Zonguldak Gelik’teki özel bir şirkete ait maden ocağında 21 Mart’ta meydana gelen göçükte, 4 yıllık maden işçisi olan 32 yaşındaki Selçuk Yılmaz mahsur kaldı. Bu yazı yazılırken maden işçisi Selçuk Yılmaz henüz kurtarılamamıştı.
17 Mayıs 2010 tarihinde de Türkiye Taşkömürü Kurumu, TTK’ya ait Karadon Yeni Servis Kuyusu'nda meydana gelen patlamada, taşeron firma Yapıtek'te çalışan 30 işçi ölmüş ve ölen işçilerden Dursun Kartal ve Engin Düzcük'ün ölü bedenleri kazadan yaklaşık 8 ay sonra çıkarılabilmişti. Umarız bu kez göçük altındaki maden işçisi sağ kurtarılır ve iş cinayetlerine bir yenisi eklenmez.
Son yıllarda madenlerde yaşanan ölümlerin çoğunun özel/taşeron maden ocaklarında yaşandığı dikkatlerden kaçmıyor. Sendikalar madenlerdeki taşeron-alt işveren uygulamalarının ve özelleştirmelerin ölümleri artırdığını vurguluyor. Ancak hükümet bu itirazlara kulaklarını kapatıp meseleye “kader” ve “fıtrat” üzerinden yaklaşıyor.
30 maden işçisinin yaşamını yitirdiği 2010’daki iş cinayetinin ardından bölgeyi ziyaret eden Başbakan Erdoğan , ölümleri madencilik mesleğinin fıtratına ve kadere bağlamış ve inanılması zor bir üslupla şunları söylemişti:
"Kader konusu malum çevrelerde hemen istismar konusu yapılmaya başlandı. Ben kaza ve kadere inanmayı anlatmadım. Bu konuda sizin meşrebinizi de cibilliyetinizi de biliyorum. Benim anlattığım şey şu bu mesleğin fıtratında bu var.. Grizu patlaması dünyanın her yerinde oluyor. Tutturdular taşeron, taşeron, taşeron... “ (24 Mayıs 2010, zaman.com.tr)
Dönemin Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Ömer Dinçer ise “Güzel öldüler. O konuda ben acı çekmediklerini ve fizik olarak da güzel öldüklerini buradan rahatlıkla söyleyebilirim” dediği o meşum konuşmasında taşeron sistemine toz kondurmuyor ve özel sektörde meydana gelen kazaların kamudan daha düşük olduğunu iddia ediyordu:
'Burayı taşerona verdiniz, kaza oldu'. Bu kesinlikle yanlış bir tespittir. Türkiye'de sendikalar, özel sektörde örgütlenemedikleri için taşeronluk sistemine karşı çıkıyor. 5 yılı aşkın süredir galeri açma işini taşeron yapmaktaydı. Kuyu açma işi bile taşerona verilmişti. Özel sektörde meydana gelen kazalar kamudan daha düşük” (ntvmsnbc.com/id/25100758)
Başbakan taşeron/özel maden ocaklarında tırmanan ölümlerin nedenlerini idrak etmek yerine meşrep ve cibilliyet gibi bir düzeyden tartışma yürütürken, çalışma hayatından sorumlu bakan ise sendikaları suçluyordu.
Dönemin Çalışma Bakanı Dinçer “özel sektörde meydana gelen kazalar kamudan az” derken, bir kamu kuruluşu olan Türkiye Taşkömürü Kurumu’ndaki (TTK) ölüm oranları ile taşeron maden şirketlerinde ölüm oranları arasındaki devasa fark hem kendini hem de kader ve fıtrat diyen başbakanı yalanlıyordu.
Genel Maden İşçileri Sendikası (GMİS) tarafından yapılan bir araştırmaya göre Zonguldak Kömür Havzasında bulunan özel/taşeron maden ocaklarındaki ölüm oranları TTK’nın işlettiği ocaklardaki ölüm oranlarından 34 kat daha fazla. Evet, kamuda bir işçi ölürken özel/taşeron işletmelerde 34 işçi ölüyor.
Tablo: Zonguldak Kömür Havzasında Ölüm (1)
Yıl |
Taşeron |
TTK |
Taşeron/TTK |
2000 |
2.1 |
0.4 |
5 |
2001 |
8.5 |
0.2 |
41 |
2002 |
5.9 |
0.4 |
16 |
2003 |
33.8 |
0.4 |
85 |
2004 |
28.4 |
0.2 |
177 |
2005 |
0.9 |
0.6 |
2 |
2006 |
0.4 |
0.2 |
2 |
2007 |
1.6 |
0.3 |
5 |
2008 |
1.0 |
0.4 |
2 |
2009 |
0.9 |
0.4 |
3 |
Ortalama |
8.3 |
0.3 |
34 |
(1) 100 bin ton üretime düşen ölüm oranı
Kaynak: Genel Maden-İş Sendikası, Zonguldak Kömür Havzasında İşçi Sağlığı ve İş Güvenliği Raporu, Mart 2010.
www.genelmadenis.org.tr/Depo/File/%C4%B0s%20sagligi%20ve%20guvenligi.pdf
TTK ve Bölge Çalışma Müdürlüğü’nün resmi verilerine göre hazırlanan ve 2000-2009 dönemini kapsayan araştırmaya göre, 10 yıllık dönem boyunca yıllık ortalama ölüm oranı (100 bin ton üretime göre) TTK’da yüzde 0.3 iken, taşeron maden ocaklarında tam yüzde 8.3. Üstelik bu verilere 2009 sonrası ölümler dahil değil. Veriler yıllara göre dalgalanma gösterse de TTK’da ölüm oranlarının taşeron/özel maden şirketlerine göre ciddi bir biçimde az olduğu hiç bir tartışmaya yer vermeyecek şekilde ortada.
TTK’daki ölüm oranları neden bu kadar düşük, bu işin sırrı ne?. TTK 1940’dan bu yana tamamen bir kamu işletmesi olarak çalışıyor. Öte yandan Zonguldak kömür havzasında 1946 yılından bu yana kesintisiz biçimde sendika var. Ancak son dönemlerde madenlerde taşeron şirketler, bir kısmı kaçak özel şirketler boy göstermeye başladı. Taşeron şirketlerde is bırakın sendikayı İş Yasasının varlığı bile şüpheli.
Daha ucuz, daha güvencesiz ve sendikasız işçi çalıştırmak taşeronluğun fıtratında var. O yüzden TTK’da ölümler bunca azalmışken, taşeron maden ocaklarında hızla tırmanıyor. O yüzden Tuzla tersanelerinde ölümler almış başını giderken bir kaç yüz metre ilerideki kamuya ait Pendik tersanesine yıllardır ölüm girmemiş.
Azrail’in fıtratında mı var? Neden sürekli taşeron ve güvencesiz çalışan işçilerin canını alıyor? Yoksa güvencesiz-sendikasız taşeron çalışma düzeninin kendisi mi maden işçilerinin Azrail’i?