Koronavirüs, büyük-küçük, zengin-yoksul ayrımı yapmadan bütün dünyayı etkiledi. Sadece sağlık açısından değil, ekonomik açıdan da. Türkiye ekonomisi pandemi şokuyla ikinci çeyrekte (Nisan-Mayıs-Haziran) yüzde 9.9 daraldı; aynı dönemde İngiltere yüzde 20.4, Fransa yüzde 13.8, İtalya 12.4, Almanya yüzde 9.7 küçüldü.
"Hepimiz aynı gemideyiz" diye sevinmeli miyiz? Tam öyle değil. Türkiye’nin dünyanın geri kalanından bir farkı var; bizim ekonomik sorunlarımız pandemiyle başlamadı. Türkiye 2018’den bu yana, açık denizde fırtınaya tutulmuş gemi gibi bir batıyor, bir çıkıyor...
Her şey 2018 yılında başladı. Ekonomi o yılın son çeyreğinde yüzde 3 küçülmüştü. Yüzlerce şirket arka arkaya konkordato ilan etti. Dev holdingler dolardaki ani yükselişle altından kalkılamaz bir yüke dönüşen borçlarını yeniden yapılandırmak için bankalarla masaya oturdu. Birçoğu borçlarının vadesini uzattı, birkaç yıl geri ödemesiz süre kazandı.
İki yıl ana para ödemesiz süre tanınan şirketler, döviz borçlarının taksitlerini bu yıl ödemeye başlayacaklardı. Ama bu sefer de Koronavirüs salgını patladı. O borçlara ne oldu?
Bir kısmı ödüyor. Örneğin Ülker markasının çatı şirketi Yıldız Holding, yurt dışı gelirlerinin sayesinde geçen ay bankalara toplam 600 milyon dolar nakden erken ödeme yaptı.
2018’de bankalarla pazarlığa oturup döviz borçlarını yeniden yapılandıranlardan biri de Doğuş Holding’di. Doğuş, 2018’in Ağustos ayında bankalarla refinansman anlaşması sağladığını açıklamıştı.
Doğuş’un 2018 sonunda 27.8 milyar lira borcu bulunuyordu. Kredilerin yüzde 86’sı dolar ve Euro cinsindendi. Doğuş’un Yönetim Kurulu Başkanı Ferit Şahenk, yeniden yapılandırılan borç tutarının 2.3 milyar Euro tutarında olduğunu söylemişti. Anlaşma, Holding’in iki yıl sadece faiz ödemesi yapmasını, ana para ödemesinin daha sonra başlamasını öngörüyordu. Doğuş Holding CEO’su Hüsnü Akhan o dönemde, "Bir anlamda vadeyi iki sene ötelemiş oluyoruz" demişti.
Ana para ödemesiz dönem bu yıl doldu. Doğuş plandaki gibi ödemeye başladı mı?
Ülker’den farklı olarak Doğuş herhangi bir açıklama yapmadığı için bilmiyoruz. Bildiğimiz tek şey, Doğuş’un büyük yatırımlar yaptığı turizm ve restoran işlerinin pandemiden olumsuz etkilendiği...
İstanbul Karaköy’deki kruvaziyer limanı Galataport’un bu yılın ilk yarısında açılması bekleniyordu, olmadı. Diğer oteller ve restoranlarda da cironun, Nusret dahil, umulanın altında kaldığını tahmin etmek zor değil.
Otomotiv işi? Doğuş Holding Volkswagen, Audi ve Skoda’nın Türkiye distribütörü. Volkswagen’in perakende satışları ikinci çeyrekte bir önceki yıla göre yüzde 13 azaldı. Ama Audi ve Skoda’nın arttı…
Hayat siyah-beyazdan ibaret değildir. Ekonomi de öyle. Doğuş için iyi giden bazı şeyler de var. Bunların başında faizlerdeki düşüşün olumlu etkisi geliyor. Türkiye’de kredi faizleri düşünce Doğuş Holding bu yılın başında (Ülker’le birlikte), bankalardan borçlarının faizinin güncellenmesini istemişti. Nitekim Holding’in iştiraki Doğuş Oto’nun net borcu, daha düşük faiz oranlarıyla bir miktar azaldı.
Ama Holding’in borçlarında düşüş değil artış var. Doğuş Holding’in toplam finansal borçları ilk 6 ayda 29.5 milyar TL’den 35.3 milyar TL’ye çıktı.
Şahenk, 2.3 milyar Euro tutarındaki borcu 2019 sonu itibarıyla 2 milyar Euro’nun, 2020 sene sonu ise 1.5 milyar Euro’nun altına indirmeyi hedeflediklerini söylemişti. Holding’in bilançosu, bu hedefe ulaşılamadığını gösteriyor.
Doğuş Holding’de 20 binden fazla insan çalışıyor. Aileleriyle birlikte 70-80 bin kişi eder. Çalıştıkları şirketin nereye gittiğini merak ediyorlar. Bu yazı öncelikle onlar için, ama aynı zamanda Türkiye ekonomisinin en büyük şirketlerinden birinin durumunu merak edenler yazıldı.
Bağımsız medya bunun için var.