Türkiye İstatistik Kurumu bugün Türkiye ekonomisinin ilk üç ayda yüzde 4.5 büyüdüğünü açıkladı. “Üç çeşit yalan vardır: Yalan, kuyruklu yalan ve istatistik” demişler. İlk çeyreğe ilişkin büyüme verisi de ekonominin gerçek durumunu yansıtmıyor.Bunun için satır aralarına bakmak lazım. Haydi öyle yapalım…
1) Bu, bir önceki yılın aynı dönemine göre olan büyüme. Bir önceki üç aya (2019 4. Çeyrek) göre büyüme çok daha düşük: Yüzde 0.6. Oysa 2019’un üçüncü çeyreğinden (Temmuz, Ağustos, Eylül) dördüncü çeyreğe (Ekim, Kasım, Aralık) olan büyüme yüzde 1.9’du.
2) Yine de büyümenin 2020’nin ilk üç ayında pozitif çıkması “bir şey.” Bunda iç talepteki canlanmanın payı büyük: Hanehalkının (Yani sen, ben, biz) tüketimi ve iş dünyasının yatırımları ilk çeyrekte bir önceki üç aya göre yüzde 3 artmış. Bunda devlet bankalarının dağıttığı düşük faizli kredilerin önemli rolü var.
3) Ama daha önemlisi, devletin tüketim harcamalarının bir önceki çeyreğe göre yüzde 11.1 artmış olması. Bu, 2008’den bu yana kamu tüketim harcamalarında görülen en yüksek artış. Devlet ekonomiyi desteklemek için elini cebine atmış.
4) Koronavirüs salgınının etkisiyle ihracat ilk üç ayda bir önceki çeyreğe göre yüzde 2.3 düşmüş. İthalattaki yüzde 8’lik düşüş bunu telafi etmiş.
5) Bunlar daha iyi günlerimiz. İkinci çeyrek, yani Nisan, Mayıs, Haziran’da büyümenin eksiye geçmesi kaçınılmaz. Ne kadar eksi? Öncü verilere bakarak bir tahmin yürütmek mümkün. Öncü veri dediğimiz şey, T24’te de haberlerini okuduğunuz ihracat artışı, turist sayısı gibi istatistikler.Misal, bugün T24’ün manşetindeki bir haber, ihracatın Nisan ayında yüzde 41 azaldığını söylüyor. En karanlık tablo ise turizmde: Türkiye’ye gelen turist sayısı Nisan’da yüzde 99 azaldı. İkinci çeyrekte ekonominin yüzde 10’un üzerinde daralması kaçınılmaz görünüyor...