Turquality ile küresel marka yaratmak…
Tüm Dünya’nın artık tereddütsüz kabul ettiği bir gerçek var; eğer hizmet ve üretim sektöründe global markalarınız varsa ihracat gelirleriniz de artıyor ekonominizin dinamizmi de… İşte Turquality, küresel Türk markaları yaratmak için oluşturulmuş ve uzunca bir süredir de başarıyla uygulanan oldukça önemli bir Devlet destek programı. Yakın zamanda “devrim” diye niteleyebileceğimiz değişikliklerin yapıldığı Program’a biraz yakından bakalım.
Turquality destek programı Ekonomi Bakanlığının sorumluluğunda yürütülüyor ve programın ana hatları “2006/4 sayılı Türk Ürünlerinin Yurtdışında Markalaşması, Türk Malı İmajının Yerleştirilmesi ve Turquality’nin Desteklenmesi Hakkında Tebliğ” ile belirlenmiş durumda.
Turquality destek programı, firmalara aşağıda belirtilen harcamalar konusunda destek sağlıyor ve bu destekler 5 yıl boyunca devam ediyor.
Tanıtım, reklam ve pazarlama faaliyetlerine ilişkin harcamalar, Patent, endüstriyel tasarım, faydalı model ve marka tesciline ilişkin harcamalar, Kalite ve çevre belgesi alımına ilişkin harcamalar, Yurtdışında kurulacak birimlere ilişkin kira ve temel kurulum harcamaları, Moda tasarımcısı, aşçı ve şef istihdamına ilişkin harcamalar, Firma tarafından alınacak profesyonel danışmanlık (strateji, operasyon, organizasyon, teknoloji) hizmetlerine ilişkin harcamalar, Bilişim alanına yönelik harcamalar.
Listeye bakınca, bir firmanın markalaşma ve kurumsallaşma yolunda ihtiyacı olan neredeyse her türlü harcamanın desteklendiğini görüyoruz. Firmalara 5 yıl sağlanan bu desteklerin ilk 5 yılın sonunda yapılacak performans değerlendirilmesine göre bir 5 yıl daha uzatılmasının mümkün olduğunu da ekleyelim.
Şu an Turquality kapsamında, 103 Firmanın 114 markası destekleniyor. Peki hangi firmalar bu kapsamda derseniz Anadolu Efes, Arçelik, Network, Banvit, BMC, Bellona, DYO, Eczacıbaşı Yapı, Eti, Goldaş, Ülker, Kale Kilit, Kalebodur, Kiğılı, Kordsa, Mavi Jeans, Mudo, Damat Tween, D'S Damat, Otokar, DeFacto, Öztiryakiler, Paşabahçe, Pınar, Pimapen, Sarar, Sütaş, Temsa, Vakko ve Vestel ilk anda vurgulayabileceğimiz firmalar.
Turquality programı, yakın zamana kadar sanayi markalarına odaklanmış ve hizmet sektörünün tek temsilcisi olarak sadece “gastronomi” Program kapsamına dâhil edilmişti. 2 Haziran’da yayımlanan 2015/9 sayılı Karar ile Turquality’de devrim niteliğinde bir değişiklik yapıldı ve “döviz kazandırıcı hizmet sektörü”nün önemli bir kısmı da Turquality kapsamına dâhil edildi.
Turquality kapsamına alınan bu sektörler “sağlık, sağlık turizmi, bilişim, film ve yönetim danışmanlığı” olarak tespit edilmiş. Bu kapsamda bir “Hizmet Sektörü Turquality Komitesi” ve “Hizmet Sektörü Turquality Çalışma Grubu” oluşturulacağını da vurgulayalım.
Kapsama alınan hizmet sektörlerine 5 + 5 yıl yukarıda bahsettiğimiz Turquality desteklerinin sağlanacak olması, Türkiye’nin son derece rekabetçi olduğu “hizmet ihracatı”nın arttırılması bakımından önemli bir motivasyon unsuru olacak gibi görünüyor.
Bu noktayı biraz açalım. Ödemeler dengesi istatistiklerimize göre 2014 cari işlemler açığımız 45,8 milyar dolar olarak gerçekleşti. Hesabın iki temel bileşeninden “dış ticaret dengesi” 2014’te 63,6 milyar dolar açık vermişken; “hizmetler dengesi” aynı dönemde 25,3 milyar dolar fazla vermiş durumda. Bu açıdan bakarsak, Türkiye’nin mevcut üretim ve ihracat yapısıyla, yakın zamanda “dış ticaret fazlası” verme ihtimalinin zayıf olduğunu; ancak hizmet ihracatı gelirlerimizin cari işlemler dengesi açısından büyük bir öneme sahip olduğunu söyleyebiliriz. Hizmetler dengemizin altındaki en büyük iki gelir kaynağının da “taşımacılık ve seyahat” olduğunu belirtelim.
Özetle…
Yukarıdaki tabloya bakarak, Türkiye’nin “bölgesel hizmet üretimi ve hizmet ihracatı merkezi” haline getirilmesi için atılacak her adımın, ülke ekonomisine büyük katkısı olacağını söylemek mümkün. Turquality’de yakın zamanda yapılan değişiklik, bu yönüyle de oldukça kıymetli; ancak Türkiye’nin “bölgesel hizmet üretimi ve hizmet ihracatı merkezi” haline getirilebilmesi için -başta vergisel destekler olmak üzere- gidilecek daha çok uzun bir yol olduğunu da hatırda tutmak gerekiyor.
(*) Bu makale adresinde yayımlanmıştır.