Korana salgını sürecinde CHP doğal olarak yönettiği belediyelerin faaliyetleriyle gündeme geldi.
İktidarın engellemelerine karşın, Millet İttifakı’ndan seçilmiş CHP’li belediye başkanları salgınla mücadele, ekonomik ve sosyal yardım açısından başarılı bir sınav verdiler.
Belediyeler ihtiyacı olan vatandaşlar, işini ve gelirini kaybetmiş kesimler açısından sosyal yardım ve sosyal yardımlaşma kampanyaları yürütürken, CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu da hükümete, krizin aşılabilmesi için ekonomik ve sosyal paket önerileri getirdi. Ancak, CHP’nin önerileri kabul görmedi. İktidar bu önerilerden bazılarını ise kendi önerisi gibi hayata geçirdi.
CHP’de belediye hizmetleri sürerken, hummalı bir çalışma daha yürütülüyor.
Ana muhalefet partisi, salgın nedeniyle ertelenen kurultayına yetişecek yeni bir parti programı üzerinde çalışıyor. Kılıçdaroğlu, kurultay delegelerinin ve kamuoyunun önüne yeni bir programla çıkacak. CHP bu amaçla dünyadaki farklı siyasi partilerin programlarını inceledi. CHP lideri yeni dünya ve Korona sonrası muhtemel gelişmeler üzerinde de çalışıyor. Kılıçdaroğlu’nun hedefi cumhuriyetçi ve sosyal demokrat bir yaklaşımla Türkiye’nin sorunlarına gerçekçi çözümler sunacak bir program hazırlamak. Ayrıca Genel Başkan Yardımcısı Fethi Açıkel’in başkanlığını yürüttüğü Bilim Kurulu da beyin göçünden, üniversitelerin durumuna, eğitimdeki geri gidişten, sağlıkta dışa bağımlılığa, medya yapısındaki sorunlardan çocukların ve kadınların yaşadığı birçok mağduriyete kadar raporlar hazırlıyor. Bu raporların da CHP’nin yeni programına katkısı olacağı kuşkusuz.
CHP’nin yeni programına siyaset tarzı açısından damgasını vuracak iki temel ilke "diyalog" ve "ittifak" olacak. CHP’li yöneticiler bu ilkelere "Kılıçdaroğlu yaklaşımı" adını veriyor ve yeni programda da böyle yer alacağını belirtiyorlar.
"Kılıçdaroğlu yaklaşımı" kavramı, Kılıçdaroğlu’nun CHP’ye oy versin veya vermesin her kesimle diyalog kurulması ve mevcut koşullarda "Demokratlar İttifakı"nın oluşturulması politikası ve uygulamasından kaynaklanıyor.
CHP lideri, Cumhuriyet gazetesine yazdığı makalede Marx’ın "bütün ülkelerin işçileri birleşin" sözünden esinlenerek dillendirdiği "bütün dünyanın demokratları birleşin" çağrısını, öncelikle Türkiye’de gerçekleştirmek için çaba harcıyor.
Her kesimle diyalog ve Demokratlar İttifakı yaklaşımının amacı, Millet İttifakı’nı sadece kurumsal düzeyde değil aynı zamanda tabanda da genişletmek ve güçlendirmek.
CHP’nin yeni program çalışmalarına da yansıyacak olan en önemli alanlardan biri Türkiye’de çocuk ve kadınların yaşadığı mağduriyetler olacak.
Kılıçdaroğlu’nun "CHP iktidarında hiçbir çocuk yatağa aç girmeyecek sözü", genel başkanlık görevini üstlendiğinden bu yana sık sık tekrarladığı bir vaadi.
Kılıçdaroğlu, çocukların ve kadınların sorunlarına çok duyarlı. Bu sorunları saptamak ve çözüm önerileri geliştirmek için Genel Başkan Yardımcısı ve Bilim Kurulu Başkanı Prof. Dr. Fethi Açıkel’in öncülüğünde hazırlanan "Çocuklarımız AKP Rejiminde Yoksul ve Mağdur" başlıklı raporda çok önemli saptamalar ve öneriler var.
Örneğin "çocuk yoksulluğu" dikkati çekecek boyutta.
CHP’nin raporuna göre, Türkiye’de her 3 çocuktan biri şiddetli maddi yoksunluk içinde. Güneydoğu’da ise her 10 çocuktan 6’sı yoksunluk içinde. Türkiye’de 2 milyon çocuk işçi var.
2013-2018 yılları arasında 359 çocuk işçi iş cinayetlerinde can verdi. Bu çocuklardan 29’u mülteci-göçmen çocuklar. 2019 yılında, 29’u 14 yaş ve altı olmak üzere en az 67 çocuk iş cinayetine kurban gitti.
2002-2019 yılları arasında 700.000’den fazla kız çocuk evlendirildi. Türkiye, Avrupa ülkeleri arasında en yüksek erken okul terk oranına sahip.
CHP’nin raporunda kız çocuklarıyla ilgili başka çarpıcı saptamalar da var.
CHP, "Çocuk Raporu"nda bu sorunlara ilişkin çözüm yolları da yer alıyor.
Aile Yardımları Sigortası’nın etkin olarak kullanılması ile ailelerin refah düzeyinin yükseltilmesi ve böylece çocukların çalışmak zorunda kalmaması, kız çocuklarının çocuk yaşta evlendirilmeleri, çocuk istismarına ilişkin cezaların caydırıcı düzeye çıkarılması, cezaların hafifletilmesinin önüne geçilmesi gibi bir dizi detaylı çözüm yolu raporda yer alıyor.
Çocuk yoksunluğu, çocuk istismarı, kadın mağduriyeti, kadın cinayetleri Türkiye’nin en önemli sorunlarının başında geliyor.
CHP’nin bu sorunu öncelemesi Türkiye’nin ihtiyacı olan isabetli bir yaklaşımdır.