Berat Albayrak’ın istifası ve Merkez Bankası başkanlığına Naci Ağbal’ın atanması sonrasında dolarda yaşanan düşüş, piyasanın daha rasyonel ekonomi politikalarına dönüş yönünde umutlandığının işareti...
Ağbal beklentiye karşılık verecek ve 19 Kasım’daki Merkez Bankası Para Politikası Kurulu toplantısında faizi artıracak mı? Naif olmayalım, bunun için Külliye’nin onay vermesi gerektiği açık. Ağbal görevinde yeni, kredibilitesi yüksek. Pekala onay alabilir. Ama yine de kesin konuşmak zor. Ekim ayındaki faiz artırımı için onay alınamadığını biliyoruz. Ayrıca geçen yazımda belirttiğim gibi şu da bir ihtimal: Bir faiz artırımı yapılsa bile kısa süre sonra yeniden Külliye'nin indirim talebiyle yüz yüze kalınabilir. 2018 eylülündeki 625 baz puanlık sert faiz artırımından sonra da böyle olduğu, 2019 ocağından itibaren faiz indirimi istenmeye başladığı söyleniyor.
Bununla birlikte piyasa bir konuda haklı: Naci Ağbal, Albayrak döneminin politikalarına mesafeli ve eleştireldi. Doları düşürmek için Merkez Bankası rezervlerinin eritilmesi, bu konular arasında yer alıyor... Merkez Bankası’nda Albayrak dönemi politikalarının mimarı olan isimlerle çalışmak istemeyeceğini tahmin etmek güç değil.
Nitekim dün (Pazartesi) Bloomberg’de şöyle bir haber çıktı:
“Ağbal, Merkez Bankası’ndaki yardımcılarından bazılarını, özellikle de Para Politikası Kurulu’nun Albayrak’a yakın üyelerini değiştirme konusunda çalışıyor.”
Bloomberg’in sözünü ettiği, Merkez Bankası’nın Albayrak’a yakın yöneticileri kimler acaba? Doları düşürmek için rezervlerden yüz milyar dolardan fazla satış yapılması politikasının arkasındaki isimler olduğunu tahmin etmek güç değil.
“Merkez Bankası’yla ilgili yazı dizisinde döviz satışlarını Murat Uysal’ın koordine ettiğini söylemiştiniz, o da ayrıldığına göre sorun ne?” diyeceksiniz. Haklısınız ama bu politikanın geliştirilmesinde asıl sorumluluğunun Para Politikası Kurulu’nun iki farklı üyesine ait olduğu, Uysal’ın icraatı yaptığı belirtiliyor. Bu isimlerden piyasa kökenli ve Albayrak’a yakın olduğu bilinen yönetici, Murat Çetinkaya döneminde ayrıldı. Diğer isim ise Albayrak’la yakın çalışmayı sürdürdü. Son dönemde Albayrak’ın Murat Uysal’ı da atlayıp bu ismin de içinde yer aldığı bazı yöneticilerle toplantılar yaptığı söyleniyordu.
Bankaları daha fazla kredi vermeye zorlamak için çıkarılan, ancak sakıncalarının görülmesi üzerine gevşetilen “aktif rasyosu”nun mimarisinin de bu yöneticiye ait olduğu belirtiliyor. Aktif rasyosu konut ve otomobil satışlarında canlanmaya neden olmuş ancak cari açığı artırdığı için dolardaki yükselişi tetiklemişti... Naci Ağbal’ın bu ve benzeri politikalardan sorumlu isimlerle çalışmak istememesini, ekonomide daha rasyonel/ortodoks politikalara dönüşün bir başka işareti olarak okumak mümkün.