Gıda fiyatlarında önlenemeyen yükseliş vatandaşın günlük hayatını iyice zorlaştırırken ülkede fahiş fiyat tartışmaları sürüyor. Gıda enflasyonunun yüksek olduğu dönemlerde durum fahiş fiyat ile çözüm ise "Hal Yasası" ile açıklanır ülkemizde. Hal Yasası ile yaş meyve ve sebzenin arzında yaşanan sorunların giderileceği, hatta fiyatların yüzde 25 ucuzlayacağı bile söylenegelmiştir. Ne "Hal Yasası" imiş değil mi? Her dönemin gündemi ve tabiri caizse sihirli değneği.
Aslında Türkiye'nin bir "Hal Yasası" var. Türkiye'de Hal Kanunu olarak bilinen, 5957 sayılı "Sebze ve Meyveler ile Yeterli Arz ve Talep Derinliği Bulunan Diğer Malların Ticaretinin Düzenlenmesi Hakkında Kanun" 1 Ocak 2012 tarihinde yürürlüğe girdi.
Ancak gelinen noktada bu amaçlara ulaşılamadığı açık. Bu amaçları hayata geçirmek için Kanunda ve uygulamada revizyon yapmak şart.
İşte ülkenin ihtiyacı da Hal Yasasında değişiklik yapılması.
Nitekim Cumhurbaşkanı Erdoğan son dönemde gıda fiyatlarında yaşanan yükseliş kapsamında geçtiğimiz günlerde ve ABD dönüşü 5 zincir marketi adres göstererek bunların piyasayı alt üst ettiklerini belirtmişti. Erdoğan, bu zincir marketlerin üreticiden ürünü doğrudan ucuz fiyatlara aldığını, aldıklarının karşılığını 2-3 ay sonra ödediğini ifade ederek, zincir marketlerin bu uygulamasının gıda piyasasındaki dengesizliğe yol açtığı gibi üreticiyi de ifade etmişti.
TBMM Tarım Komisyonu Başkanı da Hal Kanununda değişiklikler yapılarak, her ürünün önce hale gireceğini ve böylece zincir marketlerin doğrudan tarladan ürün alamayacağını, fahiş fiyat artışlarının da dijital künye ile takip edileceğini açıkladı.
Hal Yasasında yapılmasında düşünülen değişiklikle zincir marketlerin üreticiden direkt mal alımının önüne geçilmek suretiyle, hem üreticinin korunması hem de fiyatlama sürecinin daha da kontrol altına alınabilir hale gelmesi düşünülüyor.
İnşallah bu kez hızlıca bu söylenenler hayata geçer de gıda fiyatlarında normalleşmenin yasal ve idari altyapısı oluşturulmuş olur. Zira sebze ve meyve ticaretinde büyük kayıp yaşıyor ülke. Sistem doğru kurulmadığı ve işlemediği için bir yandan fiyat artışları, bir yandan israf, bir yanda üretici mağduriyetleri almış başını gidiyor.
1- Üretici örgütleri doğrudan perakendeci ile buluşturulmalı ve böylelikle üreticiler örgütlerin pazar payı artırılmalıdır. Bugün üretici örgütlerinin AB ülkelerinde yüzde 50'lere yaklaşan pazar payı ülkemizde yüzde 1'in altında. Yani üretici ile tüketici arasına giren aracı birim sayısı fazla ve bu durum fiyatları yükseltiyor haliyle.
2- Yaş meyve-sebze tedarik zincirindeki (paketleme, saklama, nakliye ve soğuk zincir gibi alanlarda) yetersizlikler nedeniyle tarladan sofraya kadar yaklaşık yüzde 25-30 oranında fire yaşanmaktadır. Sebze ve meyve ticaretinin iç piyasadaki büyüklüğünün yıllık yaklaşık 150 milyar TL olduğu değerlendirildiğinde mevcut fire oranlarıyla, yıllık yaklaşık 40-45 milyar TL'lik bir milli servet kaybolmaktadır.
3- Ürün künyesi modeli daha etkin şekilde kullanılmalıdır. Hal Kayıt Sistemindeki verilerle oluşturulan ürün künyesi ile tüketiciler sebze ve meyvelerin üretim ve satış bilgileri ile alış fiyatına kolaylıkla ulaşabilmekte şu an çünkü ürün künyesi olmadan sebze ve meyvelerin satışa sunulması yasak. Ürün künyesinde alış fiyatının da yer alması zorunlu. Dolayısıyla ürün künyesi üzerinden piyasanın ve fahiş fiyatların denetlemesi mümkün ama bu konuya maalesef gerekli özen gösterilmiyor.
4- Hallerin fiziki modernizasyonu tamamlanmalıdır. Toptancı hali içerisinde yüksek kapasiteli soğuk hava deposu bulunması zorunlu hale getirilmelidir. Böylelikle ürünler daha uzun ömürlü olacak ve gıda arzı azalmayacak fireden dolayı. Bu da daha ucuza, daha taze ürünlerin tüketiciye sunulmasını sağlayacak. Üretici de emeğinin karşılığını daha fazla alacak.
5- Mevcut hallerin işletim modeli ve mülkiyet yapısı gözden geçirilmeli ve üretici kooperatiflerinin hallere doğrudan erişimi sağlanmalıdır. Bugün ülke genelinde var olan hallerdeki işletme şekli ve mülkiyet yapısı rekabet ihlallerine sebep olmakta ve sağlıklı fiyat oluşumunu engellemektedir. Gıda fiyatları, arz miktarı ve arz zamanı anlaşmalı şekilde belirlenebilmektedir.
İşte pek meşhur "Hal Yasası" gündemini size böyle özetlemek istedim. Neler yapılması gerektiği belli temel olarak. Tabii teknik olarak çok daha fazla önlem ve adım gerekebilir ancak temel adımlar bunlar.
Bir an önce hayat geçmesi gereken "Hal Yasası" değişikliği inşallah yine konjonktür el bir tartışma olarak kalmaz. Maalesef ülkemizde gıda fiyatları yükseldiğinde hemen akla gelen bu konu fiyatlar biraz normale döndüğünde unutuluyor gidiyor, bir sonraki yüksek gıda fiyatlarına dek…
İnsanın aklına şu gelmiyor değil: gıda fiyatlarını istediği gibi belirleyen fırsatçılar ve süreçte fazla sayıda olan aracılar üreticinin emeği üzerinden tüketicinin cebinden tatlı paralar kazanıyor ancak gıda fiyatları gündeme geldiğinde tatlı karlarından kısa bir süre vazgeçiyorlar ve konunun gündemden düşmesini bekliyorlar. Sonra da kaldıkları yerden devam ederek gıda fiyatlarını diledikleri gibi belirleyip tatlı karlarına devam ediyorlar. Biz de bu aynı filmi yıllardır izliyoruz.
Sanırım artık bu konuda adım atılmasının zamanı gelmiş görünüyor. Cumhurbaşkanının açıklamaları çok net. Hal düzenlemesi konjonktür el değil yapısal bir ihtiyaç. Bu düzenleme ile üretici kazanacak, tüketici kazanacak, israf/firenin azalması ile ülke kazanacak. Kaybedecek olan da gereksiz aracılar ve insafsız fırsatçılar. Olması gereken de bu zaten.
Gıda fiyatlarında fırsatçılık ve fahiş fiyat uygulamasının olduğuna inanan biriyim. Denetimlerle bu konunun üzerine gidilmesi gerektiğini de düşünüyorum ve burada yazdım. Ancak tek sorumlunun 5 market olduğunu söylemek doğru olmaz. Gıda fiyatlarında aslolarak artık sonuçlarla değil, nedenlerle ilgilenmek gerekiyor. Yüksek gıda fiyatları sonuç, bir türlü hayata geçmeyen hal düzenlemesi nedendir. Satış fiyatları sonuç, artan girdi maliyetleri nedendir. Fahiş fiyat ve fırsatçılık sonuç, denetimsizlik nedendir.
Tüm bunları içeren kapsamlı bir planla kararlı ve takvime bağlanmış bir yol haritası ile gıda fiyatları ülkemizde vatandaşın sorunu olmaktan da çıkar, enflasyonun baş tetikleyicisi olmaktan da.
YARIN: 5 Marketin durumu ve fiyat artışlarının denetimi nasıl olmalı