CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu, iktidarın üç milletvekilinin milletvekilliğini düşürme hamlesini, Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın "gerilim yaratma" politikasının bir sonucu olduğunu düşünüyor.
Kılıçdaroğlu, sorularımı yanıtlarken, Cumhurbaşkanı Erdoğan ve AK Parti iktidarının halkın sorunlarını çözecek bir gücü ve kaynağı kalmadığı, bu nedenle, muhalefeti sokağa dökerek çıkacak gerginlikten beslenmek gibi bir politikaya yöneldiği değerlendirmesini yapıyor ve hemen ekliyor:
"Biz bu tuzağa düşmeyeceğiz, bu oyunu bozacağız. Pozitif politika yapmaya devam edeceğiz. Eskiden CHP’nin hakkında 'sadece eleştiren bir parti' algısı vardı. Ancak, artık sadece eleştirmiyoruz, çözümü de birlikte söylüyoruz. Bu pandemi döneminde de öyle yaptık. Sorunları saptadık ve iktidara çözüm yollarını gösterdik. Belediyelerimiz üzerinden de birçok çözüm geliştirdik. Ayrım yapmadan halkın yanında olduk. Yapıcı bir yaklaşımı esas aldık. Böyle olmaya devam edeceğiz. Türkiye’nin çok önemli sorunları var, bir ekonomik krizden değil, çok daha derin bir buhrandan geçiyoruz. Bu buhranı bu iktidarın çözme güç, yetenek ve kaynağı yok. İktidarın yok ama Türkiye’nin gücü ve kaynağı var. Bunu biz çözeriz. İyi bir program ve iyi bütçe ile bu sorunların altından kalkarız. Buna hazırız."
CHP, yeni tip Koronavirüs salgını yüzünden ertelediği kurultayını ağustos ayında, Ankara Eryaman’daki stadyumda yapmayı planlıyor. Kılıçdaroğlu, kurultayı şöyle değerlendirdi:
"Bu kurultayın adını 'İktidar Kurultayı' koyduk. Çünkü iktidara yürüyoruz. Halk artık iktidar değişikliği istiyor. Sorunlarını çözen bir iktidar görmek istiyor. İlk seçimde bu değişimi yapacağına ve bizi iktidara getireceğine inanıyorum. Planımızla, programımızla, kaynakların doğru kullanımına dayalı bütçe anlayışımızla her türlü hazırlığımızı tamamlamış durumdayız."
Kılıçdaroğlu, CHP Milletvekili Enis Berberoğlu ile HDP milletvekilleri Leyla Güven ve Musa Farisoğulları’nın milletvekilliklerinin düşürülmesi talimatını Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın verdiğini söylüyor:
"Erdoğan, Meclis Başkanı Mustafa Şentop’la Saray’da görüştü ve milletvekilliklerinin düşürülmesi talimatını verdi. Meclis Başkanı da milletvekilleri hakkındaki kararları okutarak bu talimatı yerine getirdi. Amaç, gerginlik yaratmaktır. Yapılan uygulama Anayasa’ya ve teamüle aykırıdır. Binali Yıldırım, Meclis Başkanı'yken bu konuyu anayasa hukukçularına inceletti, görüş aldı ve konunun uzmanları bu kararların dönem sonrasına bırakılması gerektiğini söylediler. Bu görüş milletvekillerinin dosyasına girdi. O nedenle Binali Yıldırım kararları okutmadı. Ancak Şentop Erdoğan’dan talimat aldığı için okuttu. Milletvekilimiz Enis Berberoğlu’nun, HDP’li vekiller Leyla Güven ve Musa Farisoğulları’nın milletvekillerinin düşürülmesi bu nedenle Anayasa’ya da evrensel hukuk kurallarına da aykırıdır. "
Kılıçdaroğlu, Enis Berberloğlu’nun Anayasa Mahkemesi’ne yaptığı bireysel başvurunun sonucu beklenmeden milletvekilliğinin düşürülmesinin hukuka aykırılık oluşturduğunu da vurguladı. Bu konuda şu değerlendirmeyi yaptı:
"Anayasa Mahkemesi’ne bireysel başvuru hakkı son iç hukuk yoludur. Bu yol tüketilmeden Meclis’in milletvekilliğini düşürmesi Anayasa’ya aykırıdır. Hem dönem sonu hem Anayasa Mahkemesi’nin kararını da beklemeleri gerekirdi."
Enis Berberoğlu, Haziran 2017’de tutuklanıp 25 yıl hapis cezasına mahkûm edilince Kemal Kılıçdaroğlu, CHP tarihinin en etkili eylemlerinden birini gerçekleştirmişti. Ankara’dan İstanbul’a "Adalet Yürüyüşü"nü gerçekleştirmişti.
Enis Berberoğlu, iki HDP milletvekiliyle birlikte yeniden tutuklandı. Koronavirüs salgını yüzünden 31 Temmuz’a kadar serbest bırakıldı. Bu tarihten sonra tekrar cezaevine girecek.
Acaba, Kılıçdaroğlu, yeni bir Adalet Yürüyüşü düşünüyor mu? CHP lideri bu soruma şu yanıtı verdi:
"Bugün koşullar farklı. Bu koşullarda böyle bir yürüyüşü yanlış buluyorum. CHP’nin de diğer muhalefet partilerinin de çok dikkatli olmaları lazım. Gerginlik yaratacak, provokasyonlara açık eylemlerden uzak durmalıyız. Çünkü Erdoğan’ın istediği zaten bu. Muhalefeti provokasyonlara açık şekilde sokağa dökmek ve bu gerginlik üzerinden politika yapmak. Bu tuzağa düşmemeliyiz, Erdoğan’ın oyununu bozmalıyız."
Kılıçdaroğlu, iktidarın tuzaklarını bozmanın en etkili yolunun tahriklere kapılmamak ve sağduyuyu elden bırakmamak olduğunun altını çiziyor.