1930’lu yıllardan beri süregelen ve moda dünyasının sembolü olarak kabul edilen Haute Couture (Yüksek Terzilik) geleneği, eski anlamını yitirmiş olsa da devam ediyor. Geleneklerine sahip çıkmayı bilen Fransızlar, Paris’e özgü olan bu gelmiş geçmiş en prestijli moda algısının yeni nesillere devrini sağlama konusunda kararlı görünüyor.
Bir zamanlar birçok modacının katılımı ile altın çağını yaşayan Haute Couture geleneği, günümüzde Christian Dior, Chanel, Schiaparelli, Valentino ve Jean Paul Gaultier tarafından temsil ediliyor. Tabii ki Giorgio Armani, Ellie Saab, Fendi gibi sonradan Paris Moda Federasyonu tarafından kabul görerek bu geleneğe katılan marka ve genç tasarımcıları da unutmamak gerekiyor.
2023 yaz sezonu moda haftasının en ilginç defilesi kanımca Maria Gracia Chiuri imzalı Dior defilesi oldu. Moda arenasının kadın hakları savunuculuğunu üstlenmiş olan kişiliği olarak tanınan Chiuri, bu kez yakın tarihe damga vurmuş olan güçlü siyahi kadınlara atfen tasarladığı koleksiyonla ilgi odağı oldu.
1920'li yıllarda ABD’den kozmopolit Paris’e gelerek kabare olgusunu dünyaya tanıtan Josephine Baker defilenin esin kaynağı olarak ön plana çıkarılmıştı. Şarkıcılığı kadar sahne performansı ve dans tekniği ile tanınmış olan Baker, insan hakları savunucusu ve militan kişiliği ile de yakın tarihimize damga vurmuş olan kişilikler listesinde yer alıyor.
Caz sanatçısı Nina Simon, ilk siyahi kadın televizyon sunucusu Dihann Caroll, film yıldızı Dorothy Dandrige ve 60’lı yılların başında ünlenen ilk afro-amerikalı manken unvanlı Helen Williams, Chiuri ’ye esin kaynağı olmuş olan diğer siyahi kadınlar olarak sıralamak mümkün.
Marie Grazia Chiuri, 2023 yaz sezonu Dior defilesinin sahne kurgusunu ise karmaşık eserlerin sembol sanatçısı Mickalene Thomas’a bırakarak kadın sanatçılarla geliştirmiş olduğu işbirliği geleneğini bozmamış oldu.
Kübizm, Dada, Harlem Rönesans’ı gibi popüler sanat hareketlerinden esinlenerek yarattığı tarzı ile uluslararası sanat dünyasında güçlü bir duruş sergileyen Thomas, defilenin sahne dekoruna yansıttığı siyahi kadın figürleri ile koleksiyona mükemmel bir uyum sağlamış.
Bazı basın mensupları tarafından aşırı feminist olarak gösterilen ve eleştirilen Chiuri’nin modaya olan entelektüel yaklaşımı hoşuma gidiyor. Her Dior defilesinde ince eleyip sık dokuyarak seçtiği ve podyumunu paylaştığı kadın sanatçılara olanak tanıması da ayrıca takdiri hak ediyor.
Siyah, beyaz, gri renk paletinde tasarlanmış giysilerle başlayan ve pastel tonlara geçişle mükemmel bir koleksiyon hazırlama tekniğinin gözlendiği defilede, erkek kumaşlarından tasarlanmış manto ve tayyörlerle tezat oluşturan miko işlemeli şifon, jorjet elbiseler göz doldurdu. Koleksiyondaki parçalara uygulanmış olan mükemmel dikiş tekniği ise Haute Couture geleneğinin gücünün podyumlara yansıması olarak nitelendirilebilir.
Mutlu hafta sonları.
Alex Akimoğlu kimdir? Alex Akimoğlu, 1976 yılında Fransa'ya giderek Sorbonne Üniversitesi Fransızca ve Joffrin Byrs Akademisi moda tasarımcılığı bölümlerini bitirdi. Aynı zamanda École Supérieure de Journalisme'de (Gazetecllik Yüksek Okulu) öğrenim gördü. Pierre Cardin, Jean Louis Scherrer ve Japon markası Hanae Mori'de tasarımcı olarak Paris ve Tokyo'da kariyerini sürdürdü. Radikal gazetesinde başladığı moda yazarlığına (1997-2007), Referans gazetesinde “Moda Ekonomi” köşesinde (2009 - 2010), İstanbul Life m.o.d.a İstanbul köşesinde (2010 - 2019), ELLE Türkiye dergisinde ELLE Son Bakış köşesi ile devam etti. 2020 yılından beri T24'te yazıyor |