Leyla Ağaçkoparan, Türkiye’nin ilk ağır vasıta kadın şoförü... 2007 yılında İletişim Yayınları’ndan çıkan ‘Geri Vites Hayatlar’ isimli kitabının arka kapağında kendinden ‘64 model bir kadınım’ diyerek bahsediyor.
1987’den beri TIR'dan tankere, çekiciden çöp kamyonuna, ambulanstan belediye otobüsüne kadar akla gelebilecek her tür motorlu aracı kullanmış.
Altı sene önce meslekten emekli olan Leyla Ağaçkoparan’ı yıllardır tanırım. Kafanızda canlanan kadın TIR şoförü imajını yıkacak biri kendisi; mini eteğini ve topuklu ayakkabısını çeker, makyajını taze tutar ve espri anlayışı birçok insanın üzerindedir. Ancak bu yazı ne Leyla Abla’nın kitabını anlatmak ne de bir ‘kadın başarı öyküsü’nü göstermek için. Bu yazı; canını hiçe sayarak son gaz deprem bölgesine yardım götürmeye çalışan TIR şoförlerine, uykusuz kalan otobüs şoförlerine ve ülkenin dört bir yanından kilometrelerce direksiyon sallayarak depremzedelerin yardımına koşan vatandaşlara bir teşekkür için…
T24 ekibi olarak deprem bölgesinden haber yapmak üzere çıktığımız yolda, sosyal medyada Leyla Abla’nın aşağıdaki paylaşımına rastladım:
"…Bir yolcu otobüsünde acil şoför ihtiyacı olduğu haberini alınca gönüllü olarak Hatay'a gittim. Ana arterler genel olarak açıktı. Ve TIR'lar dolusu yardım malzemeleri, ağır iş makinaları, konteynır nakliyeleri haricinde birçok il ve ilçe belediyelerinin cenaze nakil minibüsleri yoğunluktaydı. Bindiğim otobüsteki durum ise apayrı berbattı. Zira otobüsün mevcut şoförü uykusuzluktan bitikti. İkinci şoförü ise zaten yokmuş. Eşini ve çocuklarını kaybettiği enkazın başındaymış. Yolcuların ise hemen hepsi; yakınları göçük altında ölenlerin, sadece nefes alıp veren ve ağlamaktan enkaza dönen akrabalarından oluşuyordu. Sabaha kadar (üstelik Niğde'den Pozantı'ya dek cam gibi buz üzerinde) otobüsü ben kullandım, adam uyudu ve şükür kendine geldi. Toparladı." |
Bu paylaşımını gördükten sonra kendisini arayıp, hikâyenin ne olduğunu dinledim. İstanbul’da AFAD’ın yardım toplama çalışmalarında gönüllü olarak çalışırken, meslektaşlarının olduğu bir sosyal medya duyurusunda yolcu otobüsü için şoför ihtiyacını görür görmez hemen yola çıkmaya karar vermiş. Sonrasını şöyle anlatıyor:
“İstanbul’dan otobüse bindiğimde şoförün aşırı yorgun olduğunu görünce yolun bir kısmını ben üstlendim. Adam baygın bir şekilde yattı ve uykusunu aldı bir nebze. Gece boyunca ben kullandım otobüsü. İnanılmaz bir buz vardı. İnsan yürürken o buzun üstünde kapaklanıp düşer. Otobüs ve TIR'ların o buzun üstünde nasıl gittiğini sen düşün. Yolcu indirip bindirdiğimiz yerlerdeki bütün tesisler son derece yardımseverdi. Herkes kapısını açtı ısınmak ve tuvalet için. İstanbul’dan Hatay’a giden de dönen de ayrı bir travma içinde. Buradan oraya giden zaten acılı, enkaz altında cenazesini almaya veya aramaya gidiyor. Dönenler bir an önce kendini oradan kurtarmak istiyor.”
Hatay’a vardıklarında ise otogarda korkunç bir manzara ile karşılaşmışlar. “Tuvalet olmadığı için her yer mayın tarlası gibi insan dışkısıyla doluydu. Hijyen sıfır. Islak mendil zar zor bulunuyor” diyor. Hemen her kamyonetin arkasının tepesine bir battaniye örtülmüş ve çadır görevi görmeye başlamış.
Hatay’dan da aynı şekilde yolcuları alıp İstanbul’a dönecek Leyla Abla. Kontağı çalıştırmadan hemen önce yaşananları da şöyle anlatıyor:
“Hani Hindistan trenlerinde görürüz ya insanlar üst üste tepelerde… Hatay’da da aynı bu şekilde kendini otobüslere atmaya çalışıyordu insanlar. Bir kadın depremzede bileğindeki altın bileziği çıkarıp bize vermek istedi, ne olur bizi buradan kurtarın diyordu. Başka biri ben ayakta gitmeye razıyım alın şu 1000 lirayı dedi. Çocuğunu gizlice otobüsün bagajına saklamaya çalışanlar vardı. Herkes şehri terk etmeye çalışıyordu. Çok acı bir durum.
Otobüsçüler ve TIR'cılar koşarak gitti deprem bölgesine. Bütün arkadaşlarımız günlerce uyumadı ve öyle gaz bastı. Bunu büyük bir gururla söylüyorum. Her sistem çökebiliyor ama ulaşım her zaman ayakta. Hepsini gönülden alkışlıyorum.”
Berna Abik kimdir? 1988 yılında İstanbul'da doğdu. Editörlük hayatına dünyanın önemli şehir dergilerinden biri olan Time Out'ta başladı. Daha sonra Doğan Burda dergi grubu bünyesindeki İstanbul Life dergisinde çalıştı. Son olarak T24 ekibine katıldı; burada editörlük ve video röportajlar yapıyor. |