Video kullanımı artarken ve Netflix, Puhu TV gibi servisler gelmişken, "Adil Kullanım Kotası (AKK ya da AKN)" herkesi daha fazla ilgilendiriyor. Ancak AKK konusundaki gelişmeler üstüste gelince, 1 mayıs itibariyle BTK’nın açıkladığı yeni düzenlemenin ne olduğu tam anlaşılamadı. Bu konuları bir gözden geçirelim dedik. Şöyle sorular sıralayabiliriz..
1. Adil kullanım kotası nedir? Niye var?
Kendi transmisyon şebekesine sahip olmayan telekom firmaları, tarife hazırlarken müşterilerinin kullanım oranını tahmin etmekte zorlanırlar. Tekel firmadan alacakları kapasiteyi aşmamak için, müşteri başına bir kapasite belirlerler. Bu “Adil Kullanım Kotası”dır.
2. Firmalar neden kendi transmisyon şebekelerine sahip değil?
Telekomünikasyon sektörü tüm ülkelerde Graham Bell’den bu yana –ABD hariç—devlete aitti. Dolayısıyla her ülkede 150 yıldan uzun bir süredir tek ve devlet tarafından yönetilen bir şebeke oluşturuldu.
1980’lerden sonra ise serbestleşme denilen, diğer firmaların telekom alanına girmesine müsade eden düzenlemeler yapıldı. Ama hala 150-170 yılda kurulmuş şebekeyi sıfırdan yapmak zor. Dolayısıyla bu tek şebekeyi yönetme imtiyazı bir firmaya (Türkiye’de Türk Telekom) verilirken, diğer firmalarla paylaşması (parası karşılığında) istenir. Ama diğer firmaların da kendi transmisyon şebekelerini kurmaları beklenir. Ülkemizde serbestleşme 2004’de ilan edildi ve bazı düzenlemeler yapıldı ama hukuki ve idari neden ortaya konarak diğer firmaların kendi transmisyon şebekelerine sahip olmaları zorlaştırılıyor. Bazı yapılar olmakla birlikte, Türkiye’de transmisyon hala tek bir şebekeden yürüyor.
3. Adil kullanım kotası kalktı mı? Kalkmadı mı?
Adil Kullanım Kotası (ya da noktası) henüz kalkmadı. Geçen yıldan beri UDH Bakanlığı tarafından, 2019 itibariyle (31 aralık 2018) kaldırılacağı duyuruluyor.
4. Adil kullanım kotası kalkmadı ise, 1 Mayıs'ta değişen nedir?
1 mayıs itibariyle değişen; kota dolduğundaki düşülen internet hızı. Daha önce tarife ne olursa olsun kota aşıldıktan sonra hız saniyede 3 Mbps’e düşüyordu. Şimdi bu alınan paketin büyüklüğüne göre değişiyor. Yeni düzenlemeyle birlikte, örneğin,16 Mbit/s hızında AKK’li paketi bulunan bir abone, AKK veri miktarına ulaştığında indirme hızı en düşük 5 Mbit/s olacak ve abone fatura dönemi sonuna kadar bu hızda internet hizmeti alabilecek.
5. Gece 02:00-08:00 arası kullanılan kotadan düşmeyecek ne demek?
Mevcut İnternet tarifeleri paylaşımlıdır. Tarifelerimiz bu nedenle mesela "16 MB'e kadar" diyerek satılır. Yani aynı bant genişliğini bir kaç kişi kullanırız (operatörün tercihine göre 50-60 kişi olabiliyormuş). Bu nedenle internetin yoğun kullanıldığı saatlerde payımıza düşen internet hızı azalır. Ama gece 02:00-08:00 saatleri arası internetin en düşük kullanıldığı saatler olduğu için, muhtemelen indirmelerin bu saatlere çekilmesini teminen, böyle bir tanımlama yapılmış.
6. AKK kaldırılmadıysa, Turk.net, Milleni.com ve Superonline’ın duyurduğu AKK kaldırma kampanyaları ne anlama geliyor?
Dediğimiz gibi, Adil Kullanım Kotası kendi şebekesi olmayan firmalarda zor gerçekleştirilebilir. Çünkü maliyet riski var. Rekabette öne geçmek isteyen Turk.net 1 ay kadar önce Adil Kullanım Kotasını kaldırdığını duyurdu ama bu kendi santralları ile sınırlı. Yani ancak kendi YAPA (Yerel Ağın Paylaşıma Açılması) santrallarının olduğu yerlerde ve ADSL teknolojisinin tabiatı nedeniyle en fazla 16-24 Mbps yapılabilir. Yine ADSL nedeniyle genellikle 8 Mbps ve altı hızlar için geçerlidir. Çünkü YAPA dediğimiz şey, bakır altyapının paylaşımı olduğundan sadece ADSL'de AKK kaldırılmış oluyor. Fiberde olmuyor. Çünkü fiber yatırım yapmanın önü 2010'dan bu yana idari anlamda tıkalı. Firmalar istedikleri halde yatırım yapamıyorlar.
2-3 gün önce de Superonline AKK kaldırdığı paketler duyurdu. Milleni.com firmasının da AKK'sız paketleri var. Ancak 3 firmanın da Adil Kullanım Kotasını kaldırdığı bölgeler YAPA çerçevesinde yatırım yapabildikleri bölgeler.
Türk Telekom ve diğer firmalardan da AKK kaldırılmış paketler duymamız yakındır.
7. Fiber yatırım neden yapılmıyor?
Graham Bell’den bu yana geçen 170+ yılda telekom omurgaları ses iletmeye yarayan “bakır” kablolarla oluşturuldu. Ancak veri iletimi için fiber kablolar uygundur. Dolayısıyla ana omurganın fiber ile değişmesi lazım.
Ana omurganın yeniden fiber ile meydana getirilmesi, para-emek-zaman olarak yeni bir 177 yıl değilse bile epeyce zaman alacağı için, zaman içinde, yıl-yıl, adım-adım fiber yatırım yapılıyor.
Ülkemizde ise 2010’dan bu yana dosdoğru fiber yatırım yapılmıyor. Çünkü diğer telekom firmalarına fiber döşemek için gerekli olan "yasal kazı izni" 2010'dan bu yana İstanbul Belediyesi tarafından verilmiyor [1] ya da çok kısıtlı veriliyor; Örneğin İstanbul'da fiber kazı izni miktarı 2012'de 20 km, 2013'de 17 km ve 2014'de 16 km --yanlışlık olmasın bin km değil sadece 17 km-- [2].
Diğer ülkelerle kıyaslamalı fiber miktarı yazılarımızı hatırlayacaksınız. 2005 yılında 30 milyon km bakır kablo ile özelleştirmeye giren Türk Telekom'un fiber miktarının bu bakır kabloların yerini alması ve kapsama alanını sağlaması lazım. Uzmanlara göre, bunun için 3-4 milyon km gibi bir şey olmalıydı [3]. Ama halen sadece 280 bin km civarında fiber kablo mevcut.
8. Adil kullanım kotası ne zaman kalkacak ve kalkınca ne olacak?
En dikkatli okumanız gereken madde bu; Adil kullanım kotası (AKK) kalktığında, internet tarifelerine zam ve ayrıca faturalara (kullanıma bağlı) ilave rakamlar gelecek. Halen tekel sürdüğü için tüm firmalar, satacakları internet erişimini çoğunlukla Türk Telekom'dan almak zorundalar. Kullanıcılarının aşırı internet kullanımı durumunda, birden bire kendilerinin fazla fatura/maliyet ile karşılaşma olasılıkları var. Dolayısıyla tarifelerine bu riski yansıtacaklar. Yani 2019'da fiyatlara zam geliyor olacak.
Duyumlarımıza göre, hükümet internet konusunda sınıfta kalmasını düzeltmek ve penetrasyonu arttırmak istiyor. Akamai’nin son çeyrek raporuna bakıldığında, Türkiye internet hız sıralamasında dünya 71cisi [6]. 28 nisan tarihinde BTK, fiyatların düşürüldüğü Türk Telekom'a ait bir port transmisyon tarifesi onayı açıkladı [5]. Yeni transmisyon tarifesi de, bu anlamda sektör tarafından olumlu karşılandı.
Ancak belirtmek lazım; bu tarife alternatif telekom firmalarına bir alan açmakla birlikte, sadece düşük hızlarda satışı destekleyici fiyatlar içeriyor. Yüksek hızlardaki transmisyon fiyatları, küçük operatörlere adeta "dokunmayın, siz gidin düşük hız satın" diyor.
Özetle, bant genişliği kendi kontrolünde olmayan, yani kendi transmisyon olanakları (YAPA) bulunmayan ya da sınırlı olan firmalar, Türk Telekom'dan alacakları bant genişliğinde, aşırı kullanım riskini hesaplayarak tarife yapmak zorunda kalacaklar. Yani internet fiyatları yükselecek. Bunun sonucunda muhtemelen rekabet daha da kötüleyecek ve sonuçta tüketicilerin karşılaşacakları internet fiyatları yeniden yükselecek.
Bunlar şu andan görülen ve tahmin edilenler. BTK 2019'da AKK kaldırmayı dengeleyici kararlar alır mı? Mesela alternatif şebekelerin önünü açar mı ve Türk Telekom port transmisyon fiyatlarında daha dengeli kararlar oluşturulur mu? Hep birlikte göreceğiz.
9. 600 TL’lere ulaşan faturalar iddiası ne anlama geliyor?
600 TL’lik faturanın tartışılmasının nedeni, Türksat’ın yeni tarifesinde yer alan AKK sonrası bant genişliği için verdiği fiyatlar. Bugün bu fiyatlar başka operatörlerde de “Joker bant genişliği” adı altında mevcut. Ama hep AKK var. AKK doluyor (% 80 kullandınız) mesajı sonrasında, sizin tarafınızdan talep edilerek kullanılıyor. Yani kötü süpriz henüz yok.
Ama eğer önlem alınmaz ise 2019 sonrasında bu müktarlarda internet faturaları ile karşılaşmak, --3G hizmetinin başladığı dönemde karşılaşıldığı gibi— kötü süprizler olarak mümkün. Örneğin kullanıcılar film izlerken ipin ucunu kaçırırlarsa, aşırı faturalarla karşılaşıyor olabilecekler.
Bakanlığın ve BTK’nın Adil Kullanım Kotası konusundaki adımları bir miktar iyi olmakla birlikte tüketiciye yarayacak mı? Dengeli ve rekabete açık bir sistem oluşturulmadığı için cevabımız gönül rahatlığıyla “evet” olamıyor.
Özetle AKK’nin kaldırılması ve uzantısında kullanıcıyı üzmeyecek fiyat ve faturaların oluşması için maliyetin kontrol altında olması, firmaların kendi transmisyon şebekelerini oluşturabilmesi ve rekabetin oluşması lazım. Aksi takdirde Adil kotanın kaldırılması, durumun ne olduğunun farkında olmayan tüketiciyi sonradan "yandım allah" diye bağırtacak fiyat artışları ve faturalar ile karşı karşıya bırakacaktır.
Oysa şu anda Türk Telekom hala tekel durumunda ve üstelik serbestleşmenin üzerinden 13 yıl geçmesine rağmen, ilk yıllardan beri yapılması gereken maliyet bazlı tarifeye çeşitli bahanelerle geçilmiyor. Türk Telekom’un hala toptan hizmetlerde kendi bildiği hesapla tarife hazırlıyor [7].
Telekomünikasyon sektörünü tüketici lehine düzenlemek ve pazarı oluşturmakla görevli olan BTK, bu sene 17 ci yılını dolduruyor ama sektörün ana yapısını düzenlemek yerine, tarifelerle ilgileniyor. Halbuki altyapı yapmanın önünü açsa, maliyet bazlı tarife yapmayı mecbur bıraksa, alternatif şebekelerin önünü açsa, hem telekom firmaları rahatlayacak, hem de tüketiciler rekabet içindeki sektörde fibersiz kalmadan, iyi bir fiyatla kaliteli hizmet alabilecek. Piyasaya başka bir müdahele yapılmasına da gerek kalmayacak.. Bazı noktaları daha detaylı okumak ya da anlamak isteyenler burayı tıklayabilirsiniz
[1] 2013 Biterken İnternete Bir Bakış; 3 Yıldır Istanbul'da bir Metre bile Yasal Kazı Yapılamıyor, Fiber Döşenemiyor - 1 [2] Telkoder: 4G’ye Geçiş İçin Fibere Yatırımın Artması Şart [3] DDOS Siber Saldırısı Türkiye’ye Ne Gösteriyor? Ne Öğretiyor? [4] Darbe Teşebbüsü, İletişimde Tekel'in Ülke Güvenliğine Verebileceği Zararı Gösterdi [5] Türk Telekom IP VAE Hizmeti Port ve Transmisyon Ücretleri Revizyonu [6] akamai’s [state of the internet] Q4 2016 report [7] Rekabet Kurumu'ndan Yerinde Bir Karar Daha