1970'li yıllarda, Amerika'nın moda kodlarını değiştirerek dünyaca ünlenen Roy Halston Frowick'in hayatı dizi konusu oldu. Kaşmir ve ultra süet gibi materyallerden tasarladığı koleksiyonları ile yeni bir "minimalizm" anlayışı yaratan Halston, Amerikan yaşam tarzının modaya yansımasına öncülük etmişti.
1970'li yıllarda New York'da yaşanmakta olan büyülü kültür coşkusu, Andy Warhol, David Hockney gibi sanatçıların ünlenmesine neden olmuştu. Resim, grafik tasarım, mimari gibi sanat dallarında yaşanan patlama, ABD'den dünyaya yayılan yeni bir yaşam felsefesinin doğmasına da neden olmuştu.
Steve Rubell adlı girişimcinin New York'ta açtığı dev diskotek Stüdyo 54, ise yeni bir "eğlence" anlayışını yaratmış ancak uyuşturucu bağımlılığı, seks özgürlüğü gibi birçok skandalın da gündeme gelmesine neden olmuştu.
Amerikalı film ve televizyon yönetmeni Daniel Minahan tarafından gerçekleştirilen Halston dizisinde, moda ikonunun özel hayatı ile ilgili sahnelerin çoğunlukta olması ailesi tarafından eleştiriliyor.
New York'da o dönemde yaşanan kültürel patlamanın moda ayağını temsil eden Halston'un, "mahremiyetine" saygı duyulmayarak abartılı sahnelerin çekilmesi, markanın arşivisti ve modacının yeğeni Lesley Frowick'i harekete geçirmiş durumda.
Gerçeklilik ve kurgu arasındaki hassas çizginin biyografi içeren film ve dizilerde eleştiri alması olağan olsa da moda tasarımcılarının özel hayatlarının ifşa edilmesine olan tepki ilk değil.
2014 yılında vizyona giren ve yönetmen Pierre Niney imzasını taşıyan "Yves Saint Laurent" filmi ile 2018 yılında Netflix'de yayınlanan ve bir cinayete kurban giden İtalyan tasarımcı Gianni Versace'nin hayatını konu alan Ryan Murphy imzalı "American Crime Story" dizisi de aileler tarafından boykot edilmişti.
2021 yılı moda tarihinde önemli rol oynamış figürlerin yılı olacağa benziyor. Çekimleri yeni tamamlanan ve 24 Kasım 2021'de Amerika ve Avrupa'da vizyona girmesi öngörülen "House of Gucci " filmi ise şimdiden eleştiri bombardımana tutuluyor.
İngiliz yönetmen Sir Ridley Scott maestroluğunda çekilen ve Lady Gaga, Adam Driver, Al Pacino, Jared Leto gibi starların oluşturduğu prestijli oyuncu kadrosu ile merak uyandıran film, Amerikalı yazar Sara Gay Forden'in 2001 yılında yayınlanmış olan "Saga Gucci" kitabından uyarlanarak çekildi.
İtalya'nın en büyük moda markalarından biri olan Gucci'nin kurucusu Aldo Gucci'nin veliahtı Maurizio'nun katledilmesini konu alan filmde, "Karadul" lakabını taşıyan ve kıskançlık sonucunda boşanmış olduğu eşini öldürten Patrizia Reggiani rolünü Lady Gaga üstlenmiş.
Lüks dünyasının en önemli tröstlerinden biri olan Gucci'de yaşanan akıl almaz cinayet öyküsü, o dönemde ses getirmiş ve borsa, mafya ilişkileri gibi bir dizi skandala yol açarak dünya basını tarafından ilgi ile izlenmişti.
Gucci ailesinin varisleri ise film vizyona girmeden bile ayağa kalkmış durumda. "Hollywood sisteminin" maddi çıkarlar sağlamak amacı ile ünlü kişilerin özel hayatlarını çarpıtarak abarttıklarını öne süren ailenin en ilgimi çeken eleştirisi ise, şahsen oyunculuğunu çok beğendiğim Al Pacino ile ilgili olan bölümü.
Filmde, markanın kurucusu Aldo Gucci rolünü üstlenen ünlü aktörün kısa boylu olması ve son yıllarda bir hayli kilo almış olması nedeniyle yakışıklı ve uzun boylu olan dedelerine hiçbir şekilde benzememesi kaygı uyandırmış!
Mutlu pazarlar.