1) Çıkın deyin ki ; İran’a uygulanan uluslararası ambargoyu deldik , paraları aldık dokunulamaz yerlerde istifledik . Var mı ABD diyeceğin ?
2) Çıkın deyin ki ; evlerde gizlenen trilyonlarca lirayı bakan çocuklarına , genel müdüre hatta bakanlara yedirecek göz var mı bizde ? O paralar size yol, inşaat olarak geri dönecekti. ( iki imam hatip lisesi yapılacaktı açıklaması halkı aptal yerine koymaktır. İmam Hatip liseleri bugune kadar kutulara saklanan paralarla inşa edilmedi. Hükümetin imam Hatip kurmak için para kaçırmaya ihtiyacı yok herhalde.)
3) Çıkın deyin ki ; Bakanları savunuruz çünkü; bakanların yaptıklarından hükümetin haberi vardı . Onlar bunu ceplerini doldurmak için yapmadı. Bu para transferleri bizim ülke politikamızdır. Nato’yu, BM’yi, ABD’yi, AB’yi falan takmıyoruz. Türkiye’nin çıkarlarını onlardan bağımsız planlıyoruz.
4) Çıkın deyin ki ; işte bu nedenle CIA,MOSSAD bu görüntüleri çekti, ifşa etti. Gülen cemaati de onlara aracılık etti.
Böyle denilse;
Böyle denilse belki bu yolsuzluk, rüşvet, kara para aklama trafiği bir başka cepheden değerlendirilir.
1) Böyle denilse belki ; Bağımsız Türkiye sloganı atan Abd karşıtlarının bile aklı çelinebilir.
2) Türkiye hiçbir şekilde İran olamaz tezini ezbere savunanlar bile hükümetin yanında durabilir.
3) ABD ve AB’nin hegemonyası altında yaşamaktansa , Ortadoğu ile yakınlaşalım , Şangay beşlisine katılalım diyenlerin desteği alınabilir.
4) Böyle denilse ; Uluslararası komplo anlam kazanır. Hükümet İran’ı yanına alıp , ABD ile köprüleri atıyorsa , ABD de bu görüntülerin ortaya çıkması için katkı sağlamıştır mutlaka.
1) Uluslararası suç işleniyor. Bu suça karşı uygulanacak yaptırımlar göze alınamıyor.
2) Hükümet açık açık ABD’yi karşısına almaktan çekiniyor.
3) ABD’nin başbakandan desteğini çektiği görülüyor ve arayı düzeltmenin yolları aranıyor. ( bunun işaretlerini başbakan Pakistan’dan döndüğünde görme ihtimalimiz var. Başbakanın Pakistan’da yapması muhtemel gayriresmi görüşmeleri öğrenme şansımız olamayacak ancak başbakanın uslubundan Pakistan merkezli bir uluslararası irtibatlanma olup olmadığını okuyabiliriz sanıyorum )
4) Ya da Türkiye’nin dış politikasında ABD’ye karşı İran’ın yanında saf tutma gibi bir tercihi yok, herşey ticari. Son idari düzenlemelerle , emniyet ve yargı kıskaç altındayken şahsi ticaretlerin! kapsamını öğrenme ihtimalimiz çok zayıfladı.