Pek çoğumuzun bildiği bir atasözümüz var: “Aslını inkâr eden haramzadedir.”
Peki aslını inkar eden kişi değil de, şirket ise acaba ne denir?
Şimdi diyorsunuzdur ki bu da nereden çıktı. Sizi bugün yormayacağım. Çok teknik yazıp sizi uzaklara götürmeden, bu yazıya daha kolay odaklanmanızı saklayacağım.
AliBaba’yı çok sevdim, ondan ayrılamıyorum. Dönüp dolaşıp Alibaba’ya geliyorum. Ne yapayım, o kadar çok malzeme var ki orada anlatamam. Emin olun AliBaba ile yavrusu Trendyol ile ilgili her gün yazsam yılın 365 günü yetmez. Hele Trendyol ile ilgili gelen şikâyetleri burada yazsam günler alır, altından kalkamam.
AliBaba’nın AB ülkelerinde ve ABD’de kötü bir şöhreti var. O ülkelerde kötü bir algıya sahip. Kendi hükûmetleri bile onlara rekabeti ihlal ettikleri için 2,8 milyar dolar ceza kesmiş. Grubun halka arzını iptal etmiş. Bu da yetmemiş, “Şirketlerinizi bölün ve AliPay ile elde etmiş olduğunuz kişisel verileri kullanmayın. O verileri devletin kuracağı bir şirkete devredeceksiniz.” demiş. Anlayacağınız, kendi ülkelerinde bu denli kötü bir algıya sahip oldukları bilindiği için ABD ve AB ülkeleri, kendi pazarlarında bu grubu görmeye pek de sıcak bakmıyor.
Trendyol ise yaptığı aile boyu reklamlara kendisini o kadar kaptırmış ki, kendileri bile pompaladıkları o reklamın içeriğine inanmaya başlamış. Kendisini dev aynasında görüp bunu fırsata çevirmeye kalkıyor.
AliBaba ABD’deki büyük fonlara Trendyol’u pazarlamaya çıktı. Hedefleri 2 milyar dolar para toplamak. Onlar zannettiler ki ABD ve İngiltere’deki fonlar Trendyol’u bekliyor. Herkes sıraya girecek, çıktıkları gün 2 milyar doları toplayıp AliBaba’nın kasasına gönderecekler.
Bunu yaparken de Çinli bir şirket olduğunu güya sakladılar. Türkiye’nin Trendyol’u diye yola çıktılar. Sanırsınız ki Trendyol’un Çinli AliBaba ile hiç bir ilgisi yok, yüzde yüz bir Türk şirketi. Yani Çinli AliBaba’yı saklama ihtiyacı hissettiler. “Türkiye’nin Trendyol”u da AliBaba’ya buldukları kamuflaj.
Haliyle pek çok soru da akla geliyor hemen: Neden böyle yapmaya ihtiyaç duydunuz? Neden Çinli bir şirket olduğunuzu saklıyorsunuz? Ana hissedarınızın kötü bir geçmişi yoksa neden ana hissedarınızın ismini saklıyorsunuz? Yani aslınızı inkâr ediyorsunuz. Zenginler listesinde Dünya 14.sü olan sahibinizi neden perdeliyorsunuz?
AliBaba ve grubunun kötü şöhretinden dolayı çıktıkları ABD ve Londra piyasasından bekledikleri 2 milyar doları toplayamayacaklarını düşündüler de ondan. İyi de, finans piyasalarındaki oyuncular o kadar aptal mı? Onlar Trendyol’un Çinli AliBaba’ya ait olduklarını bilmiyor mu?
Ve Trendyol ABD ve Londra’da 2 milyar dolar toplamaya çıktı. ABD ve AB ülkelerine ait Batılı fonlar yüzlerine bakmadı. Çoğunluğu Doğu ülkelerinin fonlarından bir miktar toplayabildi.
Çinli AliBaba baktı ki şirketi Trendyol borçlanamıyor, itibar kaybı olacak, arka kapıdan kendi paraları ile fonlar üzerinden katkı yaptılar. Buna rağmen ancak 1,5 milyar dolar toplayabildiler.
Sen kendine güvenip, kendi grubun adı ile para toplamaya çıkamıyorsan AB ve ABD yatırımcıları sana niye güvensin?
Demek ki senin bir falson var ki adını bile gizleme ihtiyacını duyuyorsun.
Güzel atasözümüzü tekrar hatırlatayım:
Aslını inkâr eden haramzadedir.
Rekabet Kurulu’nda yaprak dökümü
Rekabet Kurumu'nun web sitesine bazı kararları sorgulamak için girdiğimde ilginç bir durumla karşılaştım. Kurul Üyelerinin yer aldığı sayfada Kurul 2.Başkanı karşısı boş gözüküyordu. Şaşırdım, Çünkü o görevde Arslan Narin vardı. Yanlış mı görüyorum diye tekrar tekrar baktım. Rekabet Kurulu 2. Başkanı boş. Hemen araştırmaya koyuldum. Rekabet Kurumu’ndaki bir aslan parçasını teyit etmek için aradım. Kurumdaki aslan parçası haberi doğruladı. Kurul 2. Başkanı Arslan Narin istifa etmiş ama an itibarıyla Kurum’daymış. Peki adam daha Kurum’da, belli ki eşyalarını topluyor. Eşyalarını bile toplamamış, henüz binadayken internet sitesinden hemen resmini ve ismini çıkarmak niye. Acaba 2.Başkan Arslan Narin’de diğer uzmanlar gibi Trendyol’a arka kapıdan girmek için bir avukatlık ofisine mi gitti diye düşünmedim değil. Konuyu araştırdım.2.Başkan Aslan Narin, Rekabet Kurumundaki gelişmelerden uzun süredir rahatsız. İddialar doğruysa Başkan Birol Küle’nin uygulamalarından rahatsızmış ve Başkan Küle ile birçok konuda görüş ayrılıkları varmış. Kurum’da yanlış işleyen mekanizmanın düzeleceğinden umudunu kesmiş olacak ki, istifa kararı vermiş. Kurumdaki aslan parçasından aldığım bilgiye göre, Aslan Narin iyi niyetli, dürüst, çalışkan ve Allah’tan korkan, Kurum personelinin sevip saydığı biriymiş. Arslan Narin’e bundan sonraki yaşantısında (muhtemelen Kardemir’de) başarılar dileriz.
|
Prof.Dr. Aydın Ayaydın
Rekabet Kurumu Kurucu Başkanı