Sağlık, her insan için hayatın her döneminde oldukça önem arz etmektedir. Konuya bu açıdan bakıldığında, sosyal güvenlik kapsamında sağlanan sağlık yardımları da aynı derecede önemlidir. Sosyal güvenlik mevzuatında, çalışan, yani adına prim ödenenler, isteğe bağlı sigortalılar, sosyal güvenlik kapsamında gelir veya aylık alanlara sağlık yardımları doğrudan verilmekte, aynı zamanda bunların yakınlarına da belli şartlar dahilinde sağlık yardımı sağlanmaktadır. Sosyal güvenlik mevzuatında sigortalı ya da emekli olanların yakınlarından sağlık yardımı almaya müstehak olanlar, “bakmakla yükümlü olunan kişiler” olarak adlandırılmaktadır. Bakmakla yükümlü olunan kişilerin kapsamına, sigortalı ya da emeklinin tüm yakınları değil, belli şartlara haiz olmaları kaydıyla sadece eş, çocuk ve anne-baba girmektedir. Bunlardan kız çocukları için bakmakla yükümlü olunan kişi olarak 01/10/2008 tarihinden öncesi ve sonrasında farklı düzenleme söz konusudur. Esasen, 01/10/2008 tarihine kadar olan dönemde ülke şartları da dikkate alınarak, sağlık yardımlarından yararlanma bakımından erkek çocuklara nazaran kız çocukları için koruyucu bir düzenleme söz konusu olmuştur. 2008 yılında yürürlüğe giren sosyal reformundan önce, hizmet akdi (eski SSK), kendi nam ve hesabına bağımsız eski Bağ-Kur) ve kamu görevlisi (eski Emekli Sandığı) kapsamında çalışanların veya emekli olanların kız çocukları için özetle, çalışmamaları ve evli olmamaları kaydıyla anne veya babalarından dolayı ömür boyu sağlık yardımı almaları öngörülmüş idi. Ancak, sosyal güvenlik reformu kapsamında 2008/Ekim ayı itibarıyla yürürlüğe giren 5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunuyla, kız çocuklarının haklarını daraltıcı bir düzenleme yapılmıştır. Buradaki hak daralması, “anne veya babası üzerinden sağlık yardımlarından yararlanmakta iken çalışmaya başlaması veya evlenmesi nedeniyle sağlık yardımı hakkını kaybeden kız çocuğunun, daha sonra işinden ayrılması veya boşanması durumunda tekrar anne veya babası üzerinden sağlık yardımı alamaması” şeklinde geçici bir maddeyle (5510/ geçici 12 nci madde) yapılmıştır. Ancak, yapılan düzenlemenin pek çok mağduriyete ve tartışma yol açması üzerine, 2011 yılında kamuoyunda Torba Kanun olarak bilinen 6111 sayılı Kanunla 5510 sayılı Kanunun geçici 12 nci maddesinde yapılan değişiklikle 01/10/2008 tarihinden önce bakmakla yükümlü olunan kişi sıfatını kazanmış kız çocuklarının çalışma veya evlenme sonrasında, işten ayrılmaları veya boşanmaları durumunda tekrar anne veya babaları üzerinden sağlık yardımı almalarına imkan sağlanmıştır. Dolayısıyla, yapılan bu düzenlemeyle, 01/10/2008 tarihinden önce bakmakla yükümlü olunan kişi sıfatını kazanmış kız çocuklarının bu konuda müktesep hakları korunmuştur. 01/10/2008 tarihinden sonra ilk defa anne veya babaları üzerinden sağlık yardımı alacak olan kız çocukları içinse, şu andaki mevcut düzenleme çerçevesinde tahsil şartı aranmaksızın 18, lise ve dengi öğrenim görmeleri halinde en fazla 20, yükseköğretim görmeleri halinde de en fazla 25 yaşına kadar sağlık yardımı almaları şeklinde uygulama söz konusu olacaktır. Bu bağlamda, 01/10/2008 tarihinden önce bir şekilde anne veya babası üzerinden sağlık yardımlarına hak kazanmış kız çocukları ile 01/10/2008 tarihinden sonra ilk defa anne ve babası üzerinden sağlık yardımlarına hak kazanacak kız çocukları arasında sağlık yardımlarından yararlanma bakımından eşitlik ilkesine aykırı olacak şekilde bariz bir ayırım yapılmıştır. Birinci gruba giren kız çocukları yaşları ve öğrenim durumları ne olursa olsun çalışmamaları ve evli olmamaları şartıyla ömür boyu anne ve babaları üzerinden sağlık yardımlarından yararlanabilecek iken, ikinci gruba giren kız çocukları öğrenim durumlarına göre en fazla 20/25 yaşına kadar sağlık yardımlarından yararlanabileceklerdir. Bir sonraki yazımızda da 01/10/2008 tarihinden sonra ilk defa anne ve babası üzerinden sağlık yardımlarından yararlanan kız çocuklarının öğrenim yaşlarını (20/25 yaş) doldurduktan sonra sağlık yardımlarından nasıl ve ne şekilde yararlanabileceklerine değinilecektir.