ABD'nin İnsan kaynakları politikası 1800'lerden gelen tecrübelerle oluşmuş. Bu politikanın kırılma noktalarından birisi 1980-1985 aralığında, önce ABD içinde, sonra Uzak Doğu'daki ülkelerde başlatılan "Outsource" etme stratejisi. Bizde "taşeronluk" olarak adlandırılan bu strateji ile Amerikalı şirketler zenginliklerine zenginlik katarken, 2.000-5.000 dolar maaş alan Amerikalı orta sınıf eridi. Bunun sonucunda ise, outsource edilen işlerin ülkede bugün kimler tarafından yapıldığına bakarsanız, outsource edildikleri ülkelerden gelen mühendis ve diğer elemanlar (yani Trump'ı seçenlerin şikayet ettiği göçmenler) olduğunu görürsünüz.
Böyle bir örnek ve bu örneğin, ABD'de yarattığı karmaşaya bakalım. Bu karmaşa, Cisco'nun dava edilmesi ve Apple'ın insan kaynakları politikasına ekleme yapması ile ortaya çıktı. Önce olayın mantığını göstermek için arka planı anlatalım.
Evvelki gün TV'daki spiker Norveç'te uyutulan Deniz Aygırı Freya'nın hikâyesini verirken, "İnsanoğlu hâlâ diğer canlılar konusunda kendisini üstün ve karar verebilir hissediyor" türü bir cümle kullandı. Düşündüm de, insanoğlu bırakın diğer canlıları, hayvanları vs. dünyayı kendi hemcinslerine zindan etmekte de çok sabıkalı.
İşte öyle bir hikâyeyi anlatacağız. 21. yüzyılda hâlâ çok üzücü ve şaşırtıcı gözüküyor.
Amerikan iş dünyasının son yıllarda en çok sorun yaşadığı konular olan, kadın, zenci, LGBT+ ayrımcılığına yeni bir tanesi eklenmiş durumda; "Dalit" ya da "Dokunulmazlar" nedeniyle "Kast" sorunu.
"Dokunulmazlar" deyince aklınıza avantajlı bir grup geliyorsa, bu dokunulmazlar tam tersi. Hindistan'da, Kast sisteminden çok daha aşağıda, derin yoksulluk, pislik vs. içinde oldukları için dokunmaktan çekinilecek insanlara verilen ad bu.
Onları ilk defa 4 bölümlük Netflix belgeseli "Kaderin Kızları"nı seyrederken fark ettim. Bu dizi, 1997 yılında Hint-Amerikalı işadamı Abraham George tarafından Bangalore'de kurulan, yılda 24 okul öncesi "Dalit" öğrenciyi kabul eden ve 12. sınıfa kadar ücretsiz eğitim (ve yiyecek ve barınma) sağlayan bir yatılı okul olan "Shanti Bhavan Çocuk Projesi"ni anlatıyor.
Bu bir eğitim kurumu ve bir sosyal deney: Dalitlerin akademik olarak başarılı olabileceğinin bir kanıtını yaratmaya çalışan, Hindistan'da çocuklarını eğiterek Dalitleri yoksulluktan kurtarma girişimi. Muhtemelen dünyanın geri kalanı için de önemli bir ders veriyor.
Hindistan'daki Kast sistemi; dünyanın en eski sosyal tabakalaşma biçimlerinden biridir. Hindistan'da 3.000 yıldan daha fazla süredir uygulandığı söylenir. 65 yıl kadar önce yasaklandı ama etkileri hâlâ yok olmuş değil.
Kast sistemi Hinduları dört ana kategoriye ayırır: Brahminler, Kshatriyalar, Vaishyalar ve Shudralar. Birçoğu, grupların Hindu yaratılış Tanrısı Brahma'dan geldiğine inanıyor.
Hiyerarşinin tepesinde, çoğunlukla öğretmen ve entelektüel olan ve Brahma'nın kafasından geldiğine inanılan Brahmanlar var. Sonra Kshatriyalar ya da savaşçılar ve hükümdarlar, Brahman'nın kollarından geldikleri kabul ediliyor. Üçüncü sıradaki Vaishyalara ve tüccarlar, Brahma'nın uyluklarından yaratılmış kabul edilir. Altta dördüncü sırada ise Brahma'nın ayaklarından gelen ve tüm küçük işleri yapan Shudra'lar bulunur.
Ana kastlar, her biri kendi mesleklerine göre yaklaşık 3.000 kast ve 25.000 alt kasta ayrılır.
Dalitler ise bu kast sisteminin dışında ve en altta yer alır. Dalitlere, "dokunulmazlar" denilmesinin nedeni, tuvaletleri temizleme, ölenleri gömme, hayvanların bakımı gibi diğer kastlarda bulunan Hinduların iğrendiği ve aşağılayıcı bulduğu işleri yapmalarıdır. Bu sebepten dokunulmayacak kadar pis olarak görülürler. Dalit çocukları okulda eğitim alamaz ve dalitler diğer kastlardan biriyle evlenemezler.
ABD'de 4,4 milyon yazılım mühendisi olduğu kaydediliyor. Bunların yaklaşık 1 milyonu Hintli imiş. Yani Hindistan'ı en iyi vasıflı yabancı işçi kaynağı olarak gören Amerikan teknoloji sektöründe her 4 yazılım mühendisinin bir tanesi Hintli.
Buna karşılık Amerikalı teknoloji firmalarının bugünlerde önemli bir sıkıntısı var. Kadın, cinsel eğilim ve zenci gibi konularında "çeşitlilik" ve "eşitlik" savunan ABD istihdam sistemi şimdi Hintli çalışanların "kast sistemi" talebine nasıl cevap vereceğini şaşırmış durumda.
Olay haziran 2020'de Kaliforniya'daki istihdam düzenleyicisinin, düşük kastlı bir mühendisin, üst kasta mensup iki üst yöneticisinden baskı gördüğü şikayetiyle, Cisco Systems'a dava açmasıyla başladı. 2015'de Cisco'da işe başlayan şikayetçi mühendisin Dalit (diğer adıyla dokunulmazlar) olduğu yani en düşük kasttan bile düşük bir sınıftan olduğu kaydediliyor.
Kaliforniya Adil İstihdam ve Konut Departmanı, Hindu inancındaki kast sisteminin, bir çeşit din olarak kabul edilmesi gerektiğini iddia ediyor. Aktivistler ise, teknoloji firmalarını bu konuda uyararak, insan kaynakları politikalarında Kast sistemini engelleyecek düzenlemeler yapmalarını istiyorlar. Çünkü başta da belirttik, Silikon Vadisinde çeşitli kastlarda doğmuş binlerce Hintli göçmen var. Sivil haklar grubu Equality Labs, davada atıfta bulunulan 2018 raporunda, araştırmaya katılan Dalitlerin yüzde 67'sinin ABD'deki işyerlerinde haksız muamele gördüğünü tespit etmiş.
Dava edilen eski Cisco mühendislik yöneticileri şirketten ayrılmaya zorlanmış durumdalar. Cisco sözcüsü, şirketin kendisini kapsayıcı bir işyeri olmaya adadığını belirtiyor. Görevi kötüye kullanmayı reddeden Cisco, iç soruşturmada hiçbir ayrımcılık kanıtı bulamadığını ve "kast"ın Kaliforniya'da yasal olarak "korunan bir sınıf" olmadığı için bazı iddiaların temelsiz olduğunu söylüyor. Bu ay temyiz panelinde, Cisco'nun davayı özel tahkime götürme teklifi reddedildi. Davanın gelecek yıl başında görülmesi bekleniyor.
Ancak problem yaşayan yalnız Cisco değil. Amerikalı Büyük teknoloji firmaların hepsinde tepeden tırnağa kadar Hintli mühendisler olduğu için, her yerde benzer sorunlar yaşanıyor. Reuters 25 kadar Dalit teknoloji çalışanı ile görüştüğünde, ayrımcılığın onları denizaşırı ülkelerde bile takip ettiğini söylemişler. Soyadları, memleketleri, yemekleri veya dini uygulamaları da dahil olmak üzere kast ipuçlarının, iş arkadaşlarının işe alım, terfi ve sosyal faaliyetlerde onları atlamasına yol açtığını söylediler.
Nitekim, 1.600'den fazla Google çalışanı, CEO Sundar Pichai'ye geçen ay e-postayla gönderdikleri ve yanıt alamayınca yeniden gönderdikleri bir dilekçede, dünya çapında ana işyeri davranış kurallarına "kast"ın eklenmesini talep etti.
Yani Big Tech, 3.000 yıllık Hintli kast sisteminin, kendi hiyerarşisini etkileme riski ile karşı karşıya kalmış durumda. Bu nedenle de IBM, Reuters'e, belirli bir tarih veya gerekçe vermeyi reddetmesine rağmen, Cisco davası açıldıktan kast'ı küresel ayrımcılık kurallarına eklediğini söyledi. Apple yaklaşık 2 yıl önce genel çalışan politikasında, ırk, din, cinsiyet, yaş ve soy gibi mevcut kategorilerin yanına kast ayrımcılığının yasaklandığını ve personele verilen eğitimde de kasttan açıkça bahsedildiğini ekledi.
Apple'ın adil işe alma politikası artık "ırk, renk, soy, ulusal köken, kast, din, inanç, yaş" dahil 18 kategori ve ayrıca "engelliklilik, cinsel yönelim ve cinsiyet kimliği" temelinde "işe alma, eğitim, işe alma veya terfi etmede ayrımcılık yapılmadığı" belirtiliyor.
Dell, Hindistan dışında bazı yeni işe alımlar için önyargı karşıtı sunumlarında kasttan bahsetmeye başladıklarını belirtti. Dell, Cisco davası açıldıktan sonra değişikliği yapmış durumda.
Ama, Amazon, Dell, Facebook sahibi Meta, Microsoft ve Google dahil olmak üzere birçok şirket ana küresel politikalarında kasttan özel olarak bahsetmiyor. Şirketlerin tümü Reuters'e kast önyargılarına sıfır tolerans gösterdiklerini ve bu tür önyargıların soy ve ulusal köken gibi kategorilere göre ayrımcılığın mevcut çalışan politika yasakları kapsamına gireceğini söylüyor.
Ancak, 1 milyon yazılım mühendisinin -ve ABD'de başka alanlarda çalışan Hintli mühendislerle, başka mesleklerde olan Hintliler- Amerikan iş ortamına yapacağı baskı veya ofislerdeki çalışma ortamının zehirlenmesi, bu acaba kolay çözülebilir mi?
Bakalım ABD İstihdam sistemi bu soruna nasıl cevap verecek.