Salgından en çok etkilenen ise, 48 bin 48 vaka ve 6 bin 568 kayıpla matadorlar şehri Madrid!
İspanya’da ilk Koronavirüs vakası Ocak sonu Almanya’dan gelen bir turistin testinin pozitif çıkmasıyla tespit edildi.
19 Şubat’da, İspanya’nın Valencia takımı ile İtalya’nın Bergamo şehrinden Atalanta takımı Milano’da Şampiyonlar Ligi maçında buluştu. Bergamo Valisi Giorgio Gori, bu maçı iki ülke için de bombanın piminin çekildiği tarih olarak gösterdi. Bu maçtan sonra Valencia takımının futbolcuları, taraftarları ve spor gazetecileri ilk hastalığa yakalananlar arasında yer aldı.
8 Mart tarihinde, Madrid’de yaklaşık 10 bin kişinin katıldığı, geleneksel Dünya Kadınlar Günü yürüyüşü gerçekleşti.
11 Mart’da 3000 Atletico Madrid taraftarı, uçaklara doluşup, İngiltere’nin Liverpool şehrine uçtu ve sonra geri döndü. Her iki takım da, Liverpool’un Atletico Madrid’e 3-2 yenildiği bu maçın, uzun bir süre boyunca oynayacakları en önemli maç olduğunu ve Liverpool’daki vaka sayılarını büyük ölçüde artıracağını henüz bilmiyordu.
14 Mart’da ülkede OHAL ilan edildi.
Tarihler 16 Mart’ı gösterdiğinde İspanyol El Pais gazetesine göre Madrid hastanelerinde her 16 dakikada 1, Koronavirüs'e bağlı ölüm gerçekleşiyordu.
Yine aynı tarihlerde, defin süreleri uzadığı için Madrid’deki "Palacio de Hielo" (Buz Sarayı) adlı bir alışveriş merkezinin alt katında bulunan buz pistinin morg olarak kullanılacağı açıklandı. Alışveriş merkezleri, fuar alanları pandemi hastanesine dönüştürülmeye başlandı.
Koronavirüs salgını İspanya'da ekonomik krizi de beraberinde getirdi. Sosyal Güvenlik Kurumu'nun açıkladığı verilere göre Mart ayında 833 bin 979 kişi işini kaybetti.
2 Nisan tarihinde, 24 saat içinde hayatını kaybedenlerin sayısı 950 kişiye çıkarak, bir gündeki en yüksek rakama ulaştı.
Doktorlar hastanelerde "Resistire" şarkısını söylemeye başladılar; "Direneceğim... Yaşamaya devam edeceğim... Hayallerim yıkılsa da... Direneceğim."
1.5 yıldır Madrid’de expat olarak yaşayan Müjde Öztürk sorularımı cevapladı.
- 8 Mart’taki kadınlar günü kutlaması ile başlamak istiyorum. Bu yürüyüşe izin verilmesi İspanya’da nasıl karşılandı?
Bu yürüyüş her yıl Madrid’de coşkuyla gerçekleşen bir etkinlik. Ancak bu sene salgın altında yapılması çok eleştirilen bir konu oldu. Yürüyüşü takip eden 5’inci gün içinde OHAL ilan edildi. Virüsün yayılmasına etkisi olup olmadığı basında tartışıldı, ama bunu kanıtlayan bir bilgiye ben rastlamadım.
- İspanya için söylenen karantina kararının çok geç alındığı... Sen bugünkü tabloyu neye bağlıyorsun?
İnternetteki kayıtlardan okuduğumuz kadarıyla İspanya’da görülen ilk vaka tarihi 30 Ocak. OHAL kararı 13 Mart günü alındı, kapsamı 14 Mart günü açıklandı. 13 Mart Cuma günü İspanya’daki vaka sayısı 3 binlerdeydi. Diğer ülkelerde de benzer bir zaman aralığı görülebiliyor. Böyle bir salgın hastalığa dünyanın hiçbir ülkesinin hazır olmadığını günbegün haberlerden görüyoruz.
Vaka sayısı ülke bazında düşük rakamlardayken alınan kararın tarihinin yanında, bireylerin sorumlu davranması ve toplumun genelini düşünerek hareket edebilmesi bir diğer önemli faktör.
- Peki insanlar sence sorumlu davrandı mı? OHAL öncesi alışveriş merkezlerinde panik yaşandı değil mi?
OHAL durumu İspanya’nın alışık olmadığı, çoğu jenerasyonun tecrübe etmediği bir kavram. Dolayısıyla sağ duyulu veya sorumlu davranmayı haftalar geçtikçe öğrenebildiler. OHAL’in açıklandığı ve devamındaki birkaç gün boyunca, süpermarketler doldu taştı, raflar boşaldı. Açık olan eczane, market ve sigara satan dükkanların önünde uzun kuyruklar oluştu; insanlar birer metre ara ile bekledikleri için bu kuyruklar sokakları, meydanları dönerek daha da uzun bir hâl aldı. Pek çok meme’e konu olan tuvalet kâğıdı, burda da kısa sürede tükendi, tuvalet kâğıdı stoğu bulunan marketler mesajlaşma gruplarında dolaştı. Alkol ve çikolata satışları arttı. Kısacası "Panik Alışverişi" denilen durum Madrid’de de yaşandı.
- Halk başbakan Sanchez’e güveniyor mu?
İspanya’nın şu andaki koalisyon hükümeti sosyalist (PSOE) ve sol (Podemos) görüşlerden oluşuyor. İçinden geçmekte olduğumuz salgın hastalık dönemi öncesinde İspanya üst üste bir kaç seçim atlattı, çıkan sonuçlar hükümet kurmaya el vermedi. En yüksek oyu alan parti dışındaki partiler biraraya gelerek bir hükümet kurdular. Katalunya bölgesinin bağımsızlık çabaları da aktif olarak 3 yıla aşkın süredir devam ediyordu.
İç politikadaki belirsizlik halkı sabırsızlığa sürüklemişken, gelen salgın hastalık ve sokağa çıkma yasağı insanları daha da gerginleştirdi. Şu anda OHAL’in mayıs ayı ortasına uzatılması Parlamento’da tartışılırken, sağ görüşlü ana muhalefet partisi (önceki hükümet) buna şiddetle karşı çıkıyor. Bu ortamda şu anki hükümetin kredisinin toplum gözünde düştüğünü, her akşam saat 21.00’de tencere tavalarla halkın camlardan yaptığı hükümet karşıtı protestolardan gözlemliyoruz.
- Şu an Madrid sokakları nasıl?
Bomboş. Süpermarketler ve eczanelerin önünde sıraya girmiş mahalle sakinleri haricinde kimseyi görmek mümkün değil. Sokaklar güvercinlere ve çeşitli kuş cinslerine kaldı. İhtiyacımız olan temel gıda ve ihtiyaç malzemeleri her yerde mevcut. Herkes sorumlu davranarak ihtiyacı kadar alışveriş yaptığı takdirde her şeye ulaşabiliyoruz. Bir tek eczanelerde maske, eldiven ve dezenfektan hâlâ bulunmuyor.
- Türkiye hükümeti malzeme yardımı yaptı. Bu nasıl karşılandı halk arasında?
Diğer Avrupa ülkeleri yardım konusunda çekimser davranırken ilk gelen yardımlardan birinin Türkiye’den olması burda çok olumlu karşılandı. Devamındaki günlerde Türkiye’nin İspanya’nın satın aldığı solunum cihazlarına el koyduğu yönündeki gerçeği yansıtmayan haber, ilk etapta sosyal medyada olumsuz bir hava yarattıysa da, bu durum 1-2 gün içinde düzeltildi ve İspanyol dışişleri yetkilileri Türkiye’ye teşekkürlerini ilettiler.
- Kulağına gelen ilginç insan hikâyeleri var mı?
Duygusal boyutu ağır bir dönemden geçiyoruz. Her gün olumlu, olumsuz haberler duyuyoruz. Yaşça çok büyük insanlar solunum cihazına bağlanıyor, daha sonra iyileştiği haberini alıyoruz. İnsanların vefat eden yakınlarını görememesi, cenaze töreni yapmalarına izin verilmemesi çok ağır bir yük. Günlük ölüm sayılarının yüksek olması nedeniyle Madrid’de yer alan bir buz pateni pistini morga çevirdiler. Bu duyduğum en vurucu bilgi diyebilirim.
- Senin günlük hayatın nasıl değişti?
Ofis dışından çalışmak İspanya’da çok yaygın, dolayısıyla adapte olmam zor olmadı. Her günkü rutinimi, ofise gidiyor gibi devam ettiriyorum. Görüntülü konferans aplikasyonlarıyla hem İspanya’daki, hem de diğer ülkelerdeki iş arkadaşlarımızla çalışmaya devam ediyoruz. Herhangi bir iş gücü kaybımız olmadığını paylaşabilirim.
- Yine Madrid’den güney bölgelere kaçanların virüsü yaydığı söyleniyor. Bu bilgi doğru mu?
Şehir içi ve şehirler arası insan trafiğini minimuma indirmek gerekiyor. Bu da yaklaşık 2 hafta evvel sağlandı. Toplu taşıma azaltıldı, inşaatlar durduruldu. İki kişi yolda yan yana yürüyemiyor, polis ceza kesiyor. Arabalarda 1 ebeveyn ve gerekli ise 1 çocuk seyahat edebiliyor. Kask dahi taksalar motorsikletliler 2 kişi tek motorda seyahat edemiyor.
- İspanya eğrinin tepe noktasına ulaştı mı? Yetkililer bu konuda ne diyor?
Nisan ayının ilk yarısı hem günlük vaka sayısı, hem de ölümlerde en yüksek rakamlar görüldü. Bu hafta itibarıyla yeni vaka sayısı azaldı. Ümidimiz bundan sonrasında düşmeye başlaması ve sağlık sistemini bir nebze rahatlatması.
Tabii ki önemli olan OHAL bittikten sonra alınacak koruyucu önlemler. İspanya, tipik bir Akdeniz ülkesi; sosyal kodları çok yerleşik, kalabalık eğlenmeyi, birlikte hareket etmeyi çok seven, sosyal hayatın büyük kısmını sokakta yaşayan bir toplum.
"Normal hayat"a dönüş sırasında alınacak önlemlere göre vakaların nasıl ilerleyeceği büyük önem taşıyor. Ekonomiyi harekete geçirmek için normale dönüş istenmekle birlikte bunu aşamalandırarak yapılması üzerine çalışmalar sürüyor. Halkın ikinci dalga bir yayılma konusunda korkusu var.
- Hayatın ne zaman normale döneceği ile ilgili hiçbir açıklama var mı peki?
OHAL 26 Nisan’a dek sürecek, devamında 2 hafta daha uzatılması için hükümet parlamento ile pazarlık halinde. Son paylaşılan bilgi okulların Mayıs ayı ortalarında tekrar açılacağı yönünde ancak şu an çok mümkün görünmüyor. Yaklaşmakta olan yaz mevsimi için yurt içi turizmi limitli olarak açılacak haberleri okuyoruz. Beraberinde virüsün sonbaharda ikinci bir dalgası olur mu korkularını da duyuyoruz.
- İtalya’dan hep böyle moral veren dans, şarkı videoları geliyordu. İspanya’da durum nasıl?
Kendi balkonumdan görebildiğim kadarıyla komşular arası sosyalleşme her akşam saat 20:00’de sağlık sektörü çalışanlarını alkışlamayla başlıyor, devamında bazen marşlar çalınıyor, bazen de dans müziklerine eşlik ediliyor. Balkonlarda, camlarda komşuluk ilişkisi geliştirme, ufak tefek sohbetler görüyoruz.