Arda'yı ilk, birkaç ay önce Twitter'da zaman akışıma düşen bir fotoğrafı ile tanıdım. Şahane bir makyaj yapıp kendi fotoğrafını çekmişti ve Twitter'da “Toplumsal cinsiyet rollerini yıkmaya geldim!” diyerek paylaşmıştı. Fotoğrafı görür görmez merakla altında yazılan yorumları okumaya başladım. Onlarca insan Arda'nın bu muhteşem fotoğrafından rahatsız olmuş, homofobik, cinsiyetçi, nefret ve hakaret dolu mesajlar yazmışlardı. Ve Arda tüm bu nefrete, suç boyutundaki tehditlere rağmen cesurca fotoğraflarını, makyaj videolarını paylaşıyor, ona saldıranlarla zekice dalga geçiyordu. Dirayetine hayran kalmıştım ki bu hayranlığım onun sadece 18 yaşında olduğunu öğrendiğimde iyice arttı. Arda'yı tanıdıkça, onunla konuştukça ne kadar güçlü biri olduğunu keşfettim. Bazı zamanlar ona yöneltilen tehditlere onun yerine öfkelendim ve o zamanlar geldiğinde bana nefretle dalga geçmeyi öğreten yine o oldu. İstedim ki 18 yaşında bu olgunluğa, cesarete ve özgüvene sahip Arda'yı herkes tanısın, onu tanıma heyecanıma başkaları da dâhil olsun. İşte bu nedenle şimdi sizleri Arda Bektaş ile yaptığım söyleşiyle baş başa bırakıyorum.
Türkiye'nin ilk erkek makyaj vloggerısın, nereden çıktı bu fikir?
Yurtdışındaki birçok erkek makyaj kanalını sürekli olarak takip ediyordum. Türkiye’de hiç olmadığı için “neden ben ilk olmayayım” dedim. Onlardan esinlenerek ve birçok arkadaşımın da desteği ile kanalımı açtım.
Makyajın sadece kadınlarla alakalı düşünenler için bir nevi normları yıkıyorsun, sence makyaj neden cinsiyetsiz bir ilgi alanıdır?
Günümüzde maalesef cinsiyetçilik çocukların doğumundan itibaren dayatılıyor ve çocuklar o şekilde büyütülüyor; ancak ben tüm cinsiyet kalıplarını reddediyorum. Öncelikle makyajın bir sanat olduğunu düşünüyorum. Makyaj yapmak için kullandığım ürünlerden ziyade ben renkleri kullanıyorum. Renklerin cinsiyeti yok, onlara cinsiyet algısını dayatan bizleriz. Madem bu algıyı dayatan bizlersek, neden yıkan da bizler olmayalım? Sadece renklerin değil, herhangi bir şeyin cinsiyeti olduğunu düşünmüyorum.
“Toplumsal cinsiyet rollerini yıkarken, bana yapılan saldırılara karşı renklerden yardım alıyorum.”
Makyaj senin için ne ifade ediyor?
Aslına bakarsak makyaja birçok anlam yükleyebilirim, makyaj yapmaktan keyif alıyorum, yaparken mutlu oluyorum ve kendimi daha güçlü hissediyorum. Makyajın bizler için görünürlük anlamında çok fazla yararı olacağına inanıyorum. Toplumsal cinsiyet rollerini yıkarken, bana yapılan saldırılara karşı renklerden yardım alıyorum.
Videolarını yayınlamaya başladığında korkmadın mı?
Videolarımı yayınlamaya başladığımda korkmadım çünkü çocukluğumdan beri hayatımı sürekli olarak korkarak yaşadığım için korkularımı yenmeyi çok erken yaşta öğrendim.
Çok fazla olumsuz yorum alıyorsun, saldırı altında kalıyorsun, gerçekten merak ediyorum, moralini bozmadan nasıl devam edebiliyorsun?
Maalesef tüm sosyal medya hesaplarımda her gün hakarete uğruyorum, tehdit ediliyorum. Hayatımda 3 yıl öncesine gittiğimizde bu tarz şeyler duyduğumda ağlayan, korkan, saklanan bir insandım; sonra her şeyin başının kendimi olduğum gibi kabul etmek olduğunu anladım ve kendimi kabul ettim. Daha sonrasın bu tarz şeyleri hayatımın her yerinde duyabileceğim için, bir nevi kendime kalkan oluşturup kendimi alıştırdım ve onları ciddiye almamayı öğrendim. Yaptığım şeyden keyif alıyorum, mutluyum ve hayatında sadece nefretle beslenen kişilerin beni hedeflerimden vazgeçirmesine izin vermeyeceğim.
Aslında çok fazla saldırı altında kalmana rağmen birçok destekçin de var, onlar sana ne hissettiriyor?
Gerçekten her gün hakaret ve tehdit içerikli mesajların yanı sıra, tüm sosyal medya hesaplarımdan çok da fazla destek mesajı alıyorum. Bu beni daha da hırslandırıyor ve kendime olan inancımı daha da arttırıyor.
“Homofobik ve transfobik insanlar yüzünden sürekli olarak okuldan kaçtım.”
Okulda homofobi hakkında bir videonu izlemiştim, homofobinin LGBTİ+ gençler için okul hayatına etkisini anlatabilir misin? Sence olumsuzluklar nasıl engellenebilir?
Okul benim için korkunç ve asla unutamadığım zamanlar olarak hafızamda yer alacak. Homofobik ve transfobik insanlar yüzünden hiçbir zaman derslerime odaklanamadım; sürekli olarak okuldan kaçtım ya da uzun süreli olarak okula gitmedim. Daha sonra bu şekilde devam edemeyeceğimi anlayıp onlara tırnaklarımı gösterdim. Bana yaptıkları gibi karşılık vermedim; ancak sürekli olarak okul idaresine şikâyet ettim ve onlar gereken cezayı alana kadar peşini bırakmadım. İster istemez bu onları korkuttu. LGBTİ+ gençlerin okulda yaşadıkları durumlar için kesinlikle ezilmemeleri ve idareye şikâyet etmelerini rica ediyorum, bu gerçekten çok şeyi değiştiriyor. Eğer ezilir ve ses çıkarmaz isek yaptıkları şeyden vazgeçmiyorlar, bu nedenle direnmeliyiz, tırnaklarımızı göstermeliyiz.
Ailenden bilhassa anneannen ve annen seni çok destekliyorlar, LGBTİ+ gençler için ailenin desteğini görmek sence neden önemli?
Aileden ziyade çevremizdeki herhangi bir insandan bile destek görüyor olmak çok önemli; çünkü zaten hayatımızın birçok yerinde dışlanıyor ve kendimizi kapatıyoruz. Ancak bize destek veren insanlar olduğu zaman kendimize inanıyoruz. Elbette eğer aileden de destek görüyorsak her şey daha da iyi bir hâl alıyor.
“Bu hayatta kimseye mecbur değiliz. Elimizde olan tek hayatı neden başkalarının istediği gibi yaşayalım?”
Açılma sürecinde kendini çok yalnız, destek görmediğin bir hâlde hissettiğin oldu mu? Böyle hissetmiş olan kişilere vereceğin bir tavsiye olsaydı o ne olurdu? Kendimi kabul etme sürecimin öncesinde çok defa yalnız hissettiğim oldu; çünkü sürekli olarak olmadığım birisiymiş gibi davranıyordum, gizleniyordum. Çevremdeki insanların beni kabul etmeyeceğini düşünüyor, kendimi onlara mecbur hissediyordum. Bir nevi onlar olmadan çok yalnız olacağımı düşünüyordum; ancak sonra fark ettim ki hayatımda birçok insan olsa da başka birisiymiş gibi yaşarsam her zaman yalnız hissedeceğim. Uzun süre düşündüm ve sonra çevremdekilere açıldım. Aslında beni gerçekten seven, değer veren insanlar beni değiştirmeye çalışmak yerine beni ben olduğum için sevdiler ve yanımda oldular. Zaten bu bir gerçek olan bu değil midir? Bizi gerçekten seven insanlar bizi değiştirmeye çalışmak yerine olduğumuz gibi kabul ederler. Çevremdeki insanlara açıldıktan sonra kendimi daha özgür hissettiğim için yalnızlık çekmedim. Bir tavsiye vermem gerekirse; bu hayatta kimseye mecbur değiliz ve hayatı ikinci kez yaşama şansımız olacağını düşünmüyorum. Elimizde olan tek hayatı neden başkalarının istediği gibi yaşayalım? Hayatınıza alacağınız insanlar sizi seçmesin, siz onları seçin. Sizi olduğunuz gibi kabul etmeyen insanlara ihtiyacınız yok; elbet sizi seven insanlar karşınıza çıkacaktır.
Video ya da fotoğraf çekimlerin için makyaj yapıyorsun. Peki, herhangi bir çekim olmaksızın, sokağa makyaj yaparak çıktığın oldu mu?
Evet, video ve fotoğraf çekimlerim haricinde de makyaj yapıyorum. Genelde hafta sonları arkadaşlarım ile vakit geçiyorum ve onların yanına giderken günlük, ruj ve göz farı kullanmadığım hafif bir makyaj yapıyorum. Ama canım isterse onları da kullanmaktan çekinmem.
“Kendisine inanan herkes başarabilir ve tüm yolları açabilir.”
Seni idol olarak gören birçok kişi olduğunu düşünüyorum, onlar için yolu açtığını söyleyebilir miyiz?
Tüm samimiyetimle söylüyorum bir çok insandan beni idol olarak gördüklerini duydum ve bu beni aşırı mutlu ediyor, gururlandırıyor. Belki biraz olsun bir yol açmış olabilirim ancak önümüzde açılacak olan çok yol var. Aslında bir şeyleri yapma konusunda bana ihtiyaçları yok, ben olmasam da başkaları bu yolu açacaktı. Kendisine inanan herkes başarabilir ve tüm yolları açabilir.
“Bu benim” projesini başlattın? Biraz bu projeden bahsetmek ister misin?
Uzun süredir vlogger Cansu Yeğin ile ortak video çekmeyi düşünüyorduk ancak çekeceğimiz videolar makyaj videosunun yanı sıra insanlara bir şey katabilecek, ses getirebilecek bir video olsun istedik. Bu tarz bir video daha çok Cansu'nun fikriydi. Videoyu olabildiğince açık, anlaşılır çekmeye çalıştık. Videoda toplum baskısından dolayı saklanarak, gizlenerek olduğu gibi yaşayamayan bir genç var ve bu genç sürekli olarak linç girişimlerine, hakaretlere maruz kalıyor. Ardından daha fazla dayanamayarak olduğu kişiye dönüşüyor. Çektiğimiz video LGBTİ+ konusu üzerinden ilerlemiş olabilir ama bir nevi vermek istediğimiz mesaj insanlar hayatının her yerinde dini, dili, kilosu, ırkı, giyinişi vb. gibi birçok konu yüzünden nefrete maruz kalabiliyorlar. Oldukları kişiden kaçmak yerine “bu benim” diyerek kendilerini kabul etmeleri gerektiğini anlatan mesajlar vermek istedik. İnsanlar #bubenim etiketi ile sosyal medya hesaplarından kendileri, hayatları ile ilgili bir şeyler yazarak projemize destek oldular. (Bu benim videosunu buradan izleyebilirsiniz.)
Son videonda bazı markaların tanıtımını yaptın, seninle çalışmak isteyen başka markalar olacak mı sence? Ya da şimdiden teklifler almaya başladın mı?
Evet, son videomda bir kaç marka ile çalıştım ve inanıyorum ki önümüzdeki zamanlar daha çok marka ile çalışacağım ama şu an için kesinleşmiş herhangi bir teklif yok.
Son olarak, yakın gelecekte ne gibi projelerin var?
Kafamda netleştirdiğim bir şey var sadece, o da önce okulumu bitirip sonra bir kozmetik markasında makyaj eğitimi alarak makyaj artisti olmak ve çalışmak. Elbette YouTube ile birlikte hayatımı devam ettirmek istiyorum.
Arda'nın YouTube kanalında çektiği videoları buradan izleyebilirsiniz.