Temeli 2012’de yayımlanan 2012/3305 sayılı Bakanlar Kurulu Kararı (BKK) ile atılan yatırım teşvik sistemimiz, geçtiğimiz üç yılı aşkın zamanda birçok Kararname ile revizyona uğradı. En son 27 Ağustos’ta yayımlanan 2015/8050 sayılı BKK ile yatırım teşvik sisteminde küçük; ancak önemli bir değişiklik yapılmıştı. 19 Kasım’da yapılan değişiklik de küçük; ancak etkileri enerji, çevre ve sürdürülebilirlik açsından çok kıymetli.
27 Ağustos’ta yayımlanan 2015/8050 sayılı BKK ile asgari sabit yatırım tutarı 3 milyar TL’yi aşan öncelikli yatırımların artık “Stratejik Yatırım” olarak kabul edileceği duyurulmuştu.
Bu oldukça önemli değişiklik ile asgari sabit yatırım tutatrı 3 milyar TL üzerindeki öncelikli yatırımların -stratejik yatırımlar için aranan koşulları sağlayıp sağlamadığına bakılmaksızın- bu yatırımlara sağlanan desteklerden yararlanmalarının önü açılmış oldu. Normal şartlarda bir yatırımın aşağıda belirteceğimiz şartları sağlamadan stratejik yatırım sayılmayacağını bir not olarak ekleyelim. Özetle;
- Asgari sabit yatırım tutarı 50 milyon TL’nin üzerinde,
- Yatırım konusu ürünle ilgili yurtiçi toplam üretim kapasitesi ithalattan az,
- Ekonomi Bakanlığı tarafından belirlenecek esaslar çerçevesinde, belge konusu yatırımla , sağlanacak katma değer asgari %40,
- Yatırım konusu ürünle ilgili olarak son bir yıl içerisinde gerçekleşen toplam ithalat tutarı 50 milyon USD’nin üzerinde, olan yatırımların, mevcut system içinde stratejik yatırımlara sağlanan ve teşvik sistemin sağladığı en yüksek destekler olarak niteleyeceğimiz desteklerden yararlanabildiğini söyleyebiliriz.
Bugün yayımlanan 2015/8216 sayılı BKK ile “yenilenebilir enerji üretimine yönelik türbin ve jeneratör imalatı ile rüzgar enerjisi üretiminde kullanılan kanat imalatı” yatırımları öncelikli yatırımlar kapsamına alınmış oldu.
Ülkemizin enerji ihtiyacının -doğaya en az zararı verecek- yenilenebilir enerji kaynaklarından sağlanmasına yönelik bu çok kıymetli adımı büyük takdirle karşıladığımızın altını çizelim.
Yukarıda da belirttiğimiz üzere, öncelikli yatırımlara yönelik destekler 2012/3305 sayılı Kararname’nin en önemli yeniliklerinden birisi olarak lanse edilmişti. Kararname’nin 17. maddesinde “öncelikli yatırım konuları” bentler halinde sıralanmış durumda. Burada sıralanan yatırımlar dışında bir yatırımın bu kapsamda desteklenmesi mümkün değil.
Öncelikli yatırımlar, yapıldıkları yatırımın yerine bakılmaksızın 5. bölge desteklerinden yararlanabiliyorlar. Örneğin 1. Bölge’de yer alan İstanbul’da öncelikli bir yatırım gerçekleştiren yatırımcının 5. Bölge için sağlanan ve aşağıda saydığımız desteklerden yararlanması mümkün.
- KDV İstisnası,
- Gümrük Vergisi Muafiyeti,
- 7 yıl süreyle Sigorta Primi İşveren Hissesi Desteği,
- %40 Yatırıma Katkı Oranı ile %80 Oranında Vergi İndirimi,
- 700 Bin TL’ye kadar Faiz Desteği
- Yatırım Yeri Tahsisi
Yatırımcının “yatırıma katkı oranının %50’sini yatırım döneminde” ve “diğer faaliyetlerinden elde edeceği kazançlara” da uygulayarak kullanabileceğinin de altını kalın çizgilerle çizelim.
Belirttiğimiz üzere öncelikli yatırımlar Yatırım Teşvik Sistemi’nin en önemli yeniliklerinden birisi olarak lanse edilmiştir. Zaman içerisinde ülkemiz için ekonomik ve stratejik değeri olduğu düşünülen yatırımların -stratejik yatırımlara ilişkin kapsama çeşitli nedenlerle giremedikleri için- öncelikli yatırımlar olarak değerlendirildiklerine şahit oluyoruz. Bu bağlamda; özendirilmek istenen tüm yatırım konuları için “öncelikli yatırımların” artık anahtar bir öneme ulaştığını söylemek mümkün.
Hem ulusal hem de uluslararası yatırımcı nezdinde Türkiye’nin çekiciliğini arttırmak için teşvik sistemi üzerinde yapılan bu ve önceki değişiklikleri olumlu değerlendirmemiz mümkün; ancak yatırımcıyı cezbetmek için “hukuk güvenliği, iş yapma kolaylığı, ekonomik ve siyasi öngörülebilirlik” gibi unsurların da hayati öneme sahip olduğunu hiç akıldan çıkarmamak gerekiyor.
(*) Bu makale www.KPMGvergi.com adresinde yayımlanmıştır.