Çok da ünlü olmayan bir şairin, Orhon Murat Arıburnu’nun kısacık şiirinden aldım başlığı. Altı dizelik şiir kurşuna dizilen mahkûmlar üstünedir:
"Ekseriya sabaha karşı
Kurşuna dizilir mahkumlar
Bir sünger taşına döner
Anne sütünden yapılan heykel
Bari şu trampetler çalmasa
İnsan gürültüye gitmese…"
Görünen o ki bu kez sünger taşına dönüşecek olan anne sütünden yapılmış heykeller 'mahkûm'lar değil askerler…
Senin benim gibi, annesi olan, babası olan, kardeşleri olan, sevdiği olan, arkadaşları olan, yurttaş olan, sırtına üniforma geçirilip eline silah tutuşturulunca adı 'asker' olan gencecik insanlar…
* * *
Çürümüş iktidarlarını yürütebilmek, pekiştirebilmek ve Ortadoğu’da Sünnileri ezip Şiilerin egemenliğini kurmak gibi sefil bir hedefe kilitlenmiş İranlı mollaların ABD’nin bir elçiliğine, bir üssüne, bir konsolosluğuna saldırmaya yolladıkları askerler, Teksas’ın bir köyünden, New York’un bir sokağından, Michigan’da bir göl kıyısından, Nevada çöllerinden Ortadoğu’nun 'petrol cenneti, ölüm çemberi'ne gönderilmiş sarı saçlı mavi gözlü ya da karaderili kömür gözlü bir askeri delik deşik edecekler.
Anne sütünden yapılmış sünger taşına dönecek…
Sonra petrol okyanuslarının üstün yaşayan, çoğu Müslüman halkların topraklarına çökmüş, hükümetler devirip, hükümetler kuran ve ille de petrolu sağlama alan ABD’nin başındaki Trump denen tüccar emir verecek, gökten ölüm yağacak, sırtlarına üniforma geçirilmiş, asker kılınmış, Kirmanşah’tan, Tebriz’den, Şiraz’dan, Isfahan’dan gelmiş gencecik Acem delikanlılar kanlar içinde…
Anne sütünden yapılmış heykel sünger taşına dönecek…
Sonra hiçbiri ötekine dost olmayan aşiretlerin paramparça ettiği, yine petrol zengini bir ülkede, Libya’da, gevşek ve her an kopabilir bağlarla ittifak kurmuş aşiretler iki kampa ayrılmış ve amansız bir savaşın içine girmişler. Trablus’tan, Sirte’den, Bingazi’den, Mısrata’dan ve güneye doğru çölün derinliklerindeki kavruk vahalardan gelmiş, sırtlarına üniforma geçirilip, ellerine silah tutuşturulmuş gencecik Arap delikanlılar birbirlerini silah sıkacak, bomba atacak, ölecek, öldürecekler…
Anne sütünden yapılmış heykel sünger taşına dönecek…
* * *
Şimdi…
Yazının tam burasında sözü Türkiye’ye getirsem, Suriye’nin kuzeyinde fiilen kuşatılmış gözlem üstlerindeki askerlerden ve önümüzdeki günlerde Libya’ya gönderilecek askerlerden söz etsem…
"Halkı askerlikten soğutmak" diye bir suç var. Bunları yazarsam ben o suçu işlemiş mi olacağım?
Ama ben sahiden bütün insanlığı askerlikten, yani savaştan soğutmak istiyorum.
Yoksa her gün, yedi iklim dört bucakta her gün gencecik delikanlılar birbirini öldürecek…
Anne sütünden yapılmış heykeller sünger taşına dönecek…