Değerli okurlar, son dönemlerde vergi sistemimizde en çok uyuşmazlığa neden olan konu uyumlu mükelleflere sağlanan “yüzde 5 vergi indirimi uygulaması” dersem abartmış olmam.
Yaşanan sorunları işlediğim iki yazıma, bu yazımın sonundaki linklerden ulaşabilirsiniz.
Bu konu vergideki tüm tarafları gereksiz yere uzun bir süre meşgul etti. Vergi yargısının da desteğiyle önce vergi borcunun indirime engel olması konusundaki sorun çözüldü, şimdi de 26 Ekim 2021 tarihinde yayımlanan 7338 sayılı Kanunla, indirimi engelleyen vergi tarhiyatı konusu çözüme kavuşturuldu.
Mükelleflerde, Maliyenin bu indirimi uygulatmama yönünde kuvvetli bir iradesi olduğu yönünde bir inanç vardı. Peş peşe yapılan düzenlemelerle sorunların önemli bir kısmının tarih olması herkesi memnun etti.
Sosyal medyada bazı kişilerin, bu değişiklikleri, Maliyenin özel sektöre taviz verdiği yönünde değerlendirmelerine tanık oluyorum. Bu görüşlere katılmıyorum. Maliyeye de haksızlık ediliyor. Çünkü indirimde başlangıçtaki kurgu yanlıştı ve bu hatalı kurgu ancak aşama aşama düzeltilebildi.
Sosyal güvenlik primleri açısından, süresinde ödeme ve borç bulunmaması dışında hiçbir şarta bağlı olmayan indirimin vergide geçmişe dönük olanaksız şartlara bağlanması zaten yanlıştı.
Yapılan değişikliklere geçmeden önce son değişikliklerin 1 Ocak 2022 tarihinden itibaren verilmesi gereken yıllık gelir ve kurumlar vergisi beyannamelerinde uygulanmak üzere, 7338 sayılı Kanunun yayım tarihi olan 26 Ekim 2021 tarihinde yürürlüğe girdiğini belirtmek isterim. Bu nedenle yapılan değişiklikler gerekçe gösterilerek geçmişe yönelik düzeltme talep edilemeyeceği gibi, özel hesap dönemine tabi olan mükelleflerin de 2021 yılı sonuna kadar olan sürede yeni hükümlerden yararlanmaları mümkün olamayacak.
Değişiklikten önce yüzde 5 vergi indiriminden yararlanabilmek için geriye doğru son 3 yıl içinde beyana tabi vergi türleri itibarıyla bir tarhiyat bulunmaması şarttı, yapılan tarhiyatın kesinleşmiş olması gerekmiyordu. Tarhiyatın yapılmış olması, indirim hakkının kaybedilmesi için yeterli görülüyordu.
Yapılan tarhiyatların kesinleşmiş yargı kararlarıyla veya uzlaşma ya da düzeltme hükümlerine göre tamamen ortadan kaldırılmış olması durumunda bu şart ihlal edilmiş sayılmıyordu.
Bu şart yumuşatıldı ve kesinleşmemiş tarhiyatların indirime engel olmayacağı hükme bağlandı. Böylece uygulamaya yapılan önemli eleştirilerden birisi giderilmiş oldu.
Tarhiyatın kesinleşmesinden önce ilgili yıl için indirimden yararlanılmış olması da sorun yaratmayacak, yani kesinleşme gerçekleştikten sonra önceden yararlanılan indirimin iptali yönünde geçmişe dönük bir düzeltme yapılmayacak. Kesinleşmiş tarhiyat kesinleştiği dönemden itibaren etkili olacak.
Yapılan ikinci değişiklik uyarınca, kesinleşmiş tarhiyatlar her durumda indirime engel olmayacak, ancak belli bir tutarı aştığı taktirde indirim hakkı kaybedilecek.
Bu değişikliğe göre, son 3 yılda (indirimin hesaplanacağı beyannamenin ait olduğu yıl ile bu yıldan önceki son iki yılda) kesinleşen tarhiyatın, indirim tavanının yüzde 1’inden az olması durumunda da indirimden yararlanma şartları ihlal edilmiş sayılmayacak.
Buna göre, hesap dönemi takvim yılı olan kurumlar açısından; 2022 yılı Nisan ayında verilecek 2021 yılı kurumlar vergisi beyannamesinde, kesinleşmemiş tarhiyatlar indirime engel olmayacağı gibi, kesinleşmiş tarhiyatların da 2022 yılı için geçerli indirim sınırının yüzde 1’ini aşmaması halinde indirim uygulanabilecek (Tutar bakımından fikir vermesi açısından, 2021 yılı indirim sınırı olan 1 milyon 500 bin TL’ye göre bu tutarın 15 bin TL olduğunu belirtmek isterim.)
Bu tutar, dolayısıyla yüzde 1 oranı çok düşük, en azından yüzde 5 olarak belirlenseydi, daha isabetli olurdu.
İndirim sınırı ile karşılaştırılacak kesinleşen tarhiyat tutarından kasıt kesinleşen vergi aslıdır. Ceza ve gecikme faizi buna dahil değildir. Bu nedenle kesinleşen vergi aslının ilgili yıl için geçerli indirim sınırının yüzde 1’i ile karşılaştırılması gerekir.
Değişiklikten önce indirimi engelleyen tarhiyatın beyana tabi vergi türlerinden herhangi birisi ile ilgili olması yeterliydi.
Düzenlemede, ödeme şartı için geçerli olan vergi beyannamesi; yıllık gelir vergisi ve kurumlar vergisi beyannameleri, geçici vergi beyannameleri, muhtasar, muhtasar ve prim hizmet beyannameleri ile Hazine ve Maliye Bakanlığına bağlı vergi dairelerine verilmesi gereken katma değer vergisi ve özel tüketim vergisi beyannamelerini ifade ediyor.
Değişiklikle birlikte, tarhiyat şartı açısından sadece maddede sayılan bu beyannameler dikkate alınacak. Buna göre, kesinleşmiş ve indirim sınırının yüzde 1’ini aşmış bir tarhiyatın yüzde 5 indirime engel olabilmesi için tarhiyatın bu vergi beyannamelerinden birisine ilişkin olması gerekecek.
Örneğin damga vergisi tarhiyatı değişiklikten önce indirime engel olurken, değişiklikten sonra olmayacak.
Son olarak; kesinleşen vergi tarhiyatları açısından, tarhiyata konu vergileri uzlaşma yahut diğer yöntemlerle ödeyen mükelleflerin de, uyumlu mükellef olarak değerlendirilmesi ve indirimden yararlandırılması gerektiğini düşünüyorum. Umarım en kısa sürede bu konu da çözüme kavuşturulur…
Yüzde 5 vergi indiriminde yaşanan sorunlar…