D_Masthead_970x250
Kesinlikle tek değilmişim, hatta tacizlerden ruh sağlığı bozulan bile mevcut gözüküyor!

Duştasın, ‘zırrr’ meslek alışkanlığı nedeni ile duştan çıkarak telefona yanıt veriyorsun. Efendim? ‘Değerli müşterimiz…’ şeklinde başlayan ve uzayıp giden banttaki hanım kişinin sesini dinliyorsun. Otomobil kullanıyorsun ‘zırrr’ yine aynı ses… Toplantıdasın ‘zırrr’ yine aynı ses… Rakından bir yudum almışsın karşında oturan hanım kişinin gözlerinin içine bakmaya başlıyorsun ‘zırrr’ yine aynı ses…          Hay sizin Digitürk’ünüz batsın e mi!  

Önceleri ‘paranoya’ yaptığımı varsaydım bu nedenle de çevremdekilere sormaya başladım. ‘Size de Digitürk’ten periyodik olarak telefon geliyor mu?’ Apartman görevlisi emektar Murat’ın yanıtı, “Ben üye değilim ama sürekli cep telefonumdan arıyorlar’ oldu. Tek yanıt yeterli gelmedi elbette. Etrafımda kim var, kim yok üşenmeden soruverdim, o da ne! Digitürk’ün aramadığın, kimse yok gibi. Lig maçları nedeni ile zorunlu olarak kullandığım Digitürk’te telefon numaramın olması doğal, ancak az sayıda arkadaşımın bildiği bir başka telefon numaramdan da aramaya başlamaları beni zıvanadan çıkardı.

Birkaç arkadaşımdan ‘şehir efsanesi’ kıvamında dinleyivermiştim Digitürk üyeliğine son vermek istediklerinde başlarına gelenleri.  Hatta bir tanesi işi inadına bindirip çok ciddi avukat ücreti ödemiş  ve uzun uğraşların ardından kurtuluvermişti. Oysa tüm bunların geride kaldığın varsayıyordum, Digitürk’ün Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonu’na  (TMSF) devrinden sonra. Geçenlerde Cumhuriyet’ten sevgili Murat Sabuncu’nun yazısını okuduğumda kafam iyice karıştı!

Murat Sabuncu, 3.5 milyon abonesi bulunan ve TMSF tarafından Katarlı beIN Media Group’a satıldığı açıklanan Digitürk’ü Katarlılar’ın henüz devralmadığını belirtiyor, kaynağının da  platformun bir yöneticisi olduğunu saklamıyor. TMSF, geçmişte Merkez Bankası’na bağlıydı şimdi ise Başbakanlığa... Pornografik yayınlar devam ederken ‘7 kanalı’ platformdan çıkarmaları bir yana bu işin içinde ‘bir gariplik’ var gibi gözüküyor! Platform, Katarlı beIN Media Group’a devredilmedi ise şu anda da sahibi Türkiye Cumhuriyeti Başbakanlığı’na bağlı TMSF olsa gerek. Tasarruf Mevduat Sigorta Fonu’nun işi gücü yok, her gün sayısı belirsiz insanı telefonla taciz ettirsin! Yok, yok bu olasılığı geçelim! Ya TMSF’nun bağlı olduğu koskoca Başbakanlık… Başbakanın ‘Herkesi arayın Digitürk’e üye olsunlar’ diyecek hali olamayacağına göre bu olasılığın da oluru yok. Bu durumda Digitürk’ün arkasındaki kişi ya da kurum kim?

Paranoya kaygımdan arınmak için internette gezinip benim gibi tacizlerden yakınan başkaları var mı, bakındım ve açıkçası rahatladım. Kesinlikle tek değilmişim, hatta tacizlerden ruh sağlığı bozulan bile mevcut gözüküyor! İyice meraklandım Digitürk’ü gerçekten Katarlı bir grup mu aldı, yoksa bir başkası mı? Utanmadan sabah akşam insanları telefonlarından olmadık saatlerde taciz etmek niye? Digitük bu cesareti nereden buluyor? Tek yanıtı var ama ne yazık ki şimdilik ispatı yok! Bu beni aşar, ivedi olarak işin erbabı araştırmacı-gazeteciye gereksinim var! Kolay gelsin…

 

İlgili İçerikler