Gittigidiyor.com’un çalışanları için kurduğu LGBT grubu ve Boyner’in uygulamaları, iş dünyasında bir tabunun kırılmaya başladığının işareti...
______________________________________________________________
Uluslararası şirketlerden birinde çalışmıyorsanız, muhtemelen “Çeşitlilik” (İngilizcesi, diversity) rüzgârının farkında değilsinizdir. Amerika’da arka arkaya çeşitlilik zirveleri düzenleniyor, ekonomi dergilerinde yazılar çıkıyor, şirketler “çeşitlilik ilkelerini” belirlemeleri için yönetim danışmanlarına para ödüyor.
Ama belki de duydunuz. Son dönemde Türkiye’de de birkaç çeşitlilik zirvesi, toplantısı düzenlendi. Birkaç uluslararası şirket, Türkiye’de uygulayacakları “çeşitlilik ilkelerini” belirleyip ilan etti bile. Birkaç yerli şirket de onların izinden gitti. Çok özetle, kadınlar, siyahlar, LGBT’ler gibi çalışma hayatında ayrımcılığa uğrayan grupların firma bünyesinde korunup desteklenmesine ”çeşitlilik politikası” deniyor.
Amerikalılar başka şeyler olduğu gibi çeşitliliği de, iyi ve doğru bir şey olduğu için değil, daha ziyade pragmatik bir yaklaşımla, para kazandırdığı için yapıyorlar. Denilene göre çeşitliliğe önem veren şirketler, vermeyenlerden daha fazla “ROI” (hisse başına getiri) elde ediyor.
Yazının başında söylediğim gibi Türkiye’de de “çeşitlilik”ten söz eden şirketler var. Çoğu, kavramı daha çok kadın odaklı anlıyor ve uyguluyor. Türkiye’de iş dünyasında kadınlara karşı öyle büyük bir ayrımcılık var ki, diğer gruplara sıra gelmiyor.
Ama “çeşitliliği”, daha kapsayıcı bir şekilde anlayıp uygulayanlar da yok değil. Hatta içlerinde, LGBT çalışanları için özel politikalar belirleyenler bile var.
E-ticaret devi eBay’in Türkiye’deki iştiraki Gittigidiyor.com, bir süre önce firma bünyesinde "United in Pride" adlı bir grup oluşturdu. Şirketin insan kaynakları yöneticisi Murat Yüksel'in sözleriyle “United in Pride" grubunun amacı, "LGBTİ’yi anlatmak, bu konuda farkındalık yaratmak ve sorunlara çözüm bulmak." Gittigidiyor, LGBTİ terimini kullanarak, şirket içinde personel politikası geliştiren, benim bildiğim Türkiye’deki ilk büyük şirket. Ama LGBTİ çalışanlar hakkında bir şeyler yapan ilk firma değil. Boyner Grup Sürdürülebilirlik ve Sosyal Sorumluk Direktörü Aysun Sayın, bundan bir yıl önce, Hüsniye Güngör'ün (kamuoyunda pek dikkat çekmeyen) bir haberinde şöyle diyordu:
"Bir kurum olarak yenilikçi ürünler yapmak istediğinizde, bunu sadece beyaz, Türk, erkek ve İstanbullu insanlarla yapamazsınız. Bizim örneğin, Kürt ya da lezbiyen bireylerin yeteneklerine de ihtiyacımız var.”
Sayın, "Bu politikaların yaygınlaştırılmasında, uygulanmasında dinamolarımız yöneticiler olacağından yönetici ve üstü kademelere bu konuda eğitimler veriyoruz. Bu kültürü birlikte tesis edeceğiz, diyoruz. Böylelikle Türkiye’de ayrımcılığa maruz kalan kimlikler için kendini değerli hissettiği, kimliğiyle barışık olabileceği bir nefes alma alanı yaratmış oluyorsunuz. Bu da doğal olarak verimi, işyerine bağlılığı artırıyor" diye konuşmuştu.
KAOS GL’nin raporuna göre LGBTİ kimliği, Türkiye’de işe alımda başlıca ayrımcılık nedenlerinden biri. O nedenle LGBTİ bireylerin yüzde 82'si, Türkiye’de işe alım sürecinde kimliğini gizliyor. Rapora göre şirketlerin LGBTİ personel çalıştırmak istememelerinin öncelikli nedenleri arasında, yüzde 51 ile homofobik önyargılar ve bilgisizlik, yüzde 32 ile toplum baskısı, yüzde 26 ile müşterilerden çekinme, yüzde 21 ile diğer çalışanlardan çekinme geliyor.
Apple’ın CEO’su Timothy Cook, 2014’te gay olduğunu açıklamıştı. Türkiye’de de bir gün LGBT yöneticiler kimliklerini açıklarlar mı, bilinmez. En azından şimdilik bunun ışık yılı kadar uzakta olduğunu söyleyebiliriz. Ama zamanın ruhunun, Gittigidiyor.com, Boyner gibi şirketler öncülüğünde, ağır ağır olsa da, değiştiği de ortada.