kuzeybatısındaki bölgelerde de hayatı olumsuz etkiliyor. Dolar/TL kurundaki hızlı tırmanış, TSK'nın Zeytin Dalı Harekâtı sonrasında petrolünü Türkiye üzerinden tedarik etmeye yönelen ve TL üzerinden dolaşıma sokan cihatçıların kontrolündeki İdlib bölgesinde akaryakıt ürünlerinin fiyatlarını da fena halde vurmuş durumda.
Suriye İnsan Hakları Gözlemevi'nin (SOHR) bölgedeki kaynaklara dayanarak geçtiği bilgilere bakılırsa, fiyatlardaki tırmanış epeyce sert. Petrolünü bir süredir Türkiye üzerinden ithal eden İdlib'te benzinin litre fiyatı iki ay önce kadar, yani 9 Eylül 2020 tarihinde 4,40 TL, bir gaz tüpünün satış fiyatı ise 60 TL idi. "TL'nin ABD doları karşısındaki sert değer kaybını" gerekçe gösteren petrol şirketi Veted'in yaptığı üst üste zamlarla birlikte Kasım ayının ilk haftası itibarıyla benzinin litre fiyatı 5,10 TL'ye yükselirken, gaz tüpünün satış fiyatı ise 76 TL'ye çıktı. Fiyatlardaki tırmanışın sürmesi bekleniyor.
İdlib ve kırsalında petrolün dağıtım tekeli, bölgeye askeri olarak hâkim olan Heyet Tahriru'ş Şam (HTŞ) örgütünün denetiminde kurulduğu uleri sürülen Veted Petrol şirketine ait. Uluslararası gözlemciler Veted'in varlığından ilk kez 2018 yılı Ocak ayında haberdar oldular. İdlib'de kendisini "Enkaz Hükümeti" olarak tanımlayan geçici yerel yönetim, bu tarihte akaryakıt tekelinin söz konusu tarafından şirkete verildiğini duyurdu. Veted'in kimler tarafından yönetildiği kesin olarak bilinmiyor. Veted Petrol -bir Facebook sayfası da olmasına rağmen- büyük ölçüde bir sır.
Ancak şirketin medya ilişkileri bürosu Safvân el Ahmed tarafından paylaşılan basın bildirilerine ve kimi medya kuruluşlarına yapılan açıklamalara bakılırsa, Veted Petrol, gerek İdlib bölgesi gerek Halep kırsalı olsun, cihatçıların kontrolü altındaki kuzey Suriye topraklarında yakıt ithal etme hakkı verilmiş tek şirket. Bu bölgelerde benzin ve motorinin petrol istasyonlarına dağıtımının yanı sıra mutfak tüplerinin dolumu ile dağıtımı da bu şirket üzerinden yürütülmekte.
Merkezi İdlib'in kuzey kırsalındaki Sermede kasabası yakınlarında olan şirket hemen hemen her gün fiyat bülteni yayınlıyor. Şirketin 2017 yılında HTŞ ile bağlantılı olarak kurulduğunu ileri sürenler olduğu gibi, 2018 yılı başlarında Türkiye'de yaşayan bazı Suriyeli iş insanları tarafından kurulduğunu öne sürenler de var.
İdlib'de petrol Ankara'nın bölgeye müdahalesi öncesinde hem Suriye hükümetinin denetim altında tuttuğu bölgelerden hem de Suriye Demokratik Güçleri (SDG) kontrolü altındaki -Fırat'ın doğusunda kalan- bölgelerden tedarik ediliyordu. TSK'nın bölgeye yönelik olarak 20 Ocak -24 Mart 2018 tarihleri arasında gerçekleştirdiği Zeytin Dalı Harekâtı bölgedeki petrol trafiğinin de yönünün değişmesine yol açtı. Petrol zamanla çok büyük ölçüde Şam'ı Lazkiye'ye bağlayan uluslararası karayoluna (M5) sadece 35 km mesafede olan Bab el Hava sınır kapısı üzerinden, tankerlerle Türkiye'den ithal edilir oldu. Petrolün bölgedeki dağıtım ve satışı da geçtiğimiz haziran ayından bu yana Türk Lirası (TL) üzerinden yürütülmeye başladı. Suriye Lirası savaşla birlikte ABD doları karşısında çok ciddi bir erozyona uğradığı için "mazot piyasasının" TL ile bir fiyat istikrarına kavuşacağı sanılıyordu. Ancak yukarıda belirttiğimiz nedenlerle bu gerçekleşemedi.
Çeşitli kaynakların aktardığı bilgilere göre, İdlib'e gidecek olan petrol Türkiye'ye kimliği henüz açıklanmayan bir Türk şirketi aracılığıyla Ukrayna üzerinden gemilerle tedarik ediliyor. Mersin limanından tankerlere yüklenen petrol Türkiye topraklarından transit geçiş yaptıktan sonra Hatay'ın Reyhanlı İlçesindeki Cilvegözü Sınır Kapısı'nın karşısında bulunan Bab el Hava sınır kapısı üzerinden Suriye'ye transfer ediliyor.
Halep kırsalındaki el Bab ve Azez kentlerindeki "es Selam" benzin istasyonlarının sahibi Abdullah el Dak'ın cihatçı gruplara yakınlığıyla bilinen yayın organı Enab Beladi'ye verdiği bilgiye göre, Türkiye'den petrol ithalatı yapmak isteyen Suriyeli iş insanları, Türkiye'de kurulu aracı şirketin bölgedeki Türk temsilcileri ile temasa geçmek ve akaryakıtın tonu başına 5 dolar civarında bir para ödeyerek nakliyatın gerçekleşmesini sağlamak durumunda. Tabii bölgedeki akaryakıt istasyonlarına benzin ve mazot nakliyatı yapan tankerler Bab el Hava'dan geçerken vergilerini ödüyorlar. Abdullah el Dak'ın verdiği bilgiye göre, Türk hükümetinin olaya resmi bir dahli söz konusu değil. Veted'in Türkiye'den petrol ithalatını hangi Türk şirketi üzerinden yaptığı, hangi şehirle bağlantı kurduğu bilinmiyor.
Ancak Rus insansız hava araçları ile uçaklarının zaman zaman illegal bir yapılanma olarak gördüğü Veted'in bölgedeki akaryakıt tanklarını hedef aldığı biliniyor.
Bab el Hava sınır kapısı 2017 yılı Temmuz ayına kadar Ankara'ya daha yakın olan Ahraru'ş Şam örgütünün kontrolünde idi. O tarihten yaklaşık 1 yıl kadar önce El Kaide'nin El Nusra Cephesi'nden ayrılan bir grup olan HTŞ ile Ahraru'ş Şam arasında Temmuz ayında bölgesel kontrolü elinde bulundurmaya yönelik çatışmalar yaşandı. Bu çatışmaları takiben 21 Temmuz 2017 tarihinde iki grup arasında anlaşmaya varıldı. Varılan anlaşma ile gümrüğü uzun süre kontrolünde bulunduran Ahrar'uş Şam bölgeden çekilerek Hama kırsalına geçti. İdlib ve kırsalındaki pek çok yerleşim alanı ile birlikte sınır kapısının kontrolü de HTŞ'ye geçti. O tarihten sonra Bab el Hava sınır kapısından giren araçlardan vergi adı altında alınan haraçlar Birleşmiş Milletler (BM), ABD ve 2018 ağustosundan sonra da Türkiye'nin "terör örgütleri" listesine aldığı HTŞ'ye gitmeye başladı.
Zeytin Dalı Harekâtı akabinde petrolün kaynağı ve mübadele aracı değişse de bölgedeki halkın ihtiyaçlarının temini kolaylaşmadı. Hatta bölgede zaten varolan petrol krizi daha da derinleşti. Aslına bakılırsa, ABD'nin petrol depolama kapasitesinin yakın zamanda dolacağı haberlerinin belirmesiyle birlikte ham petrolün varil fiyatı geçtiğimiz Nisan ayında en düşük seviyeye inmiş ve bu durumun Türkiye'ye olduğu gibi İdlib'e de olumlu yansıyacağı sanılmıştı. Gerçi petrol fiyatlarının tarihte ilk kez olarak eksiye düştüğü zamanlarda aracı Türk şirketi Veted Petrol'e indirim yaptı. Söylenenlere bakılırsa, Veted bu iskontoların ardından petrolün varilini 61,9, mazotun varilini 44 dolardan, LPG tüpünü ise 2,2 dolardan almaya başladı. Ancak fiyatların düşeceğine yönelik umutlar çok uzun süreli olmadı.
Uluslararası piyasalarda varil başına fiyatı eksilere düşen ham petrolün fiyatı daha sonra tedrici bir şekilde artarak bugünlerdeki 37,14 dolar seviyesine kadar çıktı. İdlib genelindeki petrol fiyatlarındaki asıl sert yükseliş ise, TL'nin uluslararası piyasalarda değer kaybeden ABD doları karşısındaki düşüş akabinde gerçekleşti.