D_Masthead_970x250

Bulgaristan'a da Müslüman bir başbakan gelir mi?

Bulgaristan'a da Müslüman bir başbakan gelir mi?
2 Nisan'da Bulgaristan'da yapılacak genel seçimlerden sonra başbakanlık görevine bir soydaşın gelmesi için mucize gerekmiyor. Bulgaristan'daki soydaşların yanı sıra, Türkiye'deki çifte vatandaşların sandığa gitme konusunda seferber olması, Hak ve Özgürlükler Hareketi'ne ciddi sıçrama yaptırabilir
Pakistan göçmeni bir ailenin oğlu olan Humza Yousaf İskoçya'da iktidar partisinin liderliğini kazandıktan sonra başbakanlık koltuğuna oturdu.

İngiltere'de Pakistan asıllı Londra belediye başkanının ardından Hint asıllı Rishi Sunak da geçen sene başbakan oldu.

Hindistan ve Pakistan'ın ezeli düşman olmalarının yanısıra İskoçya'nın yıllardır Birleşik Krallık'tan ayrılma çabaları meseleyi daha ilginç hale getiriyor.

İngiliz ve İskoç'ların alkışlanası bu olgunluğuna başkalarının ulaşması kolay değil.

Misal, Bulgaristan kamuoyu bu gelişmeyi kim bilir nasıl karşılayacak? Zira, 2 Nisan'da yapılacak genel seçimlerden sonra başbakanlık görevine Türk asıllı bir Bulgar'ın gelmesi hiç de öyle mucize gerektirmiyor. Tersine, Bulgaristan ve Türkiye'de yaşayan soydaşlar, sandığa gitseler, üyelerinin çoğunluğunu Türk ve Müslümanların oluşturduğu Hak ve Özgürlükler Hareketi'nin (HÖH) birinci çıkması öyle çok da uzak bir ihtimal değil.

Tabii İngiltere ve İskoçya ile karşılaştırma yapmak zor.

Zira 6,5 milyonluk Bulgaristan'da resmi rakamlara göre 600 bin, gayri resmi tahminlere göre ise bir milyona yakın soydaş yaşıyor. HÖH zaten genelde üçüncü parti olarak ülke siyasetinde söz sahibi konumda. Ancak tüm Bulgar halkı için çalıştığını söylese de etnik bazlı bir parti olduğu ve ülkenin hemen yanıbaşında da 80 milyonluk bir Türkiye olduğu için HÖH'ün Bulgar toplumunda genel bir tedirginlik yarattığı da aşikâr.

Örneğin en son geçen Ekim ayında yapılan genel seçimlerden ilk iki sırada çıkan siyasi partiler hükümeti kuramayınca, cumhurbaşkanı Ocak ayında hükümeti kurma görevini, üçüncü parti olan HÖH'e vermek yerine, onu atlayıp bir sonraki partiye verdi. Bizdeki HDP misali, diğer siyasi partiler HÖH'e uzak durmayı tercih ediyor.

İki yılda beşinci seçim

Bu arada seçimler demişken, ülkede halk seçimlerden fenalık geçirmiş durumda. Gelecek pazar iki yıldan daha az bir sürede 5. kez sandığa gidecekler. Daha doğrusu seçmenlerin büyük bir bölümü belki de gitmeyecek. Zira en son Ekim 2022 seçimlerinde katılım oranı yüzde 38,7'de kaldı. Zaten katılım oranının düşük olması, HÖH lideri Mustafa Karadayı'nın başbakanlığını olasılık dahiline sokuyor. Birinci parti çıkmak için 600 bin oy yeterli deniyor. Bulgaristan'daki soydaşlar dışında, bir de Türkiye'de yaşayan çifte vatandaşlar var. Türkiye'de oy kullanma hakkına sahip 300 bin soydaştan bahsediliyor.

HÖH'ün son seçimlerde aldığı 344 bin oyun 50 binden fazlası Türkiye'den gelmiş. Gerek Bulgaristan gerekse Türkiye'de yaşayan soydaşlar seferber olsalar, HÖH ciddi bir sıçrama yapabilir. Üstelik anladığım kadarıyla eskiden Bulgaristan'ı fazla ürkütmemek için sandık sayısını sınırlı tutmaya özen gösteren Ankara, tutumunu esnetmiş durumda.

Anadolu Ajansı'nın haberine göre 23 ilde 162 sandık kurulacak. Bursa, İstanbul ve İzmir gibi çifte vatandaşların yoğun yaşadığı illerin yanı sıra Uşak'ta da ilk kez çifte vatandaşlar bulundukları ilde oy kullanabilicek.

HÖH Türkiye'deki seçmenden oy istiyor

Hükümet ortağı olma hedefiyle yola çıkan HÖH Genel Başkanı geçen hafta Bursa'ya gelerek soydaşlara seslendi. AA'ya yaptığı açıklamada ise "seçimde Türkiye'den 113 bin 13 oy, Bulgaristan'da ise 313 bin 13 oy alırsak hükümet ortağı olacağız," dedi.

Karadayı'nın vaatlerinden biri Türkçe'nin Bulgaristan'da seçmeli yerine zorunlu ders olarak okutulması. Halen Bulgaristan'da Türkçe kampanya yapmak yasak olduğu için Karadayı Türklerin yoğun olarak yaşadığı en küçük köylerde bile konuşmasını Türkçe yapmıyor.

Barçın Yinanç kimdir?

Barçın Yinanç, 1968 yılında doğdu, ODTÜ Uluslararası İlişkiler Bölümü'nü bitirdi. 1990'da stajyer olarak başladığı Milliyet Ankara Bürosu'nda 10 yılı aşkın bir süre diplomasi muhabirliği yaptı. Ardından televizyon haberciliğine geçerek önce TV8, sonra CNN Türk Ankara Bürosu'nda çalıştı.

Türkiye-ABD, Türkiye-AB ilişkilerinin yanı sıra Kafkaslar'dan Ortadoğu'ya, geniş bir coğrafyada Türk dış politikasıyla ilgili gelişmeleri takip etti. Çok sayıda yabancı hükümet yetkilisiyle söyleşiler yaptı, BM, NATO ve AB gibi uluslararası kuruluşların zirvelerini, perde arkası gelişmeleri yerinden haberleştirdi.

2004 yılında İstanbul'a yerleşti, CNN Türk ve Referans gazetesinin ardından İngilizce yayımlanan Hürriyet Daily News'da (HDN) çalışmaya başladı. Haber koordinatörü, yorum sayfası editörü olarak çeşitli görevler aldı; 2010'dan başlayarak on yıl boyunca gazetenin pazartesi söyleşilerini gerçekleştirdi. Bu süre boyunca dış politika analizlerini yazmaya devam etti.

Pek çok uluslararası düşünce kuruluşunun toplantılarına konuşmacı, kolaylaştırıcı olarak katılıyor, yabancı yayın organlarının yayınları için yorumlar yapıyor. AtlatmaHaber adlı podcast serisini hazırlayan Yinanç Diplomasi Muhabirleri Derneği, Uluslararası Kayak Kayan Gazeteciler Derneği (Ski Club of International Journalist) ve Dış Politikada Kadınlar platformunun üyesi.

Son yayını; Women, Peace and Security Agenda in Turkey and Women in Diplomacy: How to Integrate the WPS Agenda in Turkish Foreign Policy (Türkiye'de Kadın, Barış ve Güvenlik Ajandası-Diplomaside Kadın: Türk Dış Politikası'na Kadın, Barış ve Güvenlik Ajandası nasıl dahil edilir) başlığını taşıyor.

Aralık 2020'de itibaren T24'te yazan Barçın Yinanç, T24 ekranında da, her hafta Metin Kaan Kurtuluş'la birlikte "Dış Politika ile İçli Dışlı" adlı programı yapıyor.

İlgili İçerikler