Yurt dışında bulunan para, altın, döviz, menkul kıymet ve diğer sermaye piyasası araçlarının Türkiye'ye getirilmesi ile Türkiye’de bulunan ancak kayıtlarda yer almayan bazı varlıkların kayda alınması için bildirim süresi 30 Haziran 2020’de sona eriyor.
İlk "Varlık Barışı" düzenlemesi 2008 yılında yapıldığında amaç yurt dışındaki varlıkların yurda getirilmesi, yurt içindeki varlıkların ise kayda alınması idi. Dönemin Maliye Bakanı ve bürokratları, 26 milyar 949 milyon 937 bin lirası yurt dışından, 20 milyar 352 milyon 608 bin lirası da yurt içinden olmak üzere toplam 47 milyar 302 milyon 545 bin liralık kaynağın, Varlık Barışı kapsamında beyan edildiğini, 1 milyar 556 milyon 629 bin lira vergi tahakkuk ettirilmiş olduğunu açıkladılar. (Bu açıklamaya halen Gelir İdaresi Başkanlığı'nın web sayfasından ulaşılabiliyor.) Beyan edilen varlıkların ne kadarının yurda getirildiğini bilemiyoruz. Yurda getirilen paraların da çok kısa bir süre sonra yeniden yurt dışına götürüldüğünü de tahmin ediyorum. Sonuçta bu uygulamadan yurt dışında parası olup, buna Türkiye’de gerçekten ihtiyacı olan çok az sayıdaki kişi faydalandı.
Sanıyorum bu ilk uygulama en başarılı olanıdır. Seri filmlerinde de genellikle serinin en iyi filmi ilk film olur…
Sonra varlık barışı düzenlemeleri birkaç yıl ara ile birbirini takip etti. Bakanlık sonraki uygulamalar için açıklama yapmadığına göre demek ki beklenen sonuçlar alınamadı. Sondan bir önceki düzenlemenin kamuoyuna tanıtımında, OECD tarafından hazırlanan ve otomatik bilgi değişiminin usul ve esaslarını düzenleyen çok taraflı anlaşmaya Türkiye’nin imza koyduğu ve bilgi değişimine çok yakında başlanacağı söylenmişse de (yani kişilerin gözü korkutulmaya çalışılmış olsa da) uygulamanın pek alıcısı çıkmadı. Çünkü artık darbe girişimi, olağanüstü hal uygulaması, terör sorunu ve ekonomik krizler derken güven sorunları ortaya çıktı. Hatta yurt dışından varlık gelmesi bir yana Türkiye’den yurt dışına varlık çıkışı yaşanmaya başladı.
Bu vesileyle belirtelim, Türkiye halen 55 ülke ile otomatik bilgi değişimini başlatmış bulunuyor. Hangi ülkeler ile paylaşımın başlatıldığını görebilmek için lütfen tıklayınız.
Biz yine de varlık barışından yararlanmak isteyenlere 30 Haziran’a kadar bildirim veya beyanda bulunmaları gerektiğini hatırlatıp, düzenlemeyi kısaca açıklayalım.
Yurt dışında bulunan para, altın, döviz, menkul kıymet ve diğer sermaye piyasası araçlarını, 30 Haziran 2020 tarihine kadar (bu tarih dâhil) Türkiye’deki banka veya aracı kurumlara bildiren gerçek ve tüzel kişiler söz konusu varlıkları serbestçe tasarruf edebilecekler. Yurt dışında bulunan ancak kapsama girmeyen varlıkların (örneğin taşınmazların) 30 Haziran 2020 tarihine kadar kapsamdaki varlıklara dönüştürülmek suretiyle söz konusu madde hükümleri çerçevesinde Türkiye’ye getirilmesi de mümkün.
Banka ve aracı kurumlar, kendilerine bildirilen varlıklar üzerinden yüzde 1 oranında vergi hesaplayıp, bildirimde bulunan kişiden tahsil edip izleyen ayın 15’inci günü akşamına kadar vergi dairesine beyan etmek ve ödemek zorundalar.
Hesaplanan yüzde 1 oranındaki verginin ödenmesi ve varlıkların bildirim tarihinden itibaren 3 ay içerisinde Türkiye’ye getirilmesi veya Türkiye’deki banka ya da aracı kurumlarda açılacak bir hesaba transfer edilmesi şartıyla bildirilen varlıklar nedeniyle hiçbir suretle vergi incelemesi vergi tarhiyatı yapılmıyor.
Varlıkların Türkiye’ye getirilmesinden maksat;
- Para, döviz, altın, menkul kıymet ve diğer sermaye piyasası araçlarının fiziki olarak Türkiye’ye getirilmesi veya bu varlıkların Türkiye’deki banka veya aracı kurumlarda açılacak bir hesaba transfer edilmesi,
- Fiziki olarak Türkiye’ye getirilmesi veya aracı kurumlarda açılacak bir hesaba transfer edilmesi mümkün olmayan menkul kıymet ve diğer sermaye piyasası araçlarının aracı kurumlara bildirilmesidir.
Gelir veya kurumlar vergisi mükellefleri, sahip oldukları ve Türkiye’de bulunan ancak yasal defter kayıtlarında yer almayan para, altın, döviz, menkul kıymet ve diğer sermaye piyasası araçları ile taşınmazlarını, 30 Haziran 2020 tarihine kadar vergi dairelerine beyan edebilirler.
Beyan edilen varlıkların beyan edilecek değeri üzerinden yüzde 1 oranında tarh edilen verginin, izleyen ayın sonuna kadar ödenmesi gerekiyor. Bu verginin ödenmesi şartıyla beyan edilen ve yasal defterlere kaydedilen varlıklar nedeniyle hiçbir suretle vergi incelemesi ve vergi tarhiyatı yapılmıyor.
Bu kapsamda beyan edilecek varlıklar, yasal defterlere kaydedildikleri dönem kazancının tespitinde dikkate alınmıyor ve istenildiği zaman hiçbir vergileme olmaksızın işletmeden çekilebiliyor. Bu kâr dağıtımı sayılmadığı için, zarar olsa dahi, varlıkların kayda alınması sebebiyle oluşan fonun ortaklara dağıtılması mümkün. Tabii ki vergisiz olarak…