Çin Komünist Partisi'nin (ÇKP) 20. Kongresi'nin yapılacağı tarih nihayet geçen hafta açıklandı. Kongre beklentilerden çok daha önce 16 Ekim'de başlayacak. Tarihin erkene alınması bütün kararların verildiğinin ve kontrolün tamamen Xi Jinping'de olduğunun göstergesi. Zaten kongre ile ilgili olarak politbüronun yaptığı açıklamaya baktığınızda bunu net olarak görmek mümkün:
"(Politbüro) toplantısında, Çin Komünist Partisi 20. Ulusal Kongresi'nin, tüm partinin ve tüm etnik gruplardan halkların modern bir sosyalist ülke inşa etmek için yeni bir yolculuğa çıktığı kritik bir anda düzenlenen çok önemli bir konferans olacağı vurgulandı. (…) Kongre, Çin karakterli sosyalizmin büyük bayrağını yükseltecek. Marksizm-Leninizm, Mao Zedong Düşüncesi, Deng Xiaoping Teorisi, "Üç Temsil" ve Kalkınma Üzerine Bilimsel Görünüm düşüncesine bağlı kalınıp "Yeni dönenimde Çin karakterli sosyalizmde Xi Jinping Düşüncesi"nin tam olarak uygulanacağını ortaya koyacak. Geçen 5 yılın çalışmalarını ciddiyetle özetleyecek, özünde yoldaş Xi Jinping ile Parti Merkez Komitesinin yeni dönemden beri Çin karakterli sosyalizmi koruma ve geliştirme, tüm Partiyi ve tüm etnik gruplardan halkları birleştirip yönlendirmedeki büyük başarılarını ve değerli deneyimlerini değerlendirecek, uluslararası ve iç meseleleri derinlemesine analiz edip Partinin yeni dönemini ve yeni yolculuğunu kapsamlı bir şekilde kavrayacak." [1]
Başkanlığa devam etmesinin yanı sıra Xi'nin üst yönetimi büyük ölçüde belirlemesi bekleniyor. Partinin yazılı olmayan ama senelerdir uygulanan "yedi yukarı sekiz aşağı" kuralı çerçevesinde 68 yaşına girenler emekli oluyor. Dolayısıyla 25 kişilik politbürodan 11, 7 kişilik politbüro yürütme komitesinden ise 2 ismin yaş haddinden ayrılması söz konusu. Xi'nin politbüro yürütme komitesini daraltıp 5 kişilik çekirdek bir ekip ile devam etmesi de olası.
Öte yandan görevinden ayrılacağını çok önceden açıklamış olan Li Keqiang'ın yerine yeni başbakan atanacak. Bu ismin Xi'nin gelecekteki halefi olması güçlü ihtimal.
Kısacası Çin Xi ve onun politikalarıyla yola devam edecek.
Xi Jinping kararlı, net fikirleri, ideolojisi ve ajandası olan bir lider.
İktidara gelir gelmez Çin Rüyası" (中国梦) "projesini" açıklamıştı. Çin'i bir zamanlar olduğu gibi tekrar dünyanın en müreffeh, en ileri ve lider ülkesi yapmak diye özetlenebilecek bu rüyayı ÇKP'nin 100. kuruluş yılı münasebetiyle yaptığı konuşmada şöyle anlatıyordu: [2]
"Çin ulusu büyük bir ulustur. 5.000 yıldan uzun bir geçmişe sahip olan Çin, insan uygarlığının ilerlemesine silinmez katkılarda bulunmuştur. Ancak 1840 Afyon Savaşı'ndan sonra Çin yavaş yavaş yarı sömürge, yarı-feodal bir topluma indirgendi ve her zamankinden daha büyük yıkımlar yaşadı. Ülke yoğun bir aşağılanmaya, halk büyük acılara maruz kaldı ve Çin Uygarlığı karanlığa gömüldü. O zamandan beri ulusal canlanma, Çin halkının ve Çin ulusunun en büyük rüyası olmuştur."
(…)
Partinin sağlam öncülüğüne sarılmalıyız. Çin'in başarısı Parti'ye bağlıdır. Çin ulusunun 180 yılı aşan modernleşme tarihi, Parti'nin yüz yıllık tarihi, Çin Halk Cumhuriyeti'nin 70 yılı aşan tarihi, ÇKP olmasaydı yeni Çin'in de ulusal kalkınmanın da olamayacağına dair yeterince kanıt sağlıyor. Parti, tarih ve halk tarafından seçilmiştir. Parti önderliği, Çin karakterli sosyalizmin tanımlayıcı özelliğidir ve bu sistemin en büyük gücünü oluşturmaktadır.
Buraya bir mim koymamız lazım. Çin'in bugün uyguladığı özünde pazar ekonomisi olan "doğan görünümlü şahin" [3] ekonomisine bakıp da ÇKP için Marxist-Leninist ideolojinin bir "kenar süsü" olduğunu düşünmek son derece yanıltıcı olur. Sosyalizmi egemenlik, kalkınma, modernite ve milliyetçi amaçları gerçekleştirmede bütünsel bir araç olarak görüyorlar. Tarihe ve dünyaya bakışların şekillendiren önemli bir öğe Marxsizm.
Kısacası Çin Rüyası'nı "Büyük Çin Uygarlığı'nın reklam arası"nın sona erdiğinin ilanı olarak da okuyabiliriz: 1840'de emperyalist güçlerin katakullisi başlayan ve ülkenin dünyadaki konumunu kaybetmesine yol açan "Aşağılanma Yüzyılı (百年国耻)" [4] Marxismin rehberliği ve ÇKP'nin önderliğiyle sona erdirilmiş, Çin yeniden dünyanın en önemli güçlerinden biri olmuştur.
Bu bakış açısına göre Çin eski gücüne kavuştuğundan dünya sahnesinde de bu güçle eşdeğer bir konum edinmesi zaruridir. Xi Jinping'in 2017'de Partinin 19. Kongresinde bunu şu sözlerle ifade etmişti:
"Reform ve dışa açılmanın ilk günlerinde Parti, kendi yolumuza gideceğimizi ve Çin karakterli sosyalizmi inşa edeceğimiz açık bir şekilde ilan etti. O zamandan beri Parti, Çin'i ekonomik ve teknolojik güç ile savunma yetenekleri açısından lider konuma taşıyarak, tüm Çin halkını yorulmak bilmeyen bir mücadelede birleştirdi ve yönlendirdi. Çin'in uluslararası konumu daha önce hiç olmadığı kadar yükseldi. Partimiz, ülkemiz, halkımız, silahlı kuvvetlerimiz ve ulusumuz emsalsiz bir şekilde değişti. Tamamen yeni bir duruşa sahip Çin ulusu, şimdi Doğu'da önde ve sağlam duruyor.
Onlarca yıllık sıkı çalışmayla, Çin karakterli sosyalizm, yeni bir çağın eşiğini aştı. Bu, Çin'in gelişiminde yeni bir tarihi kavşaktır." [5]
Xi'nin kararlığı, net fikirli olması ve ajandasının sürekliliğini göstermesi açısından bu yaklaşımının yeni olmadığını daha başkan yardımcısıyken bunun nüvelerini ortaya koyduğunu belirtmekte yarar var: Örneğin 2012'de Washington'da Muhtar Kent ve Henry Kissinger'ın da katıldığı bir yemekte ABD-Çin ilişkisini "büyük güçler arasındaki yeni tür ilişki (新型大国关系)" olarak tanımlamıştı. [6]
Öte yandan ÇKP'nin algısına göre mevcut dünya düzenin doğası gereği Çin'e düşman. Çünkü ABD önderliğinde tek meşru yönetim biçimi olarak demokrasiyi destekleyen bu sistem, Çin'in otoriter devlet yapısını aşağılayıp dünya sahnesindeki konumunu görmezden geliyor.
Bir başka ifadeyle mevcut küresel düzen ABD hegemonyasına yönelik ve Çin'i kontrol altına almak, bastırmak, kuşatmak için elinden geleni yapıyor. [7]
Xi Jinping'in çok da ortalığa çıkmayan parti içi konuşmalarında bunu görmek mümkün. Örneğin 19. Merkez Komite'in 5. genel kurulunda partinin ilçe düzeyinde yönetici kadrolarına yönelik özel seminerde "dünyadaki kaosun en büyük kaynağı Amerika Birleşik Devletleri'dir" ve "ABD, Çin'in kalkınması ve güvenliği için en büyük tehdittir" gibi değerlendirmeleri dile getirmişti. [8]
Hasılı Yeşilçam filmleri senaryosu tadında ifade edecek olursak mahallenin yeni serpilip güçlenen delikanlısı kendi borusunu öttürmek, icabında racon kesmek istiyor. Ancak mahallenin halihazırdaki kabadayısı ona aman verecek gibi değil. Yeni delikanlı bir kapışma olmadan, rakibine haddini bildirmeden hayallerine ulaşamayacağını düşünüyor, planlarını ona göre yapıyor.
Xi Jinping için 20. kongre önemli bir dönüm noktasıydı. Gücünü iyice konsolide edip üçüncü dönem de görevine devam edebilmesinin önünde irili ufaklı engeller vardı. Örneğin ABD ile yaşanacak sıcak bir temas iktidar planlarını etkileyebilirdi.
Oysa şimdi Xi, neredeyse Mao'ya yakın bir konuma yükselmiş gözüküyor. Yani otoritesi hiçbir şekilde sorgulanamayacak hayat boyu iktidarda kalabilecek bir lider. Dolayısıyla artık elini tutan yok, daha fütursuz olabilir.
20. kongre sonrası Çin'in ABD ile ilişkilerinde giderek daha iddialı ve zorlayıcı olmaya başladığını göreceğiz. Geçen ay Pelosi ziyareti sonrası Tayvan açıklarında zaten bir savaş provası yapmışlardı. [9]
Ama iki ülke arasında sıcak temasa uzanacak peşrev asıl şimdi başlayacak.
[1] 中共中央政治局会议建议 中国共产党第二十次全国代表大会10月16日在北京召开 中共中央总书记习近平主持会议, 30 Ağustos 2022, http://www.news.cn/politics/leaders/2022-08/30/c_1128962332.htm
[2] 习近平:在庆祝中国共产党成立100周年大会上的讲话 :1 Temmuz 2021, http://www.xinhuanet.com/2021-07/15/c_1127658385.htm
[3] 1980 ve 90'larda satılan Murat 131 otomobillerin Şahin ve Doğan adlı alt ve üst versiyonları bulunuyordu. Şahin'leri Doğan gibi modifiye ettirip daha değerli kılıp sonra da "ikinci el"de "Doğan görünümlü Şahin" olarak satmak epeyce yaygın bir pratikti. Bir şeyi olduğundan değerli/farklı göstermek anlamında kullanılan deyim 90ların popüler kültürünün en yaygın sözlerinden biri haline gelmiştir.
[4] Yükselen milliyetçilikle birlikte ilkin 1915'te kullanılmaya başlayan, daha sonra ÇKP'nın büyük ölçüde sahiplenip yaygınlaştırdığı bir kavram olan "Aşağılanma Yüzyılı"nın miladı Birinci Afyon Savaşı'nın başladığı tarih olan 1839'dur. İngiliz güçleri karşısında yenilgiye uğrayan Çin Hong Kong'u da bu savaş sonrası kaybetmiştir.
[5] 习近平:决胜全面建成小康社会 夺取新时代中国特色社会主义伟大胜利——在中国共产党第十九次全国代表大会上的报告, 18 Ekim 2017, https://www.12371.cn/2017/10/27/ARTI1509103656574313.shtml
[6] Work Together for a Bright Future of China-US Cooperative Partnership, 15 Şubat 2012, Washington D.C., https://www.fmprc.gov.cn/mfa_eng/gjhdq_665435/3376_665447/3432_664920/3434_664924/201203/t20120302_587430.html
[7] How China Wants to Replace the U.S. Order, The Atlantic, 12 Temmuz 2022
[8] 在县级领导干部学习贯彻党的十九届五中全会专题研讨班上的发言, https://web.archive.org/web/20210226222555/http%3A%2F%2Fwww.qiliannews.com%2Fsystem%2F2021%2F02%2F25%2F013341147.shtml
[9] Çin Tayvan'a ne zaman "müdahale" edecek?: https://t24.com.tr/yazarlar/cevdet-kadri-kirimli/cin-tayvan-a-ne-zaman-mudahale-edecek,36305
Cevdet Kadri Kırımlı kimdir?İzmir'de doğdu. Yurtiçinde ve yurtdışında farklı şirketlerde yöneticilik yaptı. Çin'de ve Hong Kong'da yaşadı. |