Hükümetin vergi gelirlerini artırmak istediğini tahmin ediyoruz. Çünkü bütçe gelirlerini artırmaya gerçekten ihtiyacımız var. Bunu geniş halk kitlelerinin tepkisini çekmeden yapmaya çalışacakları da bir sır değil. Ancak bu o kadar kolay değil…
Çünkü vergi gelirlerini artırmak iki şekilde mümkün olabilir, ya yeni (geçici veya kalıcı) vergiler getirilebilir ya da mevcut vergiler Cumhurbaşkanına tanınan yetkiler çerçevesinde artırılabilir. Nasıl yapılırsa yapılsın vergi artışını ödeyecek bir mükellef grubuna ihtiyaç var!
Mükellef (ve geniş açıdan baktığımızda vatandaş) cephesinde yeni vergi ihdasına veya vergi artışına hiç tahammül kalmadığını görüyoruz. Tam tersine vatandaş/mükellef destek bekliyor.
Bu sıkıntılı ortamda her gün Resmi Gazete'yi merakla bekler olduk. Eskiden sabah ilk işimiz Resmi Gazete'ye bakmak olurdu, şimdi yatmadan önce Resmi Gazete'yi okuyoruz. Cumhurbaşkanının yürürlükteki vergilerde oran veya tutar artışı yapıp yapmadığını internet sayesinde çok çabuk öğreniyoruz artık.
Yeni vergi konulmasında şimdilik böyle sürprizler yaşamıyoruz. Çünkü eski hükümet sisteminde olduğu gibi yeni hükümet sisteminde de vergi kanunla konulup kanunla kaldırılabiliyor. Dolayısıyla yeni vergi ihdas etme/koyma niyetini önceden öğrenebiliyoruz.
30 Ocak tarihli Resmi Gazete'yi de günün erken saatlerinde bu ruh haliyle okuyunca Cumhurbaşkanı Kararıyla özel iletişim vergisi oranlarının 30 Ocak'tan itibaren yüzde 7,5'ten yüzde 10'a çıkarıldığını öğrendik. Yani özel iletişim vergisi yüzde 33,33 oranında artırıldı.
Vatandaşlarımız bu vergiyi "deprem vergisi" olarak tanırlar. Marmara depremi nedeniyle geçici bir süre için konulan, ancak sonradan adı "özel iletişim vergisi" olarak değiştirilerek kalıcı hâle getirilen vergi…
Deprem vergisi olarak tanınırken, olağanüstü ve geçici bir vergi olduğu için bu vergiyi mükellefler gider yazamıyordu, kalıcı hâle geldi, hâlâ gider yazılamıyor!
Hükümet temsilcileri bu verginin nerelere harcandığına ilişkin sorulara da hâlâ sinirleniyor.
Özel iletişim vergisinin az sayıda mükellefi var. Esas itibariyle bu vergiyi başta GSM operatörleri olmak üzere elektronik haberleşme hizmeti veren yetkilendirilmiş işletmeciler ödüyor.
Özel iletişim vergisi (ÖİV) tek bir madde ile düzenlenmiş bir yükümlülük. Bu vergiye ilişkin tüm hükümler Gider Vergileri Kanunun 39. maddesinde yer alıyor. Bu maddenin tamamına (merak edenler için) aşağıda bir çerçeve içinde yer verdim.
Burada sadece bugün itibariyle yüzde 10 oranında özel iletişim vergisine tabi olan elektronik haberleşme hizmetlerini sıralıyorum:
Kanunda tüm elektronik haberleşme hizmetleri için yüzde 7,5 olarak belirlenmiş ÖİV oranını, her bir hizmet için ayrı ayrı veya birlikte sıfıra kadar indirmeye ve iki katına kadar artırmaya Cumhurbaşkanı yetkili.
Kanunla konulan ve kanunla kaldırılabilen vergilerde oranı sıfıra kadar indirmeye ve iki katına kadar artırmaya yürütme organının sahip olması bence sorunlu bir durum. Vergiyi sıfıra kadar indirmek bu vergiyi kaldırmak anlamına gelmiyor, tamam bunu anlıyorum, dolayısıyla bu yetki Anayasaya aykırı değil, ama ekonomik açıdan yaklaştığımızda sıfıra indirmekle vergiyi fiilen kaldırmış olmuyor muyuz?
Kambiyo muamelelerinde BSMV oranını 10 katına kadar artırma yetkisi var Sayın Cumhurbaşkanının. Bu durum Anayasaya aykırı olmasa da hukuki güvenlik açısından sorunlu değil mi sizce de? Yakın zamanda 5 kat artırıldı bu vergi, yani insanlar bir sabah uyandıklarında bu verginin 5 kat artırıldığını gördüler.
Verginin mükellefi elektronik haberleşme hizmetlerini sunan işletmeciler, daha açık bir ifadeyle telekom sektörü. Bu işletmeler vergiyi beyanname vererek vergi dairesine ödemekle yükümlüler. Uygulamada paket ücretlerinin içinde bu vergiyi müşterilerinden tahsil ediyorlar. İşletmecilerin bu vergileri müşterilerine yansıtmaları kanunen mümkün.
Bence bu vergiyi ödemekle yükümlü işletmeler, tüketicilerle 30 Ocak'tan önce imzaladıkları sözleşmelerde olası vergi artışını tüketicilere yansıtacaklarına dair hüküm koymuş olsalar bile, ticari nedenlerle bu vergi artışını müşterilerine yansıtmayıp kendileri üstlenebilirler.
En doğrusu, yeni vergi oranının 30 Ocak'tan itibaren yeni satılan paketler için geçerli olması, ama Maliye buna sıcak bakmaz. Dolayısıyla bağlantının hangi tarihte yapıldığına bakılmadan 30 Ocak'tan itibaren fatura edilecek hizmetler için yeni oranların uygulanacağı anlaşıyor.
Telekom firmalarının eski sözleşmelerde vergi artışını tüketicilere yansıtmasalar da yeni satışlarda yansıtacaklarını düşünüyorum.
Bu arada 2018'de vergide yapılan artış ve azalışı müşterilerine yansıttıklarını hatırlıyorum.
Yani sonuçta, tüm dolaylı vergilerde olduğu gibi, özel iletişim vergisini de ve dolayısıyla vergi artışını da hizmeti satın alanlar ödüyor.
Pandemi nedeniyle evden çalışmak ve uzaktan eğitim almak zorunda kaldık. Dolayısıyla internet kullanımı arttı/artıyor. Vatandaşlarımızın merkezi hükümetten ve belediyelerden ücretsiz internet sağlanması yönündeki taleplerinin de her geçen gün arttığını görüyoruz.
Böyle bir ortamda internet kullanımındaki vergiyi artırmak hiç doğru olmadı. Kaldı ki bu oran zaten 2018 yılında yüzde 5'ten yüzde 7,5'e çıkarılmıştı. İnternet kullanımında bu kadar kısa sürede yapılan vergi artışı inanılmaz yüksek, yani 3 yılda vergi iki katına çıkmış oldu. Hükümet anlaşılan otomotiv, akaryakıt, içki ve sigaradan sonra internet ve cep telefonunu da kolay vergi kaynağı olarak belirlemiş.
Pandemi nedeniyle sokağa çıkma yasaklarının uygulandığı, dolayısıyla internet kullanımının arttığı bir dönemde bu ilave vergi artışı izah edilemez.
Nitekim sosyal medyada gösterilen şiddetli tepkiler, artışın yüksek oranda ve zamansız yapıldığını teyit ediyor.
Üstelik bu oran artışı ile özel tüketim vergisi tahsilatında beklendiği ölçüde bir artış gerçekleşeceğini sanmıyorum. 2020 bütçesinde özel iletişim vergisi 4 milyar 132 milyon TL olarak hedeflenmişti, 4 milyar 488 milyon TL olarak gerçekleşti. 2021 bütçesinde ise 4 milyar 674 milyon TL hedeflendi. Vergi oranı üçte bir artırıldığına göre, 2021 bütçe hedefinden hareketle sağlanabilecek artışın 1,5 milyar TL seviyesinde olabileceği söylenebilir. Sektörden edindiğim izlenim bu beklentinin çok yüksek olduğu yönünde.
Özel iletişim vergisi Madde 39 406 sayılı Telgraf ve Telefon Kanunu uyarınca Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumuyla görev veya imtiyaz sözleşmesi imzalamak suretiyle veya 5809 sayılı Elektronik Haberleşme Kanunu uyarınca bu Kuruma bildirim yapılması veya bu Kurumca kullanım hakkı verilmesi yoluyla yetkilendirilen veya yetkilendirilmiş sayılan işletmecilerin (kablo tv altyapısı üzerinden teknik olarak verilebilecek her türlü hizmetleri dışında, görev sözleşmesi ile ulusal egemenlik kapsamındaki uydu yörünge pozisyonlarının hakları, yönetimi ve işletme yetkisine sahip olanlar hariç); a) Her nevi mobil elektronik haberleşme işletmeciliği kapsamındaki (ön ödemeli hatlara yüklemeler için yapılan satışlar dâhil) tesis, devir, nakil ve haberleşme hizmetleri %10, b) Radyo ve televizyon yayınlarının uydu platformu ve kablo ortamından iletilmesine ilişkin hizmetleri %10, c) Kablolu, kablosuz ve mobil internet servis sağlayıcılığı hizmeti %10, d) (a), (b) ve (c) bentleri kapsamına girmeyen diğer elektronik haberleşme hizmetleri %10, Oranında özel iletişim vergisine tâbidir. Birinci fıkranın (a), (b), (c) ve (d) bentlerinde yer alan hizmetlerin birlikte veya birbiriyle bağlantılı olarak verilmesi ile ön ödemeli hat kullanıcıları tarafından yapılan yüklemelerin farklı oranlara tabi hizmetlerde kullanılması hâlinde, her hizmet tabi olduğu oran üzerinden vergilendirilir. Mobil telefon aboneliğinin ilk tesisinde (iş ve hizmetlerin merkezi bir sunucu tarafından uzaktan izlenmesi ve yürütülmesine yönelik makineler arası veri aktarımına mahsus olan ve bunların yürütülmesi için zorunlu olanlar dışında sesli, görsel iletişim veya genel amaçlı internet erişimi için kullanılmayan mobil telefon aboneliğinin ilk tesisi ile operatör değişiklikleri hariç) yirmimilyon lira (19 Seri No.lu Özel İletişim Vergisi Genel Tebliği ile 01.01.2021 tarihinden itibaren uygulanmak üzere belirtilen tutar; 86,00 TL.dir.) ayrıca özel iletişim vergisi alınır. Bu tutar, her yıl bir önceki yıla ilişkin olarak 213 sayılı Vergi Usul Kanunu hükümlerine göre belirlenen yeniden değerleme oranında artırılmak suretiyle uygulanır. Hesaplanan tutarın yüzde beşini aşmayan kesirler dikkate alınmaz. Cumhurbaşkanı, bu şekilde tespit edilen tutarı % 50'sine kadar artırmaya veya yarısına kadar indirmeye yetkilidir. Verginin mükellefi; birinci fıkrada sayılan elektronik haberleşme hizmetlerini sunan işletmecilerdir. Verginin matrahı, katma değer vergisi matrahını oluşturan unsurlardan teşekkül eder. Bir aya ait özel iletişim vergisi, izleyen ayın onbeşinci günü akşamına kadar beyan edilerek aynı süre içinde ödenir. Bu verginin beyan ve ödenmesine ilişkin olarak 47 ve 48 inci madde hükümleri uygulanmaz. Bu maddede hüküm bulunmayan hallerde, 3065 sayılı Katma Değer Vergisi Kanunu hükümleri uygulanır. İlgili mevzuatına göre yetkilendirilen elektronik haberleşme işletmecilerinin, Hazineye ödeyecekleri payın hesaplanmasında özel iletişim vergisi dikkate alınmaz. Özel iletişim vergisi, düzenlenecek faturalarda ayrıca gösterilir. Bu vergi, katma değer vergisi matrahına dahil edilmez, gelir ve kurumlar vergisi uygulamasında gider kaydedilmez ve hiçbir vergiden mahsup edilmez. Birinci fıkradaki oranları ayrı ayrı veya birlikte sıfıra kadar indirmeye, iki katına kadar artırmaya Cumhurbaşkanı, vergiye ilişkin usul ve esasları belirlemeye, ön ödemeli hatlara yapılan yüklemelerin farklı oranlara tabi hizmetlerde kullanılması hâlinde fazla tahsil edilen vergiyi kullanıcıya ödenmesi koşuluyla mükellefe iade ettirmeye, verilmesi gereken beyannamelerin şekil, içerik ve eklerini belirlemeye Maliye Bakanlığı yetkilidir. |