Körfez Krizi sonrasında tröstler tarafından paylaşılan lüks sektörünün dev markaları, aynı dönemde doğan, star tasarımcılar tarafından yönetilmeye başlandı. Kreatif direktörlük koltuklarına oturtulan ve genelde erkek olan moda tasarımcıları, zirvedeki yöneticilerin stratejileri doğrultusunda bir markadan diğerine transfer olup lüks dünyasında yeni bir dönem başlatmış oldular.
LWMH grubunun Louis Vuitton’dan sonra en güçlü ikinci silahı olan Christian Dior, 2017 yılından beri İtalyan asıllı tasarımcı Maria Grazia Chiuri tarafından yönetiliyor.
Star Tasarımcılar listesine ilk kez bir kadının katılması moda dünyasında yeni bir sayfanın açılmasına da yol açmış oldu.Moda geleneklerinde, erkek tasarımcıların kadın koleksiyonlarını tasarlarken daha yaratıcı oldukları tezi kabul görmüş, kadınların ise erkek koleksiyonlarında daha başarılı olduğu savunulmuştur. (Alman tasarımcı Jill Sander örneğini verebiliriz)1964 yılında Roma’da dünyaya gelen, Fendi ve Valentino markalarında tasarımcı olarak çalışan Chiuri, 2017 yılında LWMH grubu yöneticileri tarafından gölgeden çıkarılıp Dior’un tepesine oturtuldu.Maria Grazia, halefi John Galliano’nun teatral ve sofistike tarzının aksine daha yalın ve kadına özgürlük tanıyan fütürist kodlar yaratarak Dior’u geleceğe taşıma stratejisini benimsedi.Sanatta olduğu gibi moda dünyasında da kadınların bir adım geride kalmasına karşı çıkarak ideolojisini her fırsatta dile getiren Chiuri, ilk zamanlarda tepki görmüş olsa da çalışmalarında değişik disiplinlerden gelen kadın sanatçılarla iş birliğine gidiyor.
Uzun yıllara dayanan moda ve sanat ilişkisini başka bir boyuta taşıyarak yeni bir bakış açısı getiren Maria Grazia, eserlerden esinlenerek tema çıkarmak yerine, kadın sanatçıları podyumuna davet ederek performanslarını tanıtmalarına olanak sağlıyor, Dior’un tanıtım spotlarında sadece kadın koreograf ve fotoğrafçılarla çalışmayı tercih etmesi ile de tanınıyor.
Dior 2022/2023 kış sezonu defilesinin senografisi çağdaş dijital sanatçısı Mariella Bettineshi tarafından gerçekleştirilirken, Chiuri, estetik ve teknik kodlarını birleştirerek tasarladığı koleksiyonu ile geleceğe göz kırptı.
Chiuri, Dior’un görkemli dikiş atölyelerini laboratuvar niteliğinde kullanırken, İtalyan start-up şirketi D-AİR LAB ile işbirliğine giderek moda-teknoloji ilişkisini yeni bir boyuta taşımış oldu. Koleksiyonda, kumaş yaratıcılığındaki performansın, vücut ısısına uyum sağlayan trençkot ve mont modellerine, "air bag" özelliği olan etek ve pantolon tasarımlarına yansımış olması bir hayli ilginç.
Markanın kurucusu Christian Dior’un 1947 yılında yarattığı "New Look" akımının ikonik ceket modeli Bar Jacket'in 2023 kış versiyonunun özelliği ise uygulanan teknik darbe ile ısı değişimine hassasiyet göstermesi.
Mutlu hafta sonları.