(Okuma Hızı: Adagio*)
Eugenio 78 yaşındaydı; Gianni 77, Carmela 84, Maria 89.
Milano'da Trivulzio Huzurevi'nde mart ayı başından bu yana yüzden fazla yaşlı solunum yetmezliğinden vefat etti. Anna, on yıldır huzurevindeydi ve bu nisan ayı başında hayatını kaybetti. 630 yataklı Trivulzio Huzurevi'nde yaşanan olağan dışı ölümler İtalya Sağlık Bakanlığı'nı harekete geçirdi. Yalnızca Milano'da değil; Ascoli, Torino, Lecce, Genova, Teramo…
Huzurevlerine gerek ziyaretçilerden gerekse sağlık görevlilerinden taşınan virüsün yanısıra, Milano'daki bazı huzurevi yakınlarının verdikleri bilgiye göre yoğun olarak yatak sıkıntısı çeken hastanelerden az belirti gösteren korona hastalarının huzurevlerine nakil edildiği ve oralarda gözlem altında tutulduğuna ilişkin iddialar adeta samanlığa atılmış ucu yanık bir kibrit çöpü gibiydi.
New England Journal of Medicine'da yayınlanan bilimsel bir makaleye göre Çin'de her beş korona virüs taşıyıcısının dördünde hiçbir semptoma rastlanmamakta. Floransa Üniversitesi, immünolojist profesör doktor Sergio Romagnani, mart başında karantinaya alınan Kuzey İtalya'daki 3000 kişilik küçük bir kasabada (Vo'Euganeo), en başlarda yapılan testler sonucu yedi korona virüs vakasına rastlanırken on gün içinde kasabanın yüzde 90'ının pozitife nasıl dönüştüğüne şahit olduğunu anlatırken:
"Dünya Sağlık Örgütü bile ilk başlarda bulaştırma riski olanları gözardı ederek yalnızca semptomları gösteren kişilere test yapılmasına ilişkin yaptığı açıklamayla aslında ne kadar yanlış bir karar verdi" diyor.
Toskana Bölgesi otoritelerinin yazdığı açık mektupta Covid-19 vakalarının büyük çoğunluğu hiç bir hastalık belirtisi göstermeyenlerdi. Nüfus olarak İzmir'den biraz az Toskana bölgesinde bugüne kadar 454 kişi hayatını kaybetti. Romagnani sözlerine;
"Enfekte kişilerin asemptomik olanlar dahil yüzdelik oranı toplum içinde çok yüksek ve sadece gençler arasında değil, tüm yaş gruplarında yayılımı artıran en büyük sebepler arasında. Covid-19 belirtileri göstermeyenlerin izolasyonu virüs yayılımını ve epidemik ciddiyeti kontrol etmek için son derece elzem" diye devam ediyor.
İtalyan bir işadamı, medya patronu geçtiğimiz günlerde korona virüs sürecinde sahip olduğu bir TV kanalına ve gazetesine reklam vermek isteyen firmaların adeta sıraya girdiğini anlatan bir video yayınladı. Bu videoda, pek çok firma için ekonomik kriz dönemini atlatmanın tek yolunun tematik reklamlar vermek olduğunu vurguladı. TV kanalında, sahip olduğu gazetede reklam vermek isteyen firmalar sayesinde hiç olmadığı kadar yüzbinlerce, milyonlarca euro para kazandığını samimi bir dille anlattı(!)
İşadamına yanıt hiç gecikmeden, İtalyan aktör, yazar ve komedyen Natalino Balasso'dan geldi. Balasso, konuşmasının başında Naomi Klein'in Shock Economy kitabından bir bölümü okuyor: 1952'li yıllarda Amerika Birleşik Devletleri'nde pek çok ölüme neden olan A/H1N1 influenza virüsüne karşı Pittsburg Üniversitesi'nde bir aşı geliştirilmesine rağmen, aşıya patent verilmediği bilgisini paylaşıyor ve;
"Kapitalizm insanlığın en rezil anlarında çok para kazanır. Her gün yüzlerce insanın, böylesi kahredici bir virüs yüzünden öldüğü bir dönemde, hepimizin aynı çaresizlik içinde kardeş sayıldığımız, kenetlendiğimiz bu kederli günlerde, birinin çıkıp işte bu çaresizlik günlerinde ellerini oğuşturup ne de çok para kazandığını herkesin karşısında anlatmanın tüm ölen insanlara ve onların yakınlarına karşı yapılmış bir saygısızlık…" olduğunu söylüyor.
Sadece bununla da kalmıyor ünlü aktör, videosunun sonunda medya patronuna sert bir dille çıkışıyor. Balasso'nun verdiği tepki sonrasında İtalya'daki tüm sosyal paylaşım ağlarında ünlü medya patronuna, insaniyetten uzak kapitalist yaklaşımından ötürü "utanmalısın" mesajları yağıp durdu.
İki üç hafta önce, virüs yayılımının yoğun olduğu bölgelerde her birey neredeyse 3-4 kişiye virüsü bulaştırmaktaydı ve grafiksel olarak inanılmaz dramatik bir yayılım gözlemlemekteydik. Şimdiki durumu özetleyecek olursak, İtalya'da virüsü bulaştırma hızı bir kişinin altına (0,7) düşmüş durumda. Bu, bir bireyin neredeyse birden daha az kişiye virüsü bulaştırmakta olduğu anlamına geliyor.
İtalya Sağlık Bakanı, Roberto Sperenza konuşmasına şöyle devam ediyor:
"Alınan tedbirler işe yaradı. Nihayet, geleceğe yönelik doğru ve ayakları yere sağlam basan planlar yapmaya başlayabiliriz. Ancak, mücadele henüz tam olarak kazanılmış değil. Büyük bir dikkatle bir süre daha aldığımız sıkı tedbirlere uymalıyız. Bugün elde ettiğimiz bu olumlu sonucu, yanlış bir davranış, yanlış bir zamanlama, tedbirleri hafife alma, aşırı iyimserlik gibi nedenlerle kaşla göz arasında yerle bir edebilir, tekrar başa dönebilir, bugüne kadar aldığımız sıkı önlemlerin olumlu sonuçlarını bir anda riske atabiliriz. Bugünkü durumu iki taraflı bir dikkatle ele almak gerektiğini düşünüyorum:
Yaşadığım küçük Orta Çağ kasabasının küçük sakinleri bir ay önce balkonlarına, pencerelerine "her şey güzel olacak" (IT: Andrà tutto bene) mesajları asmıştı. O zamanki umutsuz gözlerim o mesajlara değmeden geçip gidiyordu. Son bir haftadır her birini gülümseyerek okuyorum…
Her bahar Paskalya ve yaz tatillerinde Kuzey İtalya'daki zia'mız*** ve zio'larımız**** ailecek bizi ziyarete gelirler. Buraların dağ havası, çocukluklarını geçirdikleri bu küçük Orta Çağ kasabası, özledikleri geleneksel lezzetler, 15-20 dakikada arabayla ulaştığımız mavi bayraklı Adriyatik Denizi kıyıları… özlenmeyecek gibi değildir! Buralı olmasam bile, her Türkiye'ye tatile gidişlerimde Abruzzo, burnumda tüter.
Yine annemiz, geçtiğimiz perşembe mutfağa girdi. Bademler kavurdu; onları kabuk tarçınla birlikte sıcak sıcak robottan çekti. Bitter çikolataları ince ince doğradı; unu eledi… Saatlerce mutfakta yöreye has Paskalya tatlısını hazırladı. Bu kez, hepimize olan bitimsiz sevgisini sembolize edercesine hamura kalp şekli verdi.
Paskalya tatlısı fırından çıktığı an ev daha bayram gelmeden bayramın mis kokusuyla doldu taştı. Üzerini çikolata sosuyla kapladı; son dokunuşu renkli şekerlemelerle süsleyerek yaptı. Bu Paskalya'da (12 Nisan 2020) biz bizeyiz; halamız, amcalarımız, kuzenlerimiz gelemiyor; Paskalya ertesi, kalabalık gruplarla gidilen pikniğe bu sene hiçbir İtalyan karantina kuralları gereği gidemeyecek. Karantina kuralları 3 mayıs tarihine kadar uzatıldı. Sosyal ilişkileri güçlü İtalyanlar için bu durum son derece üzücü ve absürt. Bugünlerde hissettiğimiz yalnızlıkları, kısa bir süre içinde en sevdiklerimizle yeniden buluşmak için çektiğimizin bilincindeyiz.
Sinema severler içinde Baba filmini izlemeyen yoktur. Mario Puzo'nun romanından uyarlanmış Baba Üçlemesi'nin ünlü yönetmeni Francis Ford Coppola, geçtiğimiz 7 nisanda 81. yaş gününü kutladı. Aynı gün, ünlü bir İtalyan araba markası, Coppola'nın İtalya için kaleme aldığı Umut Mektubu'nu kendi sesinden bir reklam filmi olarak yayınladı. Francis Ford Coppola, Amerika Birleşik Devletleri doğumlu bir İtalyan ve her göç eden İtalyan ailesi gibi o da İtalya'ya sımsıkı bağlı. Umut mektubunda Coppola'nın bu güzel ülke için söyledikleri ise İtalyan halkı için son derece moral verici:
"Ne zor zamanlar ha?! Biliyoruz ki güç zamanlar yaşıyoruz. Ama nice zorlu dönemlerin üstesinden geldik biz: Enerjimiz bizi hep ayakta tuttu. Bilinmeyeni kucaklarken ve karşılarkenki kararlılığımız… Şimdi hiçbir zaman kaybetmediğimiz o umut dolu mizacımız bizi birbirimize kenetleyen en temel bağ oldu. Bugün hiç olmadığı kadar, Little Italy‘den ana kara İtalya'ya… AŞKLA senin yanındayız."
*Ağır tempo
** Klasik müzik eserlerinde asıl parçaya tonal yönden yol göstericilik yapan sade melodili giriş.
***Hala
****Amca
Kaynaklar