Koronavirüs sebebiyle kısa çalışma uygulaması ve ödeneği kelimelerini o kadar çok duyduk ki artık neredeyse hepimiz uzman olduk.
Kısa çalışma uygulaması; genel ekonomik, sektörel, bölgesel kriz veya zorlayıcı sebeplerle işyerindeki haftalık çalışma sürelerinin geçici olarak en az üçte bir oranında azaltılması veya süreklilik koşulu aranmaksızın işyerinde faaliyetin tamamen veya kısmen en az dört hafta süreyle durdurulması hallerinde, işyerinde 3 ayı aşmamak üzere sigortalılara çalışamadıkları dönem için gelir desteği sağlayan bir uygulama. (Bu süre cumhurbaşkanı kararı ile 6 aya kadar uzatılabiliyor.)
Günlük kısa çalışma ödeneği (KÇÖ); sigortalının son 12 aylık prime esas kazançları dikkate alınarak hesaplanan günlük ortalama brüt kazancının yüzde 60'ından oluşuyor. Bu şekilde hesaplanan KÇÖ miktarı, aylık asgari ücretin brüt tutarının yüzde 150'sini geçemiyor. 2020 yılı için ödeme miktarları 1.752,40 TL ile 4.380,99 TL arasında değişiyor.
Kısa çalışma uygulaması bakımından "zorlayıcı sebepler", işverenin kendi sevk ve idaresinden kaynaklanmayan, önceden kestirilemeyen, önlenmesine imkân bulunmayan, geçici olarak çalışma süresinin azaltılması veya faaliyetin tamamen veya kısmen durdurulması ile sonuçlanan dışsal etkilerden kaynaklanan dönemsel durumları ya da deprem, yangın, su baskını, heyelan, salgın hastalık, seferberlik gibi durumları ifade ediyor.
İŞKUR, yeni tip Koronavirüs'ün "dışsal etkilerden kaynaklanan dönemsel durumlardan ileri gelen zorlayıcı sebep" olduğunu kabul etti ve Koronavirüs sebebiyle kısa çalışma başvurularını bu kapsamda değerlendirdi.
KÇÖ, işsizlik sigortası fonundan ödeniyor. (Bunu ısrarla her yazımda belirtiyorum, CHP Genel Başkan Yardımcısı bile bu desteğin devlet tarafından verildiğini söylüyor! Devlet işsizlik fonunu yönetiyor, bu doğru ancak fona devlet sadece dörtte bir oranında katkı sağlıyor. Fona katkının dörtte üçü ise işçi ve işverenler tarafından sağlanıyor.)
Genel KÇÖ'den yararlanabilmek için son 120 gün hizmet akdine tabi olmak ve son 3 yıl içinde en az 600 gün süre ile işsizlik sigortası primi ödemiş olmak gerekiyor.
Koronavirüs nedeniyle kısa çalışma ödeneğinden yararlanma şartlarında geçici bir süre için iki önemli değişiklik yapıldı. Önce 30 Haziran 2020 tarihine kadar uygulanmak üzere son 3 yılda en az 600 gün olan prim gün sayısı 450'ye, son 120 gün hizmet akdi süresi de 60 güne çekildi. Sonra Covid - 19 sebebiyle KÇÖ için iş müfettişi incelemesi yapılmadan ödeme yapılması sağlandı.
Covid - 19 nedeniyle 30 Haziran 2020 tarihine kadar kısa çalışma başvurusunda bulunmuş olan iş yerleri için kısa çalışma ödeneğinin süresi, yeni bir başvuru ve uygunluk tespiti yapılmasına gerek bulunmaksızın daha önce kısa çalışmadan yararlanan aynı işçiler için ve aynı şartları aşmamak kaydıyla bu kararın yayımlanma tarihi öncesinde kısa çalışma uygulaması biten iş yerleri bakımından 1 Temmuz 2020 tarihinden itibaren, kısa çalışma uygulaması devam eden iş yerleri bakımından ise kısa çalışma bitiş tarihinden başlamak üzere 1 ay uzatıldı.
Bu 1 aylık uzatma için işverenlerden yeni bir talep alınmayacak. Ancak normal faaliyetine başladığı için 1 aylık uzatmadan faydalanmak istemeyen veya daha önce uygulanan çalışılmayan süreleri azaltmak isteyen işverenler bu durumu İŞKUR'a bildirecek. Uzatılan sürede yeni personel kısa çalışmaya dâhil edilemeyecek. Sadece daha önce başvurusu yapılan, kısa çalışmadan yararlanan ve kısa çalışması işverence sonlandırılmayan personel için uzatılan sürede KÇÖ'den yararlanılabilecek.
Kısa çalışmadan yararlandırılan personelin bu 1 aylık uzatma döneminde kısa çalışma sürelerinin arttırılamayacak. Örneğin, haftada 15 saat çalışılmayan, 30 saat çalışılan işyerinde çalışılmayan süre 30 saate çıkarılamayacak, ancak 7,5 saate düşürülebilecek.
Kanuna göre, çalışanlara KÇÖ olarak yapılan ödemelerin işsizlik ödeneği süresinden düşülmesi gerekiyor. Yani işverenin tek taraflı kararı ile kısa çalışma kapsamına alınan çalışanın sonradan iş akdinin işsizlik ödeneğine hak kazanacak şekilde sona ermesi halinde ödenecek işsizlik maaşı süresinden kısa çalışma süresi indiriliyor.
T24'teki ilk yazımda çalışanların bu açıdan bir mağduriyete uğramaması için Cumhurbaşkanı'nın, kısa çalışma ödeneğinin işsizlik ödeneğinden düşülmesini önlemeye yönelik yetkisini kullanması gerektiğini ifade etmiştim.
Kısa çalışma süresinin 1 ay uzatılmasına ilişkin Cumhurbaşkanı kararında bu konudaki yetki de kullanıldı ve Covid - 19 nedeniyle dışsal etkilerden kaynaklanan dönemsel durumlar kapsamındaki zorlayıcı sebep gerekçesiyle yapılan kısa çalışma ödemelerinin, işsizlik ödeneği süresinden düşülmeyeceği hükme bağandı. Bu önemli konunun arada kaynamamış olması sevindirici…
Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanı Zehra Zümrüt Selçuk, sadece ilk 3 aylık dönemde kısa çalışma ödeneğinden yararlanan işçilerin, yine aynı dönemde uygulanan çalışılmayan süreler kadar bu haktan (uzatmadan) yararlanabileceğini açıkladı. Ayrıca, Resmi Gazete'de yayımlanan Cumhurbaşkanı kararına istinaden alınan İŞKUR Yönetim Kurulu kararıyla 1 Temmuz 2020 tarihinden itibaren dışsal etkilerden kaynaklı zorlayıcı sebep gerekçesiyle yeni kısa çalışma başvurusu alınmayacağını paylaştı.
Eğer bu açıklama genel uygulama kapsamında da başvuru alınmayacağı anlamında ise bu açıklamaya katılamıyorum, çünkü genel kısa çalışma mevzuatı yürürlüğünü koruyor. Burada da "salgın" nedeniyle başvuru yapılabileceği yazıyor. Kaldı ki İŞKUR, Covid - 19 salgını nedeniyle "zorlayıcı sebep" kapsamında başvuru yapılabileceğini kabul ve ilan etti. 1 Temmuz'dan sonra da salgın nedeniyle kısa çalışma yapan ve bunu kanıtlayan işyerleri genel hükümlere göre başvuru yapabilir. Bu hak engellenemez. Ancak Covid - 19 sebebiyle sağlanan geçici kolaylıklar bu başvurular için uygulanamaz. Yani 1 Temmuz'dan sonraki başvurularda kısa çalışma ödeneğine hak kazanabilmek için genel uygulamaya göre, kısa çalışmanın başladığı tarih itibarıyla çalışanların son 120 gün hizmet akdine tabi olması ve son 3 yılda en az 600 gün prim ödenmiş olması gerekir. Ayrıca KÇÖ iş müfettişinin uygunluk tespitini yapmasından sonra ödenir.
Bakanlığın bu açıklamayı acilen düzeltmesi gerektiğini düşünüyorum.