TBMM Anayasa ve Adalet komisyonu'nun CHP'li üyelerinin, hükümetin yargı reformuna karşı...
TBMM Anayasa ve Adalet komisyonu'nun CHP'li üyelerinin, hükümetin yargı reformuna karşı halkı direnişe çağırdığı saatlerde Yargıtay 9. Ceza Dairesi Hizbullah dosyasını görüşüyordu.Diyarbakır 6. Ağır Ceza Mahkemesi, Yargıtay Başkanı Hasan Gerçeker'in açıklamasına göre geçen yıl eylül ayında Hizbullah ana davası dosyasını Yargıtay'a gönderdi. Yargıtay Başsavcılığı 84 klasörlük evrak hakkındaki tebliğnamesini yaklaşık 1,5 ayda yazarak dosyayı 26 Ekim'de 9. Ceza Dairesi'ne gönderdi. Daire, Türkiye'yi ayağa kaldıran dosyayı ele almak için nedense acele etmedi ve duruşma için 26 Ocak 2011'e gün verdi.Ancak bu arada Ceza Muhakemeleri Kanunu'nun 31 Aralık 2010 gece yarısından itibaren yürürlüğe giren yeni tutukluluk sürelerine ilişkin hükümleri uyarınca Hizbullah sanıkları serbest bırakıldı. “Denetimli serbestlik” esasıyla tahliye edilen Hizbullahçılar'dan 10'u karakola imza vermeye gitmedi ve izini kaybettirdi.Yargıtay 9. Ceza Dairesi, serbest bıraktığı Hizbullah sanıklarının firar etmesinden sonra toplandı ve cezaları onadı! Evet, dosya Yargıtay'a gelene kadar yıllarca süründürülmüştü. Ancak 9. Ceza Dairesi, yeni tutukluluk sürelerini dikkate alarak dosyaları temizleyen 6. Ceza Dairesi gibi tedbirli davransaydı, yani 31 Aralık 2010'dan önceki 65 gün içinde dosyayı karara bağlasaydı Hizbullah sanıkları bırakılmayacak, 156 cinayet nedeniyle cezalarını çekeceklerdi!İşkenceli cinayetlerden sonra 'iyi hal indirimi' uygulandıPeki ana Hizbullah davasındaki tek skandal, suçluları adeta taammüden firar ettiren bu gecikmeyle mi sınırlı? Ne yazık ki hayır! Yargıtay 9. Ceza Dairesi Hizbullah sanıklarının sadece Diyarbakır'da çarptırıldıkları cezaları onamadı. Diyarbakır 6. Ağır Ceza Mahkemesi, 156 kişiyi domuz bağlarıyla, işkenceli sorgularla, bazılarının kafasına çivi çakarak öldürmekle suçlanan sanıklar hakkında “iyi hal indirimi” uygulanmasına karar vermişti! İndirimle "ağırlaştırılmış müebbet" yerine "müebbet hapis" cezasına çarptırılan katillerin 20 yıldan fazla hapsedilmelerinin önü kesildi. Öldürülenlerin yakınları, ihtimal korktukları için, vahşete “iyi hal indirimi” uygulayan mahkemenin bu kararını temyiz etmedikleri için, Yargıtay 9. Ceza Dairesi katillere ikram edilen bu tenzilatı da onaylamış bulunuyor!2007 yılında kendi hazırlattığı anayasa taslağını bile dikkate almayan AKP'nin yargı konusunda sorunlu adımlar attığı tartışma götürmez bir gerçek. Ancak yargının hali de ortada. Yargı reformu girişimine karşı halkı direnmeye çağıran CHP'liler, gönül isterdi ki yargının içinde bulunduğu durumu da ihmal etmesin.Bu yargı nedeniyle adalate inancı kalmamış bir halkı bu düzenin yanında direnişe çağıran CHP'nin nasıl bir karşılık alacağını hep birlikte göreceğiz.Sizce Hizbullah sanıkları kaçtı mı?CHP ve yargının durumu buyken AKP ve polisin durumu umut veriyor mu derseniz, hayır!Ne demişti Başbakan Erdoğan?“Biz 36 saatte (Hrant Dink'i öldüren) tetikçiyi ve etrafındakileri yakaladık, adalete teslim ettik. Bundan sonrası adaletin işi...”Hrant Dink'in göz göre göre öldürülmesinde ihmal ve kasıtları bulunan istihbaratçılar, polis, vali ve emniyet müdürleri arasından tek kişinin bile adalete teslim edilmediğini Başbakan'a hatırlattıktan sonra soralım...Hrant Dink'in, kendisini saklamak gibi bir derdi bulunmadığı da anlaşılan tetikçisini 36 saatte yakalayan polis, şartlı salıverilen ve cezalarının onanması kesin olan Hizbullah sanıklarının izini nasıl kaybetti?Üniversite öğrencilerinin üzerine salınan polis ordularından bir mangacık Hizbullah sanıklarının peşine neden verilmedi?Kimse kimseyi kandırmasın.Hizbullah sanıkları kaçmadı...Kaçırıldı!