İyi polis, kötü polis oyunu oynanıyor. Bu numara genellikle tutar.
AKP’nin iyi polisi Abdullah Gül, kötü polisi Tayyip Erdoğan.
İyi polisle, kötü polisin amacı aynıdır. İkisi de karşısına aldığını kündeye getirmek ister. Kimi tokattan anlar, kimi okşanmaktan. Kötü polis döverek teslim alır, iyi polis severek.
İyi polisle kötü polisi birbirlerine karşı diş biler zannedersiniz . Oysa onlar sizi kıstırdıkları odadan çıktıkları zaman gülerek birbirlerini selamlarlar. İkisi de rolünü iyi oynar. Türkiye’nin anti demokratik diye eleştirilen bütün yasalarını yapan ve tepkiyi alan başbakandır, usul usul onaylayan ise cumhurbaşkanı. Bağıran başbakandır, kısık kısık sesle konuşansa cumhurbaşkanı.
Başbakan Erdoğan’ın ters köşe benzetmelerini unutmayalım. Erdoğan yarı başkanlık sistemini getirip, cumhurbaşkanı olabilecekse köşke yürüyecek. Yoksa bugün ki yetkileriyle cumhurbaşkanlığı onu kesmeyecek.
Başbakanın CHP, MHPve HDP’nin de rızasını alabilecek bir cumhurbaşkanı sözünü unutmayalım, bundan kastettiği Abdullah Gül olabilir. Yani Akp’nin cumhurbaşkanı adayı kesinlikle Erdoğan deyip, dedirtip son anda direksiyon Gül’e kırılabilir. Ve işte o zaman ters köşe yapılır. Buna ölümü gösterip sıtmaya razı etmek denir. Son hamlede Gül cumhurbaşkanlığına aday gösterilirse CHP, MHP seçmeninin bir kısmının aklı çelinebilir. Bu bir ihtimaldir, göz ardı edilmemeli.
Bir de araya kaynamasın; Erdoğan cumhurbaşkanlığına aday olursa, Türkiye’ye yarı başkanlık sistemi getirilecek. CHP ve MHP’nin adayı cumhurbaşkanı olursa yarı başkanlık sistemi getirilmeyecek.
Seçmen cumhurbaşkanlığından öte Türkiye’de yeni yönetim sistemini oylayacağını unutmamalı.
Seçmen yarı başkanlık sistemini mi istiyor, yoksa parlamenter sistemin devamını mı?
Oylama sadece Akp ve muhalefet adayları için yapılmayacak. Oylama Türkiye’nin yönetim sistemi, modeli için yapılacak.
Cumhurbaşkanlığı seçimini Erdoğan ya da muhalefet adayı seçilecek diye sunmayalım. Türkiye’nin yeni düzeni, sistemi, yönetim biçimi oylanacak diye sunalım.
Ayrıca AKP’nin HDP ile gizli pazarlıklarını iyi takip etmeliyiz. HDP seçimler için kritik önemde. Kamuoyuna yaptıkları açıklamalar ile alttan alta sürdürülen pazarlıklar farklı olabilir.
HDP Türkiye partisi olmaya aday ise, Türkiye’nin demokratik yapısını gerçekten önemsiyorsa, cumhurbaşkanlığı seçimlerinde pazarlıklara göre tercihini belirlemez, kendi adayını ortaya koyar.
CHP ile MHP’nin yerel seçimlerdeki toplam oy yüzdesi ile AKP’nin oy yüzdesi eşitken ve CHP ile MHP ortak cumhurbaşkanı adayı çıkaracaklarını söylerken, medyanın büyük çoğunluğunun Cumhurbaşkanı Erdoğan olacakmış gibi yorum yapmaları da yine dikkate alınması gereken bir manipulasyon.
Ayrıca AKP seçmeninin kayda değer bir kısmı için oy verirken lider öncelikle belirleyici değil. Yani genel ve yerel seçimlerde AKP’ye oy verenler Tayyip Erdoğan’a cumhurbaşkanlığı için oy vermeyebilirler. Bunu da hesaba katmalı.