Enflasyon muhasebesi (vergi terimiyle enflasyon düzeltmesi) şartları oluştu, ancak bu gelişme henüz enflasyon muhasebesinin kesin olarak uygulanacağı anlamına gelmiyor.
Çünkü 17 yıl önce bir defa uygulanan bu müessese herkesi apansız yakaladı. Bu nedenle de şartlar oluştuğu halde erteleneceği yönünde güçlü bir beklenti oluştu.
Ülkemizi ve insanımızı tanıyanlar bilir, biz son dakikaya kadar beklemeyi severiz, haksız da sayılmayız, çünkü son dakikada neler gördük neler!
Bu nedenle erteleme bekleyişi devam ediyor. Bu belirsizliği maalesef siyasiler de besliyor.
Ve çoğu durumda da erteleme gerçekleşiyor. Şimdi soruyorum, erteleme beklentisi olanlar haksız mı?
Bence ortada büyük bir iletişim problemi var.
Hepimizin bu süreçten çıkaracağı dersler var. Siyaset “hayır” demeyi sevmiyor. Bu nedenle son ana kadar beklemeyi tercih ediyor.
İdare bu defa atak davrandı, enflasyon düzeltmesi uygulanacakmış gibi tebliğ taslağını internet sitesinde görüşe açtı. Ancak taslağı incelediğimizde gördük ki, açmasaymış daha iyi olurmuş!
Çünkü en temel tartışma konusu olan 2021’e ilişkin düzeltmenin vergisel sonuç yaratmayacağını ilân etti. 2021 yılına ilişkin vergi matrahının, düzeltme öncesi mali tablolara göre tespit edilecek kazançlar üzerinden hesaplanacağını ifade etti.
Taslağa göre, 31/12/2021 tarihli bilançonun düzeltilmesi sonucu hesaplanan tutarlar, izleyen dönemin başlangıç değerleri olarak dikkate alınacak.
Kişisel olarak taslaktaki açıklamalara katılmadığımı okurlar önceki yazılarımdan hatırlarlar. Bu nedenle teknik detaylara girmiyorum.
Taslaktaki yaklaşıma göre, 2021 yılına ilişkin düzeltme sonrası tutarlar üzerinden 2021 yılı için amortisman ayrılamayacağı da anlaşılıyor. Enflasyon düzeltmesi uygulanır ve tebliğ bu şekilde yayımlanırsa, gözler yüzde 2 vergi ödenerek yapılabilecek olan bir defalık yeniden değerleme imkânına dönecek. Yine ince hesaplar yapılacak anlaşılan! Geçici maddeye ilişkin beyan Ocak sonuna kadar yapılabileceğinden bu imkândan yararlanmak hâlâ mümkün.
Taslak tebliği şöyle özetlemek mümkün: Düzeltme yap ama 2021 için hiçbir vergisel sonucundan yararlanamazsın!
Tabii ki bu görüş büyük bir infial yarattı. “Biz bunca sıkıntıya neden katlanıyoruz? Bu yaklaşım, fiilen bir yıl erteleme yapılması anlamına gelmiyor mu?” şeklinde yoğun itirazlar yapıldı. Eğer konu bu şekilde sonuçlanırsa, peşinen çok sayıda uyuşmazlık çıkacağını söylemek yanlış olmaz!
Gözlemlediğim kadarıyla çoğu kimse enflasyon düzeltmesi yapılmasını ve bu sayede bilançoların güncel değerleri göstermesini istiyor. Ancak bu kriz ve pandemi ortamında uygulama zamanının doğru olup olmadığını sorguluyorlar. Hata yapmaktan çekindikleri için de en azından bir yıl erteleme istiyorlar.
İşte bu nedenle şartların sağlanmasına rağmen bekleyiş sürüyor.
Siyasetin de, Hazine ve Maliye Bakanlığı’nın da tutumunu doğru bulmuyorum.
Bakanlık tebliğ taslağını kamuoyu ile paylaşmakta acele etti. Çünkü Mecliste görüşülmekte olan torba yasa teklifine ilişkin görüşmeler henüz tamamlanmış değil. Son dakikada metne erteleme hükmü konulabilir. Bu gelişmeyi bekleseler iyi olurdu.
Nitekim torba yasanın Plan ve Bütçe Komisyonundaki görüşmeleri bu umudu artırdı.
Şimdi Plan ve Bütçe Komisyonu’nun son torba yasa teklifine ilişkin toplantı tutanağını birlikte inceleyelim.
Teklif Meclise sunulduğunda herkes ertelemeye ilişkin bir düzenlemeye yer verileceği beklentisi içindeydi. Ancak teklifte böyle bir hükme yer verilmedi. Bunu piyasa “Eleştirilerden çekiniyorlar, Meclis’te metne ekleyecekler” şeklinde yorumladı.
Her ne kadar Ak Parti’nin bir değişiklik önergesi verdiğine dair haberler dolaşsa da tutanakta böyle bir önergeye rastlamadım.
Bu konuda verilen tek önerge CHP’den Bülent Kuşoğlu’na ait. Bu önergeye ilişkin görüşmeler sırasında ilginç konuşmalara tanık olduk. Sayın Kuşoğlu’nun yönlendirmesi ile TÜRMOB görüşünü açıklayan TÜRMOB temsilcisi de aşağıdaki ifadelerle önergeyi destekledi ve özetle "Bizim düzeltmeye itirazımız yok, biraz zamana ihtiyacımız var" dedi. Sayın temsilcinin açıklamaları aynen şöyle:
“Öncelikle şunu ifade edeyim: Bilançonun gerçek değerlerini göstermesi açısından enflasyon düzeltmesini TÜRMOB olarak destekliyoruz çünkü bunu 2004’te yaptık ve 2004’ten bugüne kadar da bu uygulanmadı. Bizim burada önerimiz şu olacak: Doğal olarak hem idare hem mükelleflerimiz hem de biz bu hakkın uygulanmasını talep ediyoruz. Ancak, biz, bunu, bu önergeyi anladığım kadarıyla eğer kabul etmez, yasayı uygularsak ilk geçici vergi döneminde yani 17 Mayıs’ta on yedi yıldır yapılmayan enflasyon düzeltmesini uygulayacağız ve bilançoları bugünkü değerine getireceğiz; dolayısıyla, bu teknik bir iş olduğu için hem eğitim çalışmaları hem diğer çalışmalarımızı hızlı şekilde yapmak zorundayız. Bunu da yapacağız sorun değil ama bütün arzumuz ve isteğimiz biraz zaman tanınması. Bunun, iş dünyasının da hak kaybına uğramadan, şartın gerçekleşip gerçekleşmediğine bakmadan 2022 sonunda uygulanmasını talep ediyoruz, amacımız da vergi matrahının doğru ve düzgün, sağlıklı bir şekilde tespit edilmesi için bu zamanın bu meslek mensuplarına …”
Komisyon Başkanı Cevdet Yılmaz konuya pozitif yaklaşarak, “Genel Kurula kadar süremiz var. Bu süre içinde gruplar bu konuyu tekrar bir değerlendirsinler, hızlı bir karar vermeyelim. Genel Kurul’da gruplar arasında bir uzlaşma olması hâlinde bu konuda bir adım atılabilir” şeklinde görüş belirtti.
Ak Parti Grup Başkanvekili Mustafa Elitaş, konunun 21 Aralık tarihindeki kanun görüşmeleri sırasında gündeme geldiğini, bir siyasi partinin itirazı nedeniyle uygulama imkânı olmadığını ifade etti.
Torba yasa görüşmeleri sırasında bu konuda CHP’li Bülent Kuşoğlu tarafından önerge sunulduğuna göre itiraz eden partinin CHP olmadığı anlaşılıyor.
Sayın Elitaş komisyonda, “Biz siyasi partiler olarak defter tutan, doğrudan doğruya vergi dairesinin mükellefi olan kişilerle de bu istişareyi yaptıktan sonra Genel Kurulda bu değerlendirmeyi yaparız, siyasi partiler olarak görüşürüz, o konuda bir kanaat oluştururuz…” şeklinde beyanda bulundu.
Sanırım TOBB, TÜSİAD, MÜSİAD ve YASED gibi kurumların görüşünü alacaklar. İş dünyasının bu konuda dikkatli olması lazım. Çünkü Türkiye’de bilançolar borçlu ve öz kaynak yönünden zayıf olduğundan, enflasyon düzeltmesinin iş dünyası lehine sonuç vermesi olasılığı düşük. Aman birilerinin gazına gelmesinler!
Hangi partinin bu ertelemeye itiraz ettiğini de gerçekten merak ediyorum. Tüm mükellefleri ilgilendiren böyle önemli bir konuda sadece tek bir partinin süreci böyle, tabiri caizse, tıkamasını anlayamadığımı ifade etmeliyim.
Yapılan açıklamalardan CHP ve Ak Parti’nin bu ertelemeye itiraz etmediği anlaşılıyor. Bu nedenle genel kurul görüşmeleri sırasında verilecek bir önerge ile ertelemenin gerçekleşme olasılığını yüksek görüyorum. Ancak düzeltmenin nasıl yapılacağı konuda pek çok tartışma var. Taslak tebliğ bu tartışmaları alevlendirdi. Bu nedenle ertelemeye ilişkin düzenlemenin CHP tarafından verilen önerge doğrultusunda yapılmasını umuyorum. Çünkü aşağıda yer verdiğim bu önerge doğrultusunda yapılacak bir yasal düzenlemenin uyuşmazlık çıkmasını da önleyeceği görüşündeyim.
“MADDE- 4/1/19 61 tarih li ve 21 3 sayılı Kanuna aşağıdaki geçici madde eklenmiştir.
"GEÇİCİ MADDE 33- Dördüncü geçici vergi dönemi dahil 2021 hesap döneminde ve 20 22 hesap dönemi geçici vergi dönemlerinde, bu Kanunun mükerrer 298 inci maddesinin (A) fıkrası kapsamında enflasyon düzeltmesine ilişkin şartların oluşup oluşmadığına bakılmaksızın, mali tablolar enflasyon düzeltmesine tabi tutulmaz. Bu Kanunun mükerrer 298 inci maddesinin (Ç) fıkrası uygulaması açısından, birinci fıkrada enflasyon düzeltmesi yapılmayacağı belirtilen 2022 hesap dönemi geçici vergi dönemleri, enflasyon düzeltmesi şartlarının gerçekleşmediği dönemler olarak değerlendirilir. 31/12/2022 tarihli mali tablolar enflasyon düzeltmesi şartlarının oluşup oluşmadığına bakılmaksızın, enflasyon düzeltmesine tabi tutulur. Yapılan enflasyon düzeltmesinden kaynaklanan kar/ zarar farkı geçmiş yıllar kar/ zararı hesabında gösterilir. Bu şekilde tespit edilen geçmiş yıl kârı vergiye tâbi tutulmaz, geçmiş yıl zararı zarar olarak kabul edilmez. Bu maddenin önceki fıkralarında yer alan hükümler, bu Kanunun mükerrer 298 inci maddesinin (A) fıkrasının (9) numaralı bendi kapsamında olan mükellefler bakımından geçerli değildir. Bu maddenin uygulanmasına ilişkin usul ve esasları belirlemeye Hazine ve Maliye Bakanlığı yetkilidir.”