Bir süredir Tekirdağ’ın bölünerek, Çorlu merkezli, Çerkezköy, Kapaklı gibi sanayi merkezlerini içine alacak yeni bir şehrin kurulmasından söz ediliyor. Bu eğer gerçekleşirse, Trakya’da ilk kez bir şehirde AKP’nin birinci çıkma ihtimali belirecek.
Bunu, 1 Kasım 2015 seçimlerinin sonuçlarına bakarak söylüyorum: AKP, bu seçimde Çerkezköy ve Kapaklı’da birinci partiydi. (Çerkezköy’de AKP yüzde 48, CHP yüzde 31; Kapaklı’da AKP yüzde 49, CHP yüzde 34.) Çorlu’da CHP önde ama AKP’nin hatırı sayılır bir oyu var. (Yüzde 49’a 34.)
Kısacası, “işçi sınıfı gelince Trakya sağa kaymaya başladı” demek yanlış olmaz.
İlk bakışta bu cümlede bir oksimoron (mantıken yan yana olamayacak kavramlar) varmış gibi görünüyor. Neden oksimoron? Çünkü normal şartlar altında işçi sınıfının sol - sosyal demokrat partilerden yana oy kullanması beklenir. Dünyada ve Türkiye’nin pek çok yerinde bu, geçmişte hep böyleydi. Ama son dönemde tüm dünyada değişti. Yoksullar ve bu arada işçiler artık pek çok yerde sağa oy veriyorlar. Trakya’da olan, işte bu eğilimin bir devamı.
Çorlu, Çerkezköy, Kapaklı, son çeyrek yüzyılda Türkiye’nin yeni sanayi merkezleri olarak öne çıktılar. Gün geçmiyor ki, bir sanayi şirketinin İstanbul’daki fabrikasını buraya taşıdığı, ya da bu bölgeye sıfırdan yatırım yaptığı haberini duymayalım. Son olarak Arçelik, Beylikdüzü’ndeki dev fabrikasını kapatarak Çerkezköy’e taşıdı örneğin. Sırf bu yatırım, Çerközköy’e binlerce işçinin taşınmasına neden oldu...
İstanbul’da sanayi bölgeleri dolup taşmaya başlayınca, firmalar yeni yatırımlarını çevre illere kaydırmaya başladılar. Bu süreçte bir şehir çok ön plana çıktı: Tekirdağ.
Tekirdağ'ın Çerkezköy bölgesindeki organize sanayi bölgesi daha 1976 yılında kurulmuştu. Onu 1990'lı yıllarda Çorlu, Hayrabolu, Malkara, 2000'li yıllarda Veliköy, Ergene, Velimeşe, Muratlı, Kapaklı ve Yalıboyu'nda kurulan sanayi bölgeleri izledi.
Sanayi yatırımları bölgeye yöneldikçe, Tekirdağ, nüfusu en hızlı artan kentler sıralamasında, İstanbul’u da sollayarak zirveye yerleşti.
Türkiye İstatistik Kurumu'nun 1975-2000 yılları arasına ilişkin net göç hızı verilerine göre Tekirdağ, bu dönemde Türkiye'nin nüfusu en çok artan şehriydi.
Trakya'da nüfusu en hızlı artan bölge ise Çerkezköy'dü. 1990 ile 2016 yılları arasında Trakya şehirlerinin ve önde gelen ilçelerinin nüfus artış oranları şöyleydi:
Trakya’da organize sanayi bölgeleri kuruldukça Anadolu’daki işsizler Tekirdağ’a aktılar. Bu trendin önümüzdeki dönemde Kırklareli’ye de yayılarak süreceğini söylemek kehanet olmaz. Zira, geçtiğimiz haziran ayında yasalaşan Üretim Reformu Paketi, şehir merkezlerindeki sanayi bölgelerinin şehir dışına taşınmasını öngörüyor.
Trakya, özellikle 300 bin kişinin çalıştığı İkitelli’deki işletmeler için en yakın alternatif olarak öne çıkıyor.
Trakya’ya gelenler beraberlerinde, geldikleri kentlerde edindikleri siyasi davranış biçimlerini de getiriyorlar. Çerkezköy’e Anadolu’dan gelip bir fabrikada iş bulan ve işçiliğe adım atan göçmen, “Ben işçi oldum, haydi artık sol partilere oy vereyim” demiyor. Geldiği şehirde, kasabada, köyde hangi partiye oy atıyorsa, ona oy vermeye devam ediyor.
Peki müstakbel işçiler Trakya’ya nereden geliyorlar? Bu konuda yapılmış bir araştırma olmadığı için (varsa da ben bilmiyorum) kesin bir şey söylemek güç ama danıştığım kaynaklar, göçün ağırlıklı olarak Güneydoğu şehirlerinden gerçekleştiğini söylüyor. Bununla birlikte Erzurum, Bayburt, Kastamonu’dan göç eden de var. Farklı bölgelerin göçmenleri Çerkezköy’de, Kapaklı’da, Çorlu’da, kendi mahallelerini, bir anlamda gettolarını oluşturmuş durumda...
İşçilerin, “sınıf bilincine” sahip olmadığı için AKP’ye oy verdikleri söylenebilir. Peki “sınıf bilincini” kazandıklarında sola dönecekler mi? Yoksa işçiler ile sol arasındaki ilişki dünyada olduğu gibi Türkiye’de de kolay kolay onarılamayacak şekilde koptu mu?
Bunu hep birlikte göreceğiz. Ama bu arada Trakya’nın ilk AKP’li kentine hazır olmakta fayda var.