-Yeni seçim mi istiyor yani Bahçeli? …diye soruyor içimden bir ses;
- Evet, İlk o telaffuz etti erken seçimi üstelik bu bir ilk değil.
- Evet ama, ana muhalefet olmak öncelikli hedefiydi?
- Ama olamadı, şu an durum çok farklı… BİZimkiler krizi iyi yönetti, henüz doğu çok ısınmadı.
Ama şu an IŞİD Mardin sınırda!
Görüyoruz… IŞİD, Haseke’de sınırda. SİZ de görüyorsunuz biliyoruz;
Mardin’e yürüyerek tam iki saat, otuz dakika.
Türk Kürtleri huzursuz, Arap Kürtler karşıda, kardeşi kardeşe, Türkü Arap’a kırdırsalar fena olmaz mı?
Kürt milleti ikiye bölünmüş; iki karındaş Arap/ Türk olmuş sınırda.
‘PKK’ diyorsunuz sevgili Devlet Amca; onu büyüten zihniyet değil mi, kardeşiniz, Devlet Baba?
Onlardan önce silahı IŞİD bıraksa, asker yoluna baksa, öncesine çok baktık,sonrasına bir baksak olmaz mı?
Sınır diyorum yine, IŞİD diyorum, belki sınırda, belki sınırdan da yakında…
Sınırlar zihnimizi sınırlayan; silah kapısı sınırlar, barışı sınırlayan.
Haydi vatanı geçelim, insana yazık olmaz mı?
Erken seçim olursa işler çok karışacak, oynamıyorsunuz ama başka tür oyun bu da.
SİZ aradan çekilince, ötekiler yıpranacak, SİZler kutuplaşacak,
Oysa BİZleşirseniz eğer bir enkaz devralınacak; suçlu yargılanacak, kökler ayıklanacak, toprak havalandırılacak, vatan kurtarılacak, uzlaşmak, anlaşmak, bir hayli zor da olacak. Anlıyoruz SİZleri ama, BİZle sonuç iyi olacak. Elbet BARIŞ kazanacak. Görmüyor musunuz SİZsiz olmaz!
Kan dökmeden olmaz mı?
*
BİZler eski destanları unutmuş olabiliriz Sayın Bahçeli, ama BİZler de meraklıyız destana. Popüler kültür malum, yeni destanlar pompalıyor BİZlere, ‘Taht Oyunları’ mesela, bu sıra çok revaçta.
BİZ oradan takip ediyoruz gündemi, hem de biraz evvelden, malum, internet çağı.
WWW/WWIII, World Wide Web sanki 3. Dünya Savaşı.
Durun az açıklayayım.
SİZ Özerklik karşıtısınız, anlaşılır, saygım var. Fakat diğer tarafta savaş ve ciddi bir faşizm ihtimali gündemde; izin verin açayım;
Yabanıllar hükümdarlıklara karşı birleşiyor, hepsi barajda/sınırda.
Şövalyeler yabanıllarla birleşiyor. Liderleri John Snow! Onun önderliğinde şövalyeler yabanıllar denen HALKı kapsayacak ve koruyacaklar, karşılığında onlar da başka dilden konuşacak ve BİRlikte duracaklar.
Bugüne kadar ilk kez koalisyonlara gidiyor krallıklar, daha önce benzeri olmamış koalisyonlara... Dişil güç eril güce karşı melezlenerek güçleniyor kendi içinde. Kutuplar sivrilirken ittifaklar büyüyor ya da tam tersi.
Kış neredeyse geldi bile!
SİZ PKK silah bıraksın istiyorsunuz, kim istemez BİZde isteriz… ama, sanki Kobane’yi bilmiyorsunuz… Belki de IŞİD içeride…
BİZlerin arasında bazılarımız böyle düşünüyor, ben onlardanım mesela ama bunu hepimize mal edemeyiz, yine de, bizler de varız BİZlerin arasında. Hep beraber geçinmeyi öğreniyoruz, talip olduğumuz talebelik bu BİZleşmek.
Geçen SİZ liderlerin bir kamera arkasını yapmışlar SİZlerin medyada… Eh, TRT arşivlerinden haliyle… Devlet televizyonu bir partiyi görmemiş, tanımamış, yok saymış. Resmen bölmüş devleti, hem de devlet eliyle.
Zaten bölünmüşüz BİZ, düşünsenize!
*
Bu noktadan sonra sözüm tüm politikacılara, onlar üzerinden yüz bulan dünyanın tek gözlü çok yüzlü devine;
BİZlerin çoktan ne istediğini seçme lüksü de yoktur beyler, tersine aşılandık BİZler. Bildiğimizden başka bir dünya oldu düşümüz haliyle; bilmediğimiz bir dünya istiyoruz.
Sistemle ne yapacağımızı bilmesek de ne istemediğimizi iyi biliyoruz.
Mesela bizim bey, kafayı karmaşık hesaplarla yormuyor kestirmeden ve basitçe durumu şöyle özetliyor;
‘’BİZ niye oy verdik? AKP gelmesin diye verdik… AKP gelecekse niye verdik?
AKP neden gitsin istedik? Erdoğan gitsin istedik, malum Cumhurbaşkanı koltukta durduğu gibi durmuyor. Ayan beyan olup biteni hepimiz biliyoruz. Usulsüzlük ve HAKsızlık istemediğimiz gibi, varsa yargılansın istiyoruz.
Dolayısıyla AKP ile koalisyon kuracak her parti, CB’nin dayatacağı kırmızı çizgi dahilinde onun suçuna devam etmesine ortak, halka karşıt olacaktır.
%40 önemli bir çoğunluk ama halkın ana akımı devlet organıyla seçeneksiz bırakılarak elde edildi.
Ne istiyoruzu bırakalım bir yana, bu bir parti meselesi bile değil üstelik ; %60 AKP’yi istemiyoruz dedi. Parti diyeceksek AAKPP diyelim; Anti AKP Partisi.
13 yıldır %40’ı biliyoruz, bir kez de yüzde altmışı görelim be birader, arada bir dört yıl kafa dinleyelim… Nasılsa bir sonraki sefer yine benzeri gelecek.’’
*
Durum vahim…
Uluslararası siyasi arena felaket, yakıt tankları patlıyor, yanardağlar patlıyor, depremler afetler birbiri ardına, birileri nükleer güdümlü denizaltı yapıyor. WWIII, Siber savaş adeta WWW, her an içindeyiz ve de içimizde. Olacaklar oluyor sadece; kan pahasına, can pahasına oluyor fakat;
BİZler SİZlerin kaybetmekten korktuklarınızı çoktan kaybettik, BİZe güvence, para, refah vaad etmeyin artık, çünkü BİZ’ler o harmandan çoktan geçtik. Kendine bakmak emek işi olduğundan, kış erken geldi BİZlere haliyle. Çünkü karşı karşıya yaşıyoruz AKgezenlerle.
Kış geldi, heryere, yaşamın her ölçeğine…
İçeride savaşıyoruz hepimiz, kendi içerimizde. Zaten paramparçayız, bölünüyoruz.
Üstelik ölüm değil gözümüzü en çok korkutan, barışamadan ölmek belki. İNANMAK istiyoruz BİZ BARIŞA.
SİZler, tüm bunları el birliğiyle yapıyorsanız neden BİZlerle el birliği içinde yapmayasınız? Neden kansız olmasın, neden barışmayasınız? Varın yine aranızda halledin işinizi, BİZlere danışacağınız bir şey olursa burada olacağız, memnuniyetle cevaplarız. Demokrasi bu değil midir; ‘çok yüzlülük’ değil midir politika?
Tek yüzün ardında çok yüzlü olmayın artık SİZler. Aksine, çok çeşitli o organizmanın eşsiz yüzü olun sadece.
Ve çıkın gösterin onu. Halkın karşısına çıkın öylece, saraya kapanıp kaçmayın, yenilmiş SİZ de vardır, onu önce SİZ sevin. Birey olun evvela mesela, nihayetinde BİZ seçeceğiz aranızdan BİZi temsil eden yüzleri, yoksa işin kuralları hukuki ve diplomatik olarak belli, kim gelse öyle yapacak. Yoksa öyle değil mi? Öyleyse haksızlık ve hukuksuzluğun bizi getirdiği gündeyiz.
Winter is coming beyler, Jon Snow’a inanıyoruz BİZler.
Yine SİZ SİZ olun ama politikacı olmayın, insan olun öncelikle; çalışan hizmet eden her insan gibi insan. Kendi dilinizde, kendi dininizde kendinizce olun isterseniz, hizmet edin bütüne, gerisine BİZ BİR bakarız.
SİZler ise Gri Gandalflarsınız belki, siyah ve beyazın tam ortasındaki barajda. Mahşer günüdür bugün; halkın güneşinden mi gücün karanlığından yana mı duracağınızı SİZler de seçeceksiniz. Hizmetkar olacağınız gibi seçmensiniz de lakin, söyledik ya BİZde roller hep eşit.
BİZi yok saymayın çünkü BİZ çokuz.
Hepimizin eşit olduğu bir başka dünya istiyoruz, o dünyayı yaşatmak istiyoruz BİZ’ler ve aslında biliyoruz… Yine SİZler gibi görünecek o dünya, fakat bu kez SİZi giyen el GÜÇ yerine HALK olacak, hep beraber hizmet edeceğiz dünyaya. İşte BİZ buna demokrasi diyoruz.
Böyle hayallerle yaşıyoruz BİZ, BİZim kuşak; solcular çiçek açtı artık, kelebek kozadan çıktı, çiçek çocuk olduk hepimiz ve rehavete düşmeden ilerliyoruz, diyoruz ki;
‘’BİZ güçten daha güzeliz. ‘Gel gel gel gel…………….’’’
Böyle diyebiliyoruz mesela sana, saygısızlık değil bu BİZce, hatta çeşitlilik, eşitlik ve içtenlik içerdiğinden, daha da saygılı BİZlerce.
BİZ birleşerek BİZleşmek istiyoruz git gide -sadece BİZ BİZe değil SİZlerle de; BİR olmak istiyoruz, şarkı söylemek, halay çekmek BİRlikte, Partileri aşan BİR şey, HALK oluruz böylece.
Söylesenize, artık marşlar yetmez mi? SİZin çocuklarla Kafkas oynasak, Püskevit yesek, çay içsek, SİZce güzel olmaz mı? Halay çeksek barışsak?
Doğu sıcak…
Yarına doğduk BİZler, yarına bakıyoruz; Milli irade BİZ diyor, savaşacak değil, Yaşanacak Bir Türkiye istiyor. Kardeşimiz sonra, ki millettir, BİZ’den ayrılmak istemiyor.
Üstelik BİZler de SİZler kadar çoğuz, 13+13 çift kürek= 26 tek yürek, BİR gemide tek BİZ olsak?
Olmaz mı?
Bir görevimiz var, ne/nasıl yapılacağını biliyoruz; BİZler, barışa barışa kazanacağız. Umudu hedef tutarak her anla barışacağız. İnana inana erişeceğiz düşümüze ve gitgide BİZleşerek sevgide BİRleşeceğiz.
Yine de SİZsiz daha az BİZ oluruz, o yüzden destek istiyoruz SİZden.BİZleşsek artık, bölünmesek olmaz mı? Lütfen, ikna olsanız, ‘SİZ’e ‘BİZ’ desek olmaz mı?
‘’Gel gel gel gel…………….’’
Doğu’ya gel, şafağa gel, ne olursan ol, yine, gel; Barış…