Yürürlükte olan yatırım teşvik sistemimizin omurgası 2012’de yayımlanan 2012/3305 sayılı Bakanlar Kurulu Kararı (BKK) üzerine kurulmuş durumda. Geçtiğimiz üç yıl içinde yatırım teşvik sisteminde birçok revizyon yapıldığına sahit olduk. En son 8 Nisan’da 2015/7496 sayılı BKK ile yatırım teşvik sisteminde yine oldukça kapsamlı diyebileceğimiz değişiklikler yapılmıştı. 27 Ağustos’ta yayımlanan 2015/8050 sayılı BKK ile yatırım teşvik sisteminde küçük; ancak önemli bir değişiklik yapılmış oldu.
8 Nisan’da yapılan değişikliklerin en dikkat çekici olanları “elektronik ve ilaç sektörüyle” ilgiliydi. Şmdi kısaca 8 Nisan değişikliklerinin altını çizelim;
Burada ayrıntısına girmeyelim; ancak öncelikli yatırımların 2012/3305 sayılı Kararname’nin 17. maddesinde 17 bent olarak sıralanmış olduklarını belirtelim.
Öncelikli yatırımlar, yapıldıkları yatırımın yerine bakılmaksızın 5. bölge desteklerinden yararlanabiliyorlar. Örneğin 1. Bölge’de yer alan Bursa’da öncelikli bir yatırım gerçekleştiren yatırımcının 5. Bölge için sağlanan ve aşağıda saydığımız desteklerden yararlanması mümkün.
Yatırımcının “yatırıma katkı oranının %50’sini yatırım döneminde” kullanabileceğini de ayrıca vurgulayalım.
27 Ağustos’ta yayımlanan 2015/8050 sayılı BKK ile asgari sabit yatırım tutarı 3 milyar TL’yi aşan öncelikli yatırımların artık “Stratejik Yatırım” olarak kabul edileceği anlaşılıyor. Bu yatırımların, stratejik yatırımların yararlandıkları “faiz desteği” tutarından yararlanamayacağı da ayrıca belirtilmiş.
Bu oldukça önemli bir değişiklik; çünkü bir yatırımın stratejik yatırımlar kapsamında sağlanan desteklerden yararlanabilmesi için önemli bazı şartları sağlaması gerekiyor. Bu şartları sağlamak da her yatırım için çok kolay olmuyor. Buna göre bir yatırımın stratejik yatırım sayılabilmesi için;
şartları birlikte aranıyor. % 40 katma değer şartı başta olmak üzere, bu katı şartlar, şimdiye kadar verilen stratejik teşvik belgesi sayısının neden oldukça sınırlı olduğunu da izah ediyor.
Bu noktada stratejik yatırımlara sağlanan teşvikleri de belirtelim.
Özetle, stratejik yatırım kapsamına giren yatırımların yararlanacağı teşviklerin, teşvik sistemin sağladığı en yüksek destekler olduğunu söylemek yanlış olmaz.
Son birkaç BKK’dan da anlıyoruz ki; özendirilmek istenen tüm yatırım konuları için “öncelikli yatırımlar” artık anahtar bir konuma gelmiş durumda. Bu nedenle yeni teşvik sisteminin ilan edildiği 2012 Haziran’dan bu yana öncelikli yatırımlar arasına birçok yeni yatırım konusunun dahil edildiği dikkati çekiyor.
Türkiye’nin yatırım cazibesini -hem ulusal hem de uluslararsı yatırımcı nezdinde- arttırmak için teşvik sistemi üzerinde yapılan bu değişiklikleri olumlu değerlendirmek mümkün; ancak sistemin en önemli yeniliklerinden biri olarak duyurulan ve henüz pek fazla uygulama şansı bulamadığını söyleyebileceğimiz “stratejik yatırımlar” konusunun da bu son hamleden sonra artık pek işlemeyen bir teşvik türüne evrildiğini itiraf etmek gerekiyor.
(*) Bu makale www.KPMGvergi.com adresinde yayımlanmıştır.