“Harvard’ı bitirip Çin’e döndüğümde” diye anlatıyor, “Artık bir Çinli olmadığımı anlamıştım. Ama Amerikalı da değildim. Kimdim ben, bu dünyada ne yapacaktım?”
Siliconrepublic.com'un geçtiğimiz ay açıkladığı “Avrupa’da İzlenmesi Gereken 20 Teknoloji Girişimi” listesine Türkiye’den giren tek Startup olan Paraşüt.com’un kurucusu Sean Yu’nun öyküsü, Kültür Devrimi sırasında, Çin’de başlıyor.
Kimya mühendisi John ve ana okulu öğretmeni Jianfang, üniversite mezunlarının “küçük burjuvalık"la suçlanıp tutuklandığı bu dönemde bir toplama kampında tanışıyorlar. Kültür Devrimi bir süre sonra sona eriyor. Dönemin aşırılıklarından sorumlu tutulan “dörtlü çete” idam ediliyor. Toplama kamplarındakiler serbest bırakılıyor. Sean Yu doğuyor. Mao ölüyor. Yu ailesi, Çin’in terk edip Amerika’ya yerleşiyor...
Buraya kadar çıkan kısmın özeti: Siyasi göç, insanlığın temel izleklerinden biri. Çin’de Kültür Devrimi’nde, İran’da İslam Devrimi’nde, başka yerlerde başka kargaşa dönemlerinde, milyonlarca insan tasını tarağını toplayıp başka ülkelere göç etti. Bugün de göç ediyor. Yarın da edecek.
Eğitimli göçmenlerin ortak bazı özellikleri var. Çalışkanlık, bunlardan biri. Gittikleri ülkelere entegre olabilmek, “ikinci sınıf vatandaş” kimliğini yırtabilmek için herkesten fazla çalışıyorlar. John, DuPont, Boehringer gibi kimya şirketlerinde, Jianfang, market zinciri Walmart’ta iş buluyor. Asyalı olması nedeniyle sınıf arkadaşları tarafından dışlanan Sean'ın da çalışmak dışında yapacağı pek bir şey yok...
Okul başarısı ona Harvard Üniversitesi’nin kapılarını açıyor. Üniversiteden mezun olduktan sonra sınıf arkadaşları finans şirketlerinde yüksek ücretlerle işe girerken Sean doğduğu ülkeye, Çin’e dönüyor.
Ama yazının başında anlattığım gibi Çin’de mutlu olamayacak, ne Amerikalı ne de Çinli olduğunu, arafta kaldığını fark ederek kendisine başka bir ülke aramaya başlayacaktır. Yıl 2009. İstanbul’un "Cool İstanbul" başlığıyla Newsweek’e kapak olduğu, Türkiye’nin henüz lanetlenmediği yıllar. Sean, daha önce kısa bir tatil yapıp sevdiği Türkiye’ye gelmeye karar veriyor. İstanbul’da yeni kurulan bir internet şirketinde mali işler yöneticisi olarak iş buluyor. Bu sırada Boğaziçi Üniversitesi’nin bilgisayar mühendisliği yüksek lisans programına giriyor. Kendi muhasebe yazılımını geliştirmeye başlıyor. Paraşüt.com böyle doğuyor.
Paraşüt, bir ön muhasebe programı. Benzeri muhasebe programından farkı, internet üzerinden kiralanarak kullanılması. Buna İngilizcede “Sofware as a Service” deniyor. “Hizmet olarak yazılım” kötü bir Türkçe olacak, “yazılım kiralama” olarak çevirelim. Kutu içinde alınsa binlerce dolara mal olacak yazılımlar bugün artık internetten ayda 40-50 liralara kiralanabiliyor. Paraşüt, bu işin Türkiye'deki öncülerinden biri. Bu alanda faaliyet gösteren KolayİK (ik yazılımı), iyzico (ödeme altyapısı) gibi başka Startup’lar da var. Paraşüt’ün yedi bine yakın kullanıcısı bulunuyor.
Tarihçi Yuval Noah Harari, dünyada olduğu gibi Türkiye’de de bestseller olan kitabı Sapiens’te başka şeylerin yanı sıra, Amerika’yı keşfedip yağmalayan İspanya dururken, kapitalizmin neden Hollanda’dan çıktığını inceler.
Kapital, yani sermaye sahipleri, der Harari, İspanya yerine Hollanda’yı tercih etmişti. Çünkü Hollanda Kralı, İspanya Kralı gibi kızdığı insanları zindana attırıp mallarına el koymuyordu.
O zamanlar hangi ülkenin zengin olacağına sermaye sahipleri karar veriyordu. Bugün onlar kadar, hatta onlardan çok, bilgiyi ellerinde bulunduranlar karar veriyor. Google’un kurucusu Sergey Brin bir Rus, Steve Jobs, bir Suriyeli göçmenin oğluydu. Şu aralar fazlasıyla gündemde olan Tesla’nın yaratıcısı Elon Musk, Güney Afrikalı bir göçmen.
Sadece Amerika’da değil, Berlin, Londra, Barselona, Dublin gibi Avrupa şehirlerinde de, Çinli, Hintli, Rus, Türk, Kürt, Arap, iyi eğitimli göçmenlerin kurduğu binlerce teknoloji şirketi faaliyet gösteriyor. İçlerinden yeni Google’lar, Tesla’lar çıkacağını söylemek kehanet olmaz.
Sean, onların Türkiye’deki tek örneği. Ve uzun yıllar böyle kalacak.