Gözünüze çarpmıştır, gazetecilerin kimlik belgeleri olan "basın kartları"na AKP iktidarından gelen vahşi ve yasa, kural, yönetmelik tanımayan bir saldırı var.
Kim oldukları bilinmeyen, ne menem kişiler oldukları kolayca anlaşılan kapıkullarından oluşan Basın Kartları Komisyonu denen bir kurul kimin gazeteci olduğuna ve kimin olmadığına karar verme yetkisini kendi kendine verdi ve karar doğrultusunda pervasızca uygulamalara girişti.
Son rezillik birkaç gün önce sergilendi. Evrensel ve Birgün gazetelerinde çalışan pek çok meslektaşın basın kartları birden bire, gerekçe açıklamaya ihtiyaç duymayan bir küstahlıkla iptal edildi. Meslektaş sözcüğünü sahici gazeteciler ve sahiden gazetecilik yapanlar için kullanıyorum. Kimler için kullanmadığım da kolayca anlaşılıyor sanırım.
Basın kartı iptal edilenlerin sayısı yüzü çoktan aştı. Hepsini sayamam. Ancak ayrıntılı bilgi edinmek isterseniz tıklayın.
Hepsini sayamam ama üç anlamlı örnek yeterli olsun:
Benim bildiğim 35 yıldır gazetecilik yapan, Birgün gazetesi yazarı, profesörlük gibi bir akademik unvan kuşanmış, Başkent Üniversitesi İletişim Fakültesi’nde genç gazeteci adaylarına mesleğimizi öğreten, uluslararası birkaç haber ajansının Ankara temsilciliğini üstlenen, ödüllere doymuş meslektaşım, arkadaşım Doğan Tılıç’ın gazeteci olmadığına karar vermişler ve basın kartını iptal etmişler.
Evrensel gazetesinde gencecik bir haberci olarak başlayıp adım adım genel yayın yönetmenliğine tırmanmış ve bunu meslek birikimiyle ustaca yerine getiren, genç arkadaşım Fatih Polat’ın da gazeteci olmadığına karar verilmiş, basın kartı da iptal edilmiş.
Cumhuriyet gazetesinde genel yayın müdürlüğü koltuğuna oturmuş ve oturduğu koltuğu her anlamda ve bağlamda doldurmuş, şimdi T24’de hâlâ genç bir haberci gibi koşuşturan, haber delisi arkadaşım Murat Sabuncu meğer gazeteci değilmiş. Basın kartı iptal edilmiş. Koskoca Cumhurbaşkanı'nın, koskoca İletişim Başkanı'nın koskoca memurlarından daha iyi bilecek değiliz ya…
Haaa, bu arada sürekli basın kartı taşıma hakkı olan gazeteci Aydın Engin’in de basın kartı iptal edilmiş. Bu sonbaharda profesyonel gazetecilikte 50. yılı tamam edecek olan Aydın Engin bunca yıldır kendini gazeteci sanıyordu.Yeni Ortam Dergisi’nin, Yeni Ortam Gazetesi’nin yazıişleri müdürü, bir dönem haberciliğe damga vuran İSTA Ajansının iki kurucu ortağından biri, Politika gazetesinin genel yayın yönetmenliğini yüklenmiş, Cumhuriyet gazetesinde yazıişleri müdürlüğü yapmış, bu yayınlarda, ayrıca Birgün ve AGOS gazetelerinde haberci ve yazar olarak çalışmış, şimdiler de T24’te kalem oynatmakta olan Aydın Engin avanağı kendini sahiden de gazeteci sanıyordu.
Yanılmış.
Meğer yaşı Aydın Engin’nin meslek kıdeminden yedi yıl daha kısa olan, Fahrettin Altun adlı, Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanlığı denen yeni yetme devlet kurumunun en tepesine oturtulmuş zat onun gazeteci filan olmadığına karar verdi…
Bundan böyle bana ne iş yaptığımı soranlara "Fahrettin Altun’a sorun; o cevap vermezse Recep Tayyip Erdoğan’a sorun" diyeceğim…
Gazeteci olmadığıma onlar karar verdiğine göre, cevabı da onlar versin.