Erdoğan, o iki ismi bir kez daha gündeme getirdi:
“Bu korumalar, beni korumayacaksa niçin bunları ben yanımda Amerika'ya götürüyorum? Amerika'nın Hans'ı ile George'u ile mi kendimi koruyacağım?”
Hans ve George… Onların artık Türkiye Cumhurbaşkanı'na ABD’de koruma görevi yapması bile istenmiyor... Nereden nereye?.. Adım adım geleceğiz bu ayrıntıya... Türkiye için bu isimlerin anlamı öylesine büyük ki… İleride, arşivlerden bu adların izini sürenler Türkiye’nin son 15 yıllık siyasi yolculuğunun şifrelerini çözebilir.
Çünkü Hans ve George, önceleri ulaşılması gereken hedefin adıydı… Bu iki kafadar, 15 yıl önce Erdoğan’ın siyasi söylemlerine ilk girdiğinde, “Uygar, araştırmacı, teknolojiyi iyi kullanan, eski Türkçe’yi okuyabilen, iyi eğitim görmüş, sağlık hizmetlerinden üst düzeyde yararlanan, uçakla seyahat eden, örnek insanlar”dı. Yani bu ideallerin, rahatın, huzurun vücuda gelmiş sembolleriydi onlar…
Ve AK Parti lideri 2002’den itibaren seçim meydanlarında bunları örnek gösterip, “Bizim Hans’tan George’dan ne eksiğimiz var… Ahmet, Mehmet, Ayşe de böyle yaşayacak” dedi. Hedefi gösterdi, oy istedi ve aldı. Ezici çoğunluk Hans ve George gibi yaşamak için, ‘damdan düştüğünü’ söyleyen Erdoğan’ın arkasına takıldı, onu iktidar yaptı... Defalarca seçim kazandırdı ve Cumhurbaşkanlığı makamına çıkardı.
Bugün, işler değişti... Artık, Hans ve George kötülüğün, ‘Türkiye düşmanlığı’nın temsilcileri… Dün onlara yaklaşmak için çaba harcıyorduk ama bugün uzaklaşmak için...
Onlar "Türkiye’yi küçük gören, yönetmeye kalkan" adamlar... ABD makamlarına “korumamı Hans ve George yapamaz” diye çıkıştı Erdoğan. Avrupa’dan yükselen ‘insan hakları’ uyarılarına da “Ben Hans’ın George’un ağzına bakmam; Ahmet’in Mehmet, Ayşe’nin ağzına bakarım...” diyor.
Dünyada belki de çok az isim, böylesine bir siyasi ilgiye mazhar olmuştur. Hans ve George... Ama pardon, karşı cinsten de 3 isim var: Helga, Natalia ve Katerina. Arada Ayşe ve Fatma’nın muadili olarak seçim meydanlarında onlar da yer aldı… Natalia, "Düşük krediyle ev sahibi olmanın" adıydı, Katerina ise "Doğal gaz kullanan mutlu ev kadını" demekti..
Merak edenlere bir not gelsin, Türk isimleri de şöyle: "Ahmet, Hasan, Hüseyin, Ayşe, Fatma, Emine, Betül..."
İşte, Erdoğan’ın Başbakanlığı ve Cumhurbaşkanlığı döneminde o isimlerin yardımıyla Türkiye ve dünyaya verdiği mesajlar:
"Hans ve George Sivas'a gelecek"
“Buraya Sivaslı Ahmet, Mehmet gelmeyecek. Artık buraya Hanslar da, Georgelar da yatırım yapmaya gelecek. Merak etmeyin.’’ SİVAS- 13 AĞUSTOS 2003
"Natalia gibi insanca yaşayacaksınız"
“Daireni teslim alıp, içinde otururken kira öder gibi ödeyeceksin. Hans'ın ulaştığı standart neyse Ahmet de onu yakalayacak, Natalia'nın yakaladığı standart neyse benim Ayşe kardeşim de onu yakalayacak. İnsanca yaşamanın standartı neyse benim insanım da onu yakalayacak. Bizler böyle köstebek yuvalarında yaşamaya mahkum olmamalıyız. Modern dünya neyi yakaladıysa bunu yakalayacağız. Atatürk'ün koyduğu hedef varya 'muasır medeniyetler seviyesinin üzerinde çıkmak', bu lafla olmaz, icraatla olacak. İşte o bizde var" BALIKESİR, 30 HAZİRAN 2007
"Helga gibi Ahmet'im de teknolojiyi kullanacak"
“Okullarda bilişim sınıfı kuruldu. Hızlı internet bağlantısı yaptık. Yüzde 95'i bilişim teknolojisinden yararlanabiliyor. Hans, George, Helga bundan istifade ediyorsa benim Ahmet'im, Mehmet'im de bundan istifade edecek. Bunları alıp ülkemize getireceğiz. “ GAZİANTEP OKUL AÇILIŞI, 12 EYLÜL 2008
"Hızlı ve güvenli yolculuğu Hans yaşıyor da..."
“…(Rize’den) Ankara'ya 120 kilometre hızla azami 10 saatte gideceğiz. Kaza riskini hamdolsun minimize ettik. Modern bir yolculuk. Hans, Helga bunlar bunu yaşıyor da benim Ahmet'im Mehmet'in niye yaşamasın?. Onların hakkı değil mi?” RİZE ,FINDIKLI. 13 Ağustos 2009
"Helga gibi Ahmet'in de özel doktoru olacak"
"Almanya'da Hans'ın Helga'nın özel doktoru varsa, benim de Adana'da Ahmetimin, Mehmetimin özel doktoru olacak. ADANA, 27 MART 2011
"Ayşe de Katerina gibi doğal gaz alacak"
“69 ilimize doğalgaz götürdük. Hans, George, Katerine, Helga bu güzellikleri yaşayacak da Ahmet, Ayşe niye bu güzellikleri yaşayamasın? “ İSTANBUL, 27 NİSAN 2011
"George istifade etsin de Ahmet'im niye etmesin?"
“Akıllı tahtalar bilgisayar donanımlı olacak. İnternetle dünyaya bağlı olacak. E-kitap vereceğiz. Dört yıl içinde bu uygulamayı tüm okullarımızda başlatmış olacağız. Amerika'da George, Almanya'da Hans bu imkanlardan istifade edecek de benim Bursa'mda Ahmet, Hasan, Hüseyin, Ayşem, Fatmam, Eminem, Betül'üm niye bundan istifade etmesin. Neden? “ BURSA 22 Mayıs 2011
"Zekada, Hans'tan geri kalır yanımız var mı?"
.. “ Teknikleri, yenilikleri bulmak için, üniversitelerin olabildiği kadar geniş bir fikir yelpazesine zemin oluşturması şarttır. Bizim Hans’tan Helga’dan geri kalır ne yanımız var? Biz onları aşabilecek zekaya sahibiz. Hocalarımız da var, öğrencilerimiz de var. YILDIZ TEKNİK ÜNİVERSİTESİ- 05 EKİM 2012
"Hans, ambulans uçağa biniyor"
"Hans, George değerli de; niçin benim Ahmet'im, Mehmet'im değerli olmasın? Ambulans uçaklar artık hizmetinizde,.. “ -ECAABAT BELEDİYESİ- 18 MART 2013
"Kütüphanede gençlerimiz yerine Hans var"
“Bizi biz yapan tüm değerlerimizle aramıza mesafeler koymak, bize özümüzü, ruhumuzu unutturmak istediler. Şahdamarı kesilen bir insan yaşar mı? Yaşamaz. Sultanahmet Kütüphanesi'nde bizim gençlerimiz yerine Hans'ı görürsünüz, George'u görürsünüz. Biz buna düşmemeliydirk. Ama bizi bu hale getirdiler." İSTANBUL, İHL MEZUNİYET TÖRENİ 4 TEMMUZ 2014
"Eski Türkçe'yi Hans okuyor, Ahmet okuyamıyor?"
"Dünyada hangi millet vardır ki medeniyetinin üzerine inşa edildiği yazıyı okuyamaz? Var mı böyle bir millet? Dünyada hangi millet vardır ki dedesinin mezar taşını okuyamaz? Dünyada hangi millet vardır ki yazının merkezi bir şehirde devasa arşivlerde bulunan milyonlarca belgeleri okuyamaz? George okur, Hans okur ama Ahmet, Mehmet, Hasan, Hüseyin okuyamaz." Üsküdar Belediyesi tarafından düzenlenen “Hattat Hasan Çelebi’ye Saygı Gecesi”ne 12 ARALIK 2014
"Helga uçuyor, Ayşe niye uçmasın?.."
“Binali kardeşime dedim ki 'Bak, bu hava yolu değil, halkın yolu. Ona göre çalışacağız'. Şimdi vatandaşım artık 'Otobüse bineceğime, uçağa bineyim' diyor. On milyonlar uçaklarla taşınıyor. Nereden, nereye? Yani, Hans, George, onlar uçağa biniyor da Helga uçağa biniyor da benim Ahmedim, Mehmedim, Ayşem, Fatmam bunlar niye uçağa binmesin? Bunlar halloldu" ERZİNCAN 15 MAYIS 2015
"Hans ne demiş bizi ilgilendirmez"
"İdam ile ilgili konu TBMM'nin gündeminde. Bununla ilgili kararı Batı değil biz veririz. George ne demiş, Hans ne demiş bizi ilgilendirmiyor. Allah ne demiş bizi o ilgilendiriyor" dedi. SAKARYA, ŞEHİT CENAZESİ, 12 KASIM 2016
"George'un ağzına bakmam..."
“Kardeşlerim, idam konusuyla ilgili düşüncelerimi hep söyledim; ben Hans'ın ağzına, George'un ağzına bakarak karar vermem, ben halka göre karar veririm.” İSTANBUL, 26 KASIM 2016
"Beni Hans değil, millet ilgilendirir"
Şehitlerin hakkı öyle kolay kolay ödenmez..Neymiş; George şöyle der, Hans böyle der. Beni ne George, ne Hans ilgilendirmez, beni bu millet ilgilendirir. Benim milletim ne der, Allah ne der? Biz buna bakarız.” KAYSERİ 5 ARALIK 2016
"Helga ile Hans'a değil, Ayşe'ye bakarım"
Diyorlar ki 'Avrupa Birliği buna iyi bakmaz. George ne der, Hans ne der, Helga ne der?' Onlar ne derse desin. Ben Ahmet ne der, Mehmet ne der, Hasan ne der, Hüseyin ne der, Ayşe ne der, Fatma ne der, Allah ne der ben buna bakarım. Bu işin kararını (idam) da milletimle beraber veririz. Gerekirse al sana bir referandum daha, gene referanduma gideriz." RİZE, 3 NİSAN 2017
AP Raporu'na: Hans'ın raporu bizi bağlamaz
"Hans'ın, George'un hazırladığı raporlar bizi bağlamaz, bizi Mehmet'in, Ayşe'nin hazırladığı raporlar bağlar." BEŞTEPE; MUHTARLAR TOPLANTISI 19 OCAK 2017
"Corc değil, Gakkoş ne der ona bakarım"
(İdam için) George ne der, Hans ne der? Filanca ne der ben ona bakmam! Ahmet, Mehmet, Hasan, Ayşe, Fatma, gakkoş ne der, Rabbim ne der ben ona bakarım! Böyle bir yetki ve hak bizde yok. ELAZIĞ , 18 ŞUBAT 2017
"Bizim derdimiz, Hatice ne der?"
"Bizim derdimiz 'George ne der', 'Hans ne der', 'Helga ne der' değil. Bizim derdimiz 'Hatice ne der', 'Ayşe ne der'. Bizim derdimiz, Allah ne derse o. Parlamentomuz bu kararı verecek" REFERANDUM SONRASI; 17 NİSAN 2017