Şayet Göztepe maçının ardından Alvaro Negredo’yu bitime iki dakika kala oyuna dahil ettiği için Şenol Güneş, ‘topyekun’ yerden yere vurulmasaydı, böyle olmazdı!..
Şenol Güneş’in Akhisar karşılaşmasına Alvaro Negredo ile başlamasının nedeni, Salı gecesi Porto ile oynanacak Şampiyonlar Ligi maçı değil, ‘haklılığını’ ispatlama istemiydi, ispatladı da ama…
Madem ilerideki tek adamı, Alvara Negredo olarak belirliyorsun, neden Ryan Babel - Anderson Talisca - Ricardo Quaresma üçlüsünü bozuyorsun? Ryan Babel yerine Jeramain Lens’i sahaya sürdüğünde bir değil, iki kanadı da yitireceğini, bunun yanında takımın bocalayacağını bilmiyor muydun? Hiç ama hiç kuşkum yok, bizlerden çok daha iyi biliyordun! Ancak “Gördünüz işte Negredo’yu bunun için oynatmıyorum” demek istedin ve dedin de!.. Sadece Cenk Tosun yerine İspanyol futbolcuyu tercih etmiş olsaydın tamamdı da… Jeramain Lens seçiminle Ricardo Quaresma’yı da oyundan düşürdün sevgili Şenol Güneş, Portekizli bu kez ne sağda, ne de solda vardı. Elbette bunda biraz da kaçırdığı penaltının moral bozukluğu mevcuttu. Lakin sen, belli ki “Ben haklıyım” demek için tüm plan-programını yapmışsın, günler öncesinden. Bu nedenle de ikinci yarıya Jeremain Lens yerine Cenk Tosun ile başladın ve “Bakın iki golcü de sahada ama Negredo yine atamıyor”u dedirttin, kutlamak gerekli seni! İpin ucunu kaçırdığını anladığın anda da Alvaro Negredo’yu kenara çekip Ryan Babel’i sahaya sürdün. Emin ol o anda senin futbol bilgin ‘Nirvana’ya ulaştı! Çok büyük teknik direktörsün sen Şenol Güneş, kimin haddine Negredo’yu Göztepe maçında bitime iki dakika kala sahaya süren teknik adamı eleştirmek, yermek! Şenol Güneş’in kendisini eleştirenlere ‘futbol’ ile yanıt verme girişimi başarılı oldu elbette, gecenin başarısızı ise kuşkusuz Beşiktaş olup çıkıverdi…
Şenol Güneş, arta kalan dakikalarda Ryan Babel’i ardından da Oğuzhan Özyakup’u oyuna alarak Akhisar engelini geçeceğini varsaydı, haklıydı da… Beşiktaş kanıksanan ‘şablon’ kadrosu ile çok nadiren yitiriyor, kendi sahasında da mutlaka gol atıyor(du). Ne var ki Akhisar oynamak için gelmemiş, oynatmama hedefi ile gelmiş İstanbul’a. Orta saha elemanlarının tümü, maç boyunca ‘topu ileri nasıl taşırım’ düşüncesine sahip değildi. Hemfikir oldukları, ‘Beşiktaşlı oyuncuları nasıl durdururum’ şekliydi. Şimdi onları Beşiktaş’tan gol yemedikleri, için kutlamak mı gerekiyor? Bunun adı futbol değil öncelikle bilesiniz Akhisarlılar! Hakem Serkan Cınar’ın Paulo Henrique’yi oyundan atması ‘ağır’ karar, Ricardo Quresma’nın penaltıyı kaçırması ve de topun iki, yok üç kez direkten dönmesi de sizin ‘şansınızdı.’ Bir şanssızlığınız da vardı tabii, Atiba Hutchinson’a çarpan top Beşiktaş kalesine de girebilirdi ama hiç de hakkınız olmayan bir gol atmış olurdunuz.
Beşiktaş oyuna ‘şablon’ kadrosu ise başlasa büyük olasılıkla iki puan daha yitirmezdi. Ama o zaman da Şenol Güneş, Alvero Negredo’nun ‘beceriksiz’ golcü olduğunu kanıtlayamazdı. Diğer yandan Şenol Güneş bir de kavram karmaşası yaşatıyor! Primler dışında her yıl Beşiktaş’tan 4 milyon 350 bin Euro alacak İspanyol futbolcuyu, Şenol Güneş’i eleştirenler değil, yöneticiler transfer etti. Bu afta-tafra kime? Ayrıca 2.5 milyon Euro bonservis bedeli ödeyenlere mi yoksa! Büyük teknik direktörsün Şenol Güneş, seni eleştirmek kimin haddine!..