T24’ü düzenli izleyenler biliyor, iki gün önce "CHP’ye oy veren Atatürkçülere açık mektup" başlıklı bir Tırmık yazdım.
Benim gibi alışkın ve şerbetli birini bile şaşırtacak ölçüde cevap yağdı. Hemen hepsi "kapalı" cevaplar. Kimi Twitter’in "direkt mesaj" olanağını kullanmış, kimi takma olduğu belli adlar kullanmış. Yani yollayanın kimliğini açık etmeyen cevaplar. Mesela en uzun ve en küfürlü cevaplardan birinin e-posta adresinde "Cccjjjvvyyyzzppp" yazıyor. Bu kimlik gizleme ihtiyacı nereden kaynaklanıyor bilemedim. Belki ödleklikten, belki bilmediğim başka nedenlerden. Zaten merak da etmedim, etmiyorum.
Okuyanlar hatırlayacaktır yalın bir yazıydı ve çok yalın bir soru soruyordu. "Ey Atatürkçü CHP seçmenleri" diye başlıyor ve devam ediyordu:
"HDP oyları da sizin oylara katılmazsa AKP’yi iktidardan, Reis’i de koltuğundan indirmek aritmetik olarak mümkün değil. Sizler ise HDP’yi değil bir seçim ittifakında oydaş olarak görmek, varlığına bile katlanamıyorsunuz. Öyleyse cevap verin: AKP’yi iktidardan, Reislerini koltuğunda indirmek istiyor musunuz, istemiyor musunuz?"
Bana değil, kendileri, kendilerine cevap vermeleri gerekiyordu. Ama çoğu bana cevap vermeyi yeğlemiş.
Nedense?
Ama yine de…
Ekranıma sağanak gibi düşen cevaplara bakılırsa ve o cevaplara dayanan bir genelleme yapmak doğruysa: Galiba istemiyorlar…
Küfürler içeren ya da "asla" anlamına gelecek cevapları bir yana bırakırsak bir de "Karşılığında ne vereceğiz" yollu bezirgan pazarlığı yapanlar da var. Onlara "Yarım kilo deve tozu, üç metre minare gölgesi" gibi cevaplar verip dalga geçmek mümkün ama, değmeyecek.
Zaten pazarlık yapacaklarsa bunu herhalde benimle değil, HDP ile yapmaları gerekecek… HDP yönetiminin böylesi pazarlıklara vereceği cevabı bilmiyorum ama kolayca tahmin edebiliyorum: İlkeleri ortaya koyun, konuşalım…
Yağmur gibi yağdığını söylediğim cevaplar sadece tuhaf, adresi yanlış, bana ana avrat, soy sop sülale düz giden cevaplardan ibaret olaydı bu Tırmık yazılmazdı. Çünkü değmezdi.
Ama olası bir genel seçimde HDP ile oy ortaklığı yapmak gibi "CHP’ye oy veren Atatürkçüler" için zor, hem de pek zor bir karar bir yana, bu seçmen kitlesinin CHP’ye bakışına ilişkin de ilginç ve önemli ipuçları var.
Mesela CHP tarihinde ilk kez olduğunun altı kalın çizilen, başörtülü Sevgi Kılıç’ın Genel Başkan Kemal Kılıçdaroğlu’nun listesinde yer alarak Parti Meclisi’ne seçilmesi bu kesimde fırtınalar koparmış. Hukuk eğitimi görmüş, uzun süredir CHP Beykoz ilçe yönetiminde sorumluluk ve görev üstlenmiş bu gencecik kadının bırakın Parti Meclisi'ne girmesine, parti üyeliğine bile ciddi ve kararlı itirazlar var. "CHP’ye oy vermiş Atatürkçüler"in Tırmık’a cevap verenlerin gözünde bu, Atatürkçülüğe de, partinin "6 Ok"una da aykırı bir tercih ve CHP yönetimi buna izin vererek partiyi ilkelerinden saptırmış oluyor.
Vay be!..
Çelebi siyasetçi Kemal Kılıçdaroğlu bir süredir CHP’yi mütedeyyin kesimleri de kucaklayan bir örgüte dönüştürmek için adımlar atıyor. CHP’ye uzak duran Orta Anadolu kent ve kasabalarında "vaize"lerle (Kadın vaizlerle) sohbet toplantıları düzenlendiğini ve ilginç sonuçlar elde edildiğini bizzat Kılıçdaroğlu’ndan dinledik.
Görünen o ki seçmen olarak sonucu etkileyebilecek bir ağırlığı olmayan "sol ve sosyalist sol" yerine, muhafazakâr ya da mütedeyyin gibi sıfatlarla anılan seçmen kitlesine yönelmek CHP’nin Cumhurbaşkanlığı seçiminden bu yana benimsediği bir yönelim.
Ancak bu "CHP’ye oy veren Atatürkçüler"i dışladığı anlamına gelmiyor. Bu konuda çok sayıda kanıt gösterilebilir.
Biri yetsin. Son Kurultay’da delegelerin Parti Meclisi’ne seçmedikleri Tuncay Özkan’ı kilit bir parti görevine başdanışman olarak getirmesi göçlü bir kanıt değil mi? Tuncay Özkan’ın CHP’nin Atatürkçü seçmenlerinin tam katılımcısı ve destekçisi oldukları 2007’deki ünlü bayrak mitinglerinde kürsüdeki sözcülerinden biri olduğunu hatırlayın…
Buna rağmen CHP’ye oy veren Atatürkçüler'in Kılıçdaroğlu’nu benimseyemedikleri bir önceki Tırmık’a gelen tepkilerden iyice anlaşılıyor.
Ama Tırmık’ın kilit sorusu da hâlâ cevapsız:
Ey CHP’ye oy veren Atatürkçüler!.. HDP seçmenleri ile oydaşlaşmadan AKP-MHP iktidarına ve onun Reisi’ne karşı seçim kazanamıyorsunuz. Bu acı gerçeği sayılar bilimi aritmetik açıkça ortaya koyuyor.
Ne yapacaksınız; tercihiniz nedir?
AKP ve Reisi ile devam mı?
Yoksa…