Sormak gerekli, hem de çekinmeden Şenol Güneş’e, ‘Hocam Anderson Talisca ile Adriano Correia Claro’yu yedek kulübesinde oturtup, böylesine önem ihtiva eden maçta Olcay Şahan’ı sahaya sürerek kime, neyi ispatlamaya çalışıyorsun?’
“Bu işi ben bilirim mi” yoksa “siz anlamazsınız’ mı demeye çalışıyorsun ‘sınırlı’ vizyonunla! Sevgili Şenol Güneş hiç kusura bakma, Beşiktaş’ın Galatasaray karşısında ilk yarıda sergileyemediği ‘berbat’ ötesi futbolun tek sorumlusu senden başkası değil. Olcay Şahan yoktu, Oğuzhan Özyakup yoktu ve tabii orta saha hiç yoktu… İşin ilginç yanı alternatifi bol, oldukça zengin kadroda çekilen ‘yokluğun’ nedeni sadece senin ‘inatçı’ tutumundan kaynaklanmasıydı! Önce; Gökhan İnler’in Atiba Hutchinson’ı oyundan düşürdüğünü ve istikrarlı Kanadalı futbolcunun değişmez partnerinin Oğuzhan Özyakup olduğunu kabul etmen gerekli. Sonrasında ‘vazgeçilmezin’ Olcay Şahan’ın sadece gol sonrası sevinç coşkularında ‘kusursuz’ performans sergilediğini taktığın ‘at gözlüğünü’ çıkarıp görmen gerekiyor! Ardından da Anderson Talisca’yı ileri ucun göbeğine, Adriano’yu soluna monte etmeyi alışkanlık haline getirmen gerekiyor. Sadece bu kadar mı elbette ki hayır… Karşılaşmanın son dakika değil saniyelerinde Josue Pesqueira Galatasaray’ı, Ricardo Quaresma da Beşiktaş’ı öne geçirecek golleri kaydedebilirdi ancak olmadı, olsaydı da yazacaklarım değişmeyecekti. Bir teknik adam ‘inatçı’ tutumu nedeni ile takımının puan yitirmesine niye neden olur? Şenol Güneş bunu Galatasaray karşısında uygulamalı olarak herkese göstermeyi başardı, tebrikler! Sevgili Şenol Güneş ne yaptığını en azından ben anlayamıyorum umarım anlayanlar vardır! Şenol Güneş hatasından döndü, Beşiktaş da sahasında yenilgiden kurtuldu. Aksine söyleyen iddia eden varsa bilemem!
Gelelim sahadaki beceri yetersizliği çekenlere! Olcay Şahan için yazmak ‘zül’, ne oynayacağı takım Beşiktaş ne de lig, süper! Yere göre sığdıramadığımız Oğuzhan Özyakup için ne yazmalı? Yetenekli Oğuzhan ‘ben ileri üçlünün ortasında yapamıyorum’ mu diyorsun yoksa yeni transfer edilen takım arkadaşlarının aldıkları ‘imza paralarını’ kendince protesto mu ediyorsun? Bizler Oğuzhan’ın bu olmadığını biliyoruz, gerisi sana kalmış. Ancak belleğinde bulunsun Beşiktaş’a gelip ‘kendi kendine yok eden’ çok futbolcu izledik, bilgin olsun! Sevgili Cenk Tosun, Vincent Aboubakar sadece bakarken kendini göstermen gerektiğini idrak edecek yaştasın ancak sahadaki performansın bu doğrultuda değil, üstelik attığın güzel gole karşın. Ricardo Quaresma’yı yapamadıkları için eleştirmekten kaçınıyorum zira Portekizli futbolcunun sorunu kiminle oynayacağı! Bir maçta başkası, diğer maçta başkası pek de kolay değil. Gökhan Gönül ile Caner Erkin de eleştirilir ama oraya kadar gitmeyelim, Gökhan İnler varken! Beşiktaş’ın yediği ilk golde Caner Erkin ile Oğuzhan Özyakup’un ikincisinde ise Gökhan İnler’in hataları belirgin…
Beşiktaş’ta hiç mi iyi bir şey yok? Tribünleri dolduran ‘kusursuz’ yandaş grubu var elbette, bir de rakip vardı Galatasaray… Bana kalırsa Şenol Güneş’in sahaya sürdüğü kadroya onlar dahi şaşırdı ve bundan da yararlandılar ilk yarıda, sonrasında ‘zamandan çalma çabaları ise gözlere hiç hoş gözükmedi. Hakem vardı birde ‘tutarsız’ düdükleriyle ki genelde Beşiktaşlıları çileden çıkardı ama iki takım için de verdiği ‘yanlış’ kararlarla ön plana çıkıverdi. Gecenin özeti; Şenol Güneş ‘inatçılığını’ devam ederse Beşiktaş uluslararası arenada fazlaca zorlanır ve mücadele siyah-beyazlı ekip için erken sona erer. Her şeye karşın futbol keyifli oyun hele rakip takımın yandaşları ile aynı statta dostça oturup izleyebiliyorsan…