Koronavirüs salgını can kayıpları başta olmak üzere küresel sağlık sorunlarına yol açtığı gibi, çok ciddi ekonomik ve sosyal sorunları da beraberinde getirdi.
Piyasaların çöküşü ve döviz kurlarındaki dalgalanma, başta hizmet sektörü olmak üzere bir çok sektörde talep düşüşü nedeniyle krizler yarattı.
Bu süreçte bir çok şirketin iflas etmesi olasıdır. Büyük şirketlerdeki tasarruf önlemlerinin yanı sıra küçük ve orta ölçekli işletmelerde çalışanların işine son verme ve ücretsiz izine gönderme uygulamaları yaygınlaşmaktadır.
Koranavirüs'ün sonuçlarından biri işsiz sayısının hızla artması ve başkaca sosyal güvenceye sahip olmayan kitlelerin ortada kalmalarıdır.
Bu süreci gören, ekonomisi güçlü ülkeler Koronavirüs'ün yol açtığı ekonomik ve sosyal sorunlarla mücadele için özel olarak bütçe ayırdılar.
Almanya 650 milyar Euro, Fransa 300 milyar Euro, İtalya 25 milyar Euro ayırdı.
ABD ise milyarlarca dolarlık paketlerle önlem aldı.
Türkiye de Koronavirüs'le sağlık yönünden mücadele ederken ekonomik ve sosyal sorunların atlatılması için bir paket hazırlığı içinde.
Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın hazırlanan paketi bugün açıklaması bekleniyor.
Bu paketin, büyük şirketler ve işverenlerden daha çok çalışanları, işsizleri, küçük esrafı koruması gerekir.
Koronavirüsün yarattığı ve yaratabileceği sosyal tahribatı inceleyen DİSK, alınması gereken bir dizi önlemi de açıkladı.
DİSK Genel Başkanı Arzu Çerkezoğlu'nun açıkladığı talepler şöyle:
1. Koronavirüs salgını süresince işten çıkarmalar yasaklanmalıdır.
2. İşsizlik sigortası ödeneğinden yararlanma koşulları kolaylaştırılmalıdır.
3. Salgın süresince işsiz kalanların elektrik, su, doğalgaz faturaları ile kredi borçları ertelenmelidir.
4. 15 yaşından küçük çocuğu olan çalışan anne-babalardan birine kamuda idari izin, özel sektörde ise ücretli izin verilmelidir.
5. Ücretsiz izinler yerine kısa çalışma ödeneği ve ücretli izin uygulaması yaygınlaştırılmalıdır.
6. Asgari ücretten düşük aylık alan emeklilere Koronavirüs'le mücadele döneminde aylık ek bin TL destek ödemesi yapılmalıdır.
İçinden geçtiğimiz salgın hastalık dönemi, sosyal devlet anlayışına en çok ihtiyaç duyulan dönemdir.
DİSK'in gündeme getirdiği talepler esasen Anayasa'nın sosyal devlete yüklediği görevlerdir.
Çok büyük şirketlerin vergi borçlarını silen, zor durumdaki şirketleri kamudan kaynak aktararak kurtaran devletin, bu dönemde işsiz kalacak veya gelir kaybına uğrayacak olan geniş kesimleri koruyup kollaması gerekir.
Bu amaçla iktidar harcama önceliklerini değiştirebilir ve bakanlıkların bütçelerinden kesinti yaparak, "özel Koronavirüs bütçesi" yaratabilir.
Aynı yöntem belediyeler tarafından da uygulanabilir.