Uludere katliamının toplumsal psikolojide çok derin sarsılma yarattığı çok açık. Siyasi nedenleri, sonuçları üzerinden tartışmalar bir yana özellikle Kürtler üzerindeki etkileri üzerinde düşünülmeye değer. Özellikle Başbakan’ın söylemi, İç İşleri Bakanı’nın incileri neden ve nasıl hiçbir ton değişikliği olmadan sürüyor sorusu da düşünülmeye değer bir soru.
Bir yandan bakınca bir siyaset adamının toplumun bir kesimine karşı bu denli açıktan ve saldırgan bir dil kullanmasının anlaşılabilir bir tarafı yok. Öte yandan oldukça yoğun biçimde araştırmalar yaptırdığını, bu araştırma raporlarını oldukça ciddiye aldığını ve kullandığını bildiğimiz Başbakan’ın acaba bildiği bir şey mi var?
Ben de tam bu sorunun peşine düştüm. Uludere’den bu yana Kürtlerin siyasi tercihlerinde bir değişiklik oldu mu? Toplumsal psikolojide kırılmayı sıkça kullanıyoruz ama gerçekte de öyle mi?
Her ay yapılan KONDA Barometresi araştırmaları dizisi yanı sıra 2012 yılında gerçekleştirilen diğer araştırmaların verileri içinde Kürtlere dair bulgulara daha yakından bakarak ipuçları aradım.
Toplumun ruh halini, toplumsal psikolojiyi izlemeye yönelik olarak her ay sorduğumuz sorulardan bir tanesi, “geçen ay sizi en çok öfkelendiren olay ne oldu?” sorusu. Soruyu açık uçlu olarak soruyoruz. Cevaplar da farklı kategorileştirmelere göre değerlendiriliyor. Bu kategorilerden birisi de verilen cevabın kişinin kendi özel hayatına dair mi, yoksa ülke hayatına dair mi olduğuna göre ayrıştırmak.
Ocak ayında bu soruya Kürtlerin verdiği cevap dağılımını aşağıdaki tabloda görüyorsunuz. Ak Parti’ye oy vereceğini söyleyen Kürtlerin cevaplarında özel hayata dair öfke nedenleri yüzde 31 oranındayken, ülke hayatına dair öfke nedenleri yüzde 11. Ak Parti’li Kürtlerin yüzde 55’ini ise Ocak ayında öfkelendiren olay olmamış.
Buna karşılık BDP’li Kürtlerin yüzde 55’i ise ülke hayatına dair bir öfke nedeni söylemiş ki, cevapların detayına bakıldığında bunların yüzde doksanı da Uludere.
Bu tablonun özeti şu, Uludere katliamının hemen ardından bile Kürtlerin bir kısmı bu olaya çok öfkelenirken, bir kısmı için en öfkelendiren olay Uludere değilmiş.
Peki bu saptama Ocak ayına mahsusu bir şey mi yoksa Kürtlerin içinde farklı duygusal ve psikolojik frekansta iki ayrı grup mu var? Ve varsa, bu gruplaşma siyasi tercihle de açıklanabilir mi?
Aynı sorunun Ocak’tan Mayıs’a aylık cevaplarına bakıldığında oluşan durumu aşağıdaki grafikte görüyorsunuz.
Görüldüğü gibi Kürtlerin BDP’li olanlarıyla Ak Parti’li olanlarının duygu hali sürekli olarak birbirinden farklı. BDP’li Kürtler daha politize, ülkeye dair duygu halleri daha yoğun. Buna karşılık Ak Parti’li Kürtler daha sakin bir çizgide devam ediyorlar. Onları öfkelendiren olaylar daha düşük oranlarda ülkeye dair sorunlar.
Kürtlerin her iki grubunda da öfkegerekçesi olarak söylenen olayların onda dokuzunun Kürt meselesine dair konular olduğunu da not edelim. Bu açıdan bakıldığında Türkler ve Kürtler arasında da müthiş bir farklılaşma var, ama bu yazıda konumuz Kürtler.
Kürtlerin arasında iki temel siyasi farklılaşmanın olduğunu biliyoruz. Kabaca herhangi bir ülke sorununu Kürt kimliği üzerinden düşünenler ve Müslüman kimliği üzerinden düşünenler olarak kodlanabilecek bu iki damar hemen her araştırmada da teyit ediliyor.
Şimdi bu farklılaşma yalnızca siyasi duruşlardan mı kaynaklanıyor yoksa tıpkı Türklerin arasında olduğu gibi daha derinde Kürtlerin arasında da duygu hallerinden hayat tarzlarına bir ayrışma ve hatta kutuplaşma var mı?
Hayattan memnuniyet algılarına bakıldığında da Kürtler arasındaki farklılaşma aşağıdaki grafikte görülüyor. 100 Puan üzerinden hesaplanan ve periyodik olarak tekrarlanan “KONDA memnuniyet endeksinde” Ak Parti’li Kürtlerin neredeyse tüm ülke ortalamasından da yüksek memnuniyet algılarına sahip oldukları görülüyor. Hem bireysel hayatlarından memnuniyet hem ülke hayatından memnuniyet Ak Parti’li Kürtlerde 63 ve 66 puanda ki, bu puanlar ülke ortalamasından yüksek, genel Ak Parti’lilerin ortalamalarına paralel.
Buna karşılık BDP’li Kürtler tüm ülkedeki Alevilerle beraber en memnuniyetsiz küme olarak ortaya çıkıyorlar.
Kürtlerin arasındaki siyaseten iki farklı grubun hem duygularında hem de algılarında birbirlerine oldukça zıt bir durum sergiledikleri görülüyor.
Yarın: Kürtler’de hayat tarzı ve siyasi tercih