Yazılarımı takip edenler Rekabet Kurumu'nun içine düştüğü hazin durumu ve Çinli Alibaba'nın yavrusu Trendyol'un, kurumu çiftliğe dönüştürmesini detayları ile okumuştu.
Kısaca yeniden hatırlatmak gerekirse; Rekabet Kurumu e-ticarette faaliyet gösteren kimi firmalar hakkında rekabet ihlalleri iddiası ile soruşturma kararı vermişti. Soruşturma kararı verilen firmalar arasında, piyasaya neredeyse tek başına hakim durumda olan ve küresel büyük sermayenin verdiği güçle, yerli ve milli rakiplerini piyasa dışına itmek için rekabeti ihlal ettiği konuşulan Çin'li Ali Babanın Türkiye'deki yavrusu Trendyol da vardı. İnceleme süreci devam ederken Trendyol, Rekabet Kurumunun Denetimden sorumlu 1.Daire Başkanı Hatice Yavuz'u transfer etmişti. Hatice Yavuz Trendyol'u aklayıp paklayan raporu hazırlayıp altındaki uzmanlara imzalattırıp, rakip firmaların ticari sır sayılan bilgilerini de koltuğunun altına alarak Trendyol'a geçmişti. Bununla da yetinmemiş, Kurumda görevli kendisine yakın iki uzmanı da hülle yoluyla transfer ederek, ismi bende saklı bir hukuk bürosunda çalışıyor göstermiş. Trendyol'un sırf kendisi için Ankara'da açtığı özel büroda görevlendirmişti. Tüm bunlar kadar üzücü olan bir diğer husus da bu olaylarda Rekabet Kurumu Başkanı Birol Küle'nin bilgisi ve onayının olması idi. Zira her şey Trendyol'un tepe yöneticisinin Kurum Başkanı Birol Küle ile görüşmesi ile bu transfer gerçekleşmişti.
Yaşanan hukuk ve etik dışı bu olaylar Hazine ve Maliye Bakanı Lütfi Elvan ve Ticaret Bakanı Mehmet Muş tarafından dikkatle takip edilmiş ve kurum başkanının dikkati çekilmişti. Ticaret Bakanı Mehmet Muş, bu olayların bir daha tekrar etmemesi için yasa değişikliği yapılması konusunda düğmeye basmıştı. Yani Rekabet Kurumunun kendi başkan ve meslek personelince tahrip edilen itibarını kurtarmak görevi Bakan Bey'e ve Meclise düşmüştü. Oysa kurumda özverili ve kurumun itibarını koruyan onlarca meslek personeli ve bazı kurul üyelerinin varlığına rağmen.
Geçtiğimiz cuma günü Meclise sunulan düzenlemeye göre, Rekabet Kurumunda başkan, üyeler ve meslek personeli görevden ayrıldıkları tarihten önceki iki yıl içinde gerçekleştirilen soruşturmaların konusu sektörlerde faaliyet gösteren tüzel kişilerde görev alamayacak, aksi durumda başkan ve üyeler hapis cezası ile karşı karşıya kalacaktı.
Rekabet Kurumu Kurucu Başkanı olarak Meclis gündemine gelen bu Hatice Yavuz düzenlemesini üzülerek gerekli gördüğümü belirtmiştim. Kurum tabiri caizse Trendyol'un çiftliğine dönmüş, kurum başkanı da tüm yaşananlara adeta izleyici olmuştu. Ancak Meclise sunulan teklifi incelediğimde, düzenlemenin eksik olduğunu, cezanın sadece başkan ve üyeler için konulduğunu, kurum personelinin bu tip eylemleri için ceza öngörülmemiş olduğunu gördüm. Bu durum düzenlemenin amacını ortadan kaldıracak, eksik ve uygulanamayacak bir mekanizma çıkaracaktı karşımıza. Bu yüzden tıpkı 2531 sayılı Kanunda olduğu gibi Meclis gündemindeki düzenlemede de yasaklamanın yanında, sadece başkan ve kurul üyeleri için değil tüm kurum personeli için de bir yaptırımın olması gerektiğini , düzenlemenin Komisyonda görüşüldüğü günkü yazımda ifade etmiştim.
Nihayet bu düzenlemeyi içeren torba teklif iki günlük yoğun mesai sonrası dün Meclis Plan ve Bütçe Komisyonunda kabul edildi. Üstelik komisyon aşamasında Grup Başkanvekili Mustafa Elitaş'ın gayretleri ve AK Parti milletvekillerince verilen bir önerge ile maddeye ekleme yapılarak, böylesi etik dışı transferlerin önüne geçmek üzere başkan ve üyelerin yanında meslek personeli için de cezai yaptırım öngörüldü. AK Parti'nın verdiği önerge üzerine söz alan CHP Milletvekili Bülent Kuşoğlu, İyi Parti Milletvekili Durmuş Yılmaz ve HDP milletvekili Prof. Dr. Erol Katırcıoğlu düzenlemenin isabetli olduğunu ve katıldıklarını belirttiler. Komisyon tutanaklarını incelediğimde Rekabet Kurumu hakkındaki bu düzenlemeye iktidar ve muhalefetin birlikte destek vermesi beni ayrıca memnun etti. Ülkemizin meselelerinde, hele de hukuk ve etik gibi konularda böylesine hızlı ve birlikte hareket edilmesi bu ülkeye yapılacak en önemli ve de özlenen bir durumdur.
Cuma günü Meclis Genel Kurulunda görüşülerek yasalaşması beklenen düzenlemeye göre, Rekabet Kurumunda başkan, üyeler ve meslek personeli görevden ayrıldıkları tarihten önceki iki yıl içinde gerçekleştirilen soruşturmaların konusu sektörlerde faaliyet gösteren tüzel kişilerde görev alamayacaktır. Buna aykırı davranılması halinde ise 2531 sayılı Kamu Görevlerinden Ayrılanların Yapamayacakları İşler Hakkında Kanun uyarınca altı aydan iki yıla kadar hapis cezası öngörülmektedir.
Rekabet Kurumunun böyle olaylarla adının geçmesine, içinde bulunduğu duruma üzülürken, Bakan Muş'un ve Meclisimizin attığı bu adımı da kurum için bir milat ve fırsat görüyorum.
Bu düzenlemeyle birlikte artık Rekabet Kurumu hukuk ve etik dışı işlerin değil, kurallı işleyen bir piyasa mekanizmasının peşine düşecektir umarım. Bu, Rekabet Kurumunun kanuni görevi olduğu gibi, yaşanan bu olaylar sonrası büyük yara alan itibarını da tekrar kazanmak için zorunluluktur aynı zamanda. Rekabet Kurumunun görevlerini, yetkilerini ve daha da önemlisi orada birbirinden kıymetli, birbirinden yetkin birçok personelin olduğunu iyi bilen biri olarak geleceğe umutla bakıyor, Rekabet Kurumunun başarılı çalışmalarını izlemeye devam ediyorum.
Kurumda baş gösteren sıkıntılar bu olaylarla da sınırlı değil. Şu sıralar tüm personel burnundan soluyor. Pandemi döneminde sosyal mesafe gereği, insanlar yan yana oturmaması gerektiği ortada iken, Kurum Başkanı Birol Küle, odaların arasındaki duvarları yıktırıp açık ofis uygulamasına geçmek istiyor. Herhalde kurum personelinin bir an önce Covid-19'a yakalanmasını istiyor. Üstelik daha bir kaç gün önce Cumhurbaşkanlığı kamuda tasarruf genelgesini yayınladı. Zorunlu olmayan her türlü yapım, onarım, inşaata dur denirken varken bu inat neden?
Yine, Kurum Başkanı Birol Küle, yürürken kendisini görmeyip esas duruşa geçmeyen güvenlik görevlisini de İstanbul'a sürmüş. Yazık ve günah değil mi Sayın Başkan? O gariban aldığı bu aylıkla çoluk çocuğunu İstanbul'da nasıl geçindirir? Böyle bir şey neden yapılır bir emekçiye, hem de bayram öncesi! Yazıktır günahtır, vebal almamak lazım!
Prof. Dr. Aydın Ayaydın, Rekabet Kurumu Kurucu Başkanı