Fransa, 7 Ocak günü ülkenin ünlü mizah dergisi Charlie Hebdo'ya yapılan saldırı ile sarsıldı. Saldırının ardından ülkede ilan edilen “alarm” durumu devam ediyor.
3 kişi olan saldırganların çelik yelek ve otomatik silahlarla haftalık Charlie Hebdo dergisinin yazı işleri toplantısının yapıldığı gün ve saatte saldırıyı gerçekleştirmeleri Fransa polisinin bu salıdrının planlı olduğunu düşünmesine sebep oldu.
Ancak saldırganlardan Şerif -Said Kourachi kardeşlerin birinin kimliğini saldırının ardından çaldıkları siyah aracın torpido gözünde bırakması ile “planlı saldırı” tezleri tekrar gözden geçiriliyor.
Fransa Cumhurbaşkanı Fransua Hollande saldırının ardından Charlie Hebdo dergisine yaptığı ziyaret sırasında ülkedeki radikal grupların varlıklarından ve bazı tehditlerden haberdar olduklarını ancak bu denli açık bir saldırıyı beklemediklerini belirtti.
Terk edilen araçta bulunan kimlikler sayesinde saldırganları tespit ettiklerini belirten Fransa emniyet müdürlüğü sözcüleri özel kuvvetlerin 7 Ocak gecesi boyunca Paris'in güney banliyölerinde saldırganların yaşadığı sanılan ev baskınları yaptıklarını ve 7 kişinin gözaltına alındığını ifade ettiler. Ancak bu 7 kişinin saldırıyla ilişkisi kurulamadı.
Banliyölerdeki baskınların arından gece saatlerinde Paris Emniyet Müdürlüğü tüm basın saldırganların isim ve fotoğraflarının yer aldığı bir bülten dağıttı. Teslim olduğu belirtilen 18 yaşındaki üçüncü eylemcinin ise sorgusunun sürdüğü belirtiliyor.
Adalet Bakanlığından yapılan bir açıklamada saldırganların yakalanması halinde terör suçu ile yargılanacağı belirtildi.
İlk saldırının ardından sivil toplum örgütleri ve basın kuruluşları derginin bulunduğu bölgeye yakın Republique Meydanı'nda “sessiz eylem” çağrısı yaptılar. Republique Meydanı'nda yüzbinlerce kişinin katıldığı eylemde bir yandan “milli birlik” sloganları atılırken bir yandan “özgür basın” ve “Hepimiz Charlie'yiz!” pankartları dikkat çekiyordu.
Republique Meydanı'ndaki eylemlerin hafta boyunca devam etmesi bekleniyor.
Saldırganların isimleri polis bülteninde Cherif ve Said Kouachi olarak veriliyor. Le Mode gazetesi bazı polis yetkililerinin raporlarına dayanarak 32 ve 34 yaşlarındaki iki kardeşten biri 2005 yılında Fransa'da Irak bağlantılı bazı radikal lokal gruplarla bağlantılı olarak Paris'te 19. bölgede yapılan operasyonlarda tutuklandığını belirtti. Diğer kardeşin ise Şam ve Irak'a seyahat ettiği belirtiliyor.
Fransa İç Güvenlik Müdürlüğü (SID) iki kardeşin yerel radikal gruplarla ilişkide olduklarını doğruladı. Ancak IŞİD bağlantısı ile ilgili bir açıklama henüz yapılmadı.
Saldırıların yerel radikal grupları tetiklemesinden endişe edilirken 8 Ocak sabahı 9.30'da Paris'teki Montruge'da bir araca bomba araması yapan iki trafik polisine yapılan saldırı Paris'teki alarmı ülke geneline yaydı.
Bir başka araçtan açılan ateş sonucunda iki trafik polisi hayatını kaybetti. Bu olaydan bir saat sonra ise Le Mans kentindeki caminin bitişiğinde Müslüman cemaatin gittiği bir kafede patlama ve silah sesleri duyuldu. Polis saldırıların doğrudan biriri ile bağlantılı olamasa da ülkede “domino etkisi” yarattığı açıkça görülüyor. Farklı kentlerdeki bu iki saldırı soruşturmaları bağımsız bir şekilde yürütülüyor.
Kouachi kardeşlerin kaçmak için kullandıkları araç 8 Ocak'ta Fransa'nın kuzeyinde Charleville-Mezieres kasabasında bir benzin istasyonunda bulundu. İki kardeşin benzin istasyonunu soyma girişiminde bulundukları düşünülüyor. Aracı bırak yaya olarak kaçmaya devam eden saldırganların yakalanması için bölgede geniş bir güvenlik alarmı veridi. Belçika sınırına kadar olan bölgede arama çalışmaları sürüyor.
Polis terk edilen araçta Molotof ve “cihadist bayrak” bulunduğu açıklamasını yaptı ancak görüntüler basınla paylaşılmadığından “cihadist bayrak”tan ne kast edildiği henüz netleşmedi.
Saldırının ilk anından itibaren UMP parti lideri eski Cumhurbaşkanı Nicolas Sarkozy ve aşırı sağcı Front National partisinin lideri Marie Le Pen'in açıklamaları hükümeti eleştiren yönde geldi. Nicolas Sarkozy'nin milli birlik ve beraberlik çağrısının ardından UMP ve UDI Fransa hükümetini pazar günü “Cumhuriyet Mitingi” yapma yönünde karar aldırdı.
Marie Le Pen idam cezasının tekrar geri gelmesi için meclise öneri vereceğini açıkladığı 7 Ocak akşamının ardından Fransa Ulusal Meclisi Başkanlığı basına “Böyle saldırıların ardından bu tip duygusal kararlar almayacak kadar olgunuz” açıklaması yaptı...
Saldırının ardından Charlie Hebdo dergisinin geleceği de tartışma konularından biriydi. Derginin bu haftaki yayınını yapabilmesi için Le Monde ve Fransa devlet radyo televizyonu ekipman ve ekip ihtiyaçlarını karşılayacağını açıklarken Fransa Basın Özgürlüğü kurumu derginin hayatına devam edebilmesi için 500 bin Euroluk bir destek verceklerini açıkladı.
Google ise Fransa'daki dijital alanda özgür basını desteklemek amacıyla 250 bin dolarlık bir proje desteği sağlayacağını duyurdu.
Charlie Hebdo'nun saldırıdan kurtulan üyeleri 14 Ocak Çarşamba günü çıkacak yeni sayıyı hazırlamak için çalışmalarına başladılar. Dergi 14 Ocak'ta 1 milyon baskı ile tüm dünyaya dağılacak.
Aris Nalcı İMC TV editörü